Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim üyesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Tıbbi Genetik Anabilim Dalları'nda görev yapan meslektaşları ile Dilovası bölgesini kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi. Kocaeli Üniversitesi araştırma fonu tarafından da desteklenen araştırmada, annelerin ilk sütünde ve bebeklerin ilk kakalarında bazı ağır metaller ve eser elementler saptandı.
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu yürütücüsü olduğu bu araştırmanın sonuçlarını basın yoluyla kamuyoyuna sundu.
Yapılan açıklama sonrası Onur Hamzaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye Başkanı tarafından, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edildi. Şikayet gerekçesi ise Hamzaoğlu’nun "Kan ve dışkıları bırakın, doğum yapıp çocuk emziren annelerin sütünde bile çinko, demir, alüminyum, kurşun, kadmiyum tespit ettik, tehlike büyük” demecini basın yoluyla paylaşması ve bu nedenle halkı paniğe süreklemesi olarak iddaa edildi. Savcılık da hazırladığı dosyayı, söz konusu fiilin incelenmesi amacıyla Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdi. Üniversite izin verdiği takdirde Prof. Dr. Hamzaoğlu, TCK’nin 213. maddesi uyarınca 2 ila 4 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak.
ÜKD konuyla ilgili açıklamasında, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun akademisyen olmanın getirdiği toplumsal sorumlulukla hareket ettiğini ve Dilovası'nda yaşayan anne ve çocuklara sahip çıktığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'na açılan soruşturma anne ve çocuklarımızı göz göre göre ölüme mahkum etmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü üniversite sorumluluğuyla hareket etmeli, soruşturmaya izin vermemeli ve Dilovası'nda yaşayan annelerimize ve çocuklarımıza sahip çıkmalıdır.
Yaşananlar ülkenin üniversiteleri AKP ve YÖK eliyle yapılandırılırken 'Nasıl Akademisyenler İstiyoruz' sorusuna verilen bir yanıttır aynı zamanda. AKP ve YÖK’ün istediği akademisyenler çılgın projeleri onaylamalı, HES’lere karşı çıkmamalı, bilimsel aşırma yapmalı, öğrencilerimizi önemsememeli, projecilik peşinde koşmalı, tecavüzü meşrulaştırmalı, şirketlere danışmanlık için sıraya girmeli, ülkenin kamu kaynakları satılmalı demelidir. Kısacası “yandaş” akademisyen istenmektedir.
Bu nedenle Onur Hamzaoğlu’na yapılan saldırı bilimsel bilgi üretemeye çalışan, topluma karşı sorumluluk duyan, boyun eğmeyen akademisyenlerin tümüne yapılan bir salıdırıdır.
Ancak ülkenin onurlu akademisyenleri bu süreci durduracak ve boyun eğemeyecektir.
ÜKD olarak, ülkenin tüm akademisyenlerini bilime ve toplumsal sorumluluğa sahip çıkmaya çağırıyor ve Onur Hamzaoğlu’na destek olmak için hazırlanan imza kampanyasına destek vermeye çağırıyoruz.
ONUR’UMUZA SAHİP ÇIKIYORUZ!"
Açıklamada Onur Hamzaoğlu'na http://www.onurumuzusavunuyoruz.org/ adresinde imza vererek destek olunabileceği de belirtildi.
(soL - Haber Merkezi)