"Halk sağlığını koruyucu bir karar"

soL yazarı Prof. Dr. Abacıoğlu, SGK’nın ilaç protokolünü feshinin yürütmesini durduran Danıştay kararı hakkında “Devletin anayasal sağlık hakkını engellediğinin hukuken tescili gerçekleşti” dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun eczacıların 4 Aralık’taki kepenk kapatma eylemini gerekçe göstererek ilaç alım protokolünü feshetmesine Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı geldi. Böylece 16 Ocak’tan sonra sigortalı hastaları bekleyen ilaç krizi şimdilik sona ermiş oldu.

soL yazarı, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu, İstanbul Eczacı Odası’nın açtığı davada verilen ara kararı “halk sağlığını koruyucu bir karar” diye değerlendirdi. SGK’nın fesih gerekçesi olarak Anayasa’nın 56. maddesinin (sağlık hakkı maddesi) ihlalini gerekçe gösterdiğini hatırlatan Abacıoğlu, feshin iptali için açılan davada şu argümana yer verildiğini söyledi: “Türk Eczacıları Birliği anayasanın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğinde bir sağlık meslek kuruluşu. Dolayısıyla Anayasa’nın 56. maddesini ihlal edebilecek bir kurum değil. Çünkü anayasal olarak bir kamu kuruluşu. SGK kamu kurumları içerisindeki hiyerarşideki üstünlüğüne bağlı olarak bir kamu kuruluşunu baskı altına alıp anayasal görevini yapmasını engelledi. Böylece SGK Anayasa’nın 56. maddesinin yürürlüğünü engelleme noktasına geldi.”

SGK’nın sigortalılara eczanelerden ilaç hizmeti verilmesini sağlayan İlaç Alım Protokolünü feshetmesiyle, anayasal sağlık hakkının kullanılmasının engellendiğini kaydeden Abacıoğlu “Açılan davada bizim itirazımız buna oldu. Devletin yaptığının halkın sağlığını hiçe saymak olduğu hukuken tescil edildi. Sonuç olarak Danıştay anayasadaki halkın sağlık hakkının korunması yönünde karar verdi. Yani yargı erki anayasanın halk sağlığıyla ilgili olan maddesinin hukuk mevzuatına göre yürütülmesi konusunda bir karar verdi” dedi.

Abacıoğlu, Danıştay’ın ara kararını verdiği bu davanın hukuk mevzuatı ve içtihatı açısından da önemli bir dava olduğunu vurguladı.

(soL – Haber Merkezi)