Enerji Bakanı'ndan 'turistik' nükleer savunması

Nükleer santral tartışmalarına Enerji Bakanı Yıldız’ın sözleri damgasını vurdu. Bakan Yıldız’ın ilginç nükleer savunması milletvekillerini şaşkına çevirdi.

Yarattığı çevresel felaketler göz önünde olmasına rağmen AKP Türkiye'ye nükleer santral kurmak konusundaki ısrarı devam ediyor. Kamuoyunun yoğun tepkisine ve birçok devletin nükleerden vazgeçmesine karşın AKP hükümetinin nükleer savunusu akıl sınırlarını zorlayan argümanlarla sürüyor.

Son olarak Enerji Bakanı Yıldız nükleer santralini şu sözlerle savundu:

"Paris'e 40 kilometre uzaklıkta 4 tane nükleer santral varken, bu şehri ziyaret eden 55 milyon turiste bir şey olmuyor da Mersin'deki turiste mi bir şey oluyor?"

AA'nın haberine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Temel Kanun” olarak görüşülen Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Muhalefet milletvekillerinin Mersin'e nükleer santral kurulacak olmasının sakıncalarını dile getirmesi üzerine Yıldız, “Paris'e 40 kilometre uzaklıkta 4 tane nükleer santral varken, 55 milyon turist bu şehri ziyaret ediyor. Oradaki turiste bir şey olmuyor da Mersin'deki turiste mi bir şey oluyor?” diye sordu.

Nükleer santralin çevre ve insanlar üzerindeki zararlarını yalnızca ülkeye gelen turistlerle ilişkilendirebilen Yıldız, bu enerjinin gelecek nesiller için gerekli olduğunu iddia etti. En gelişmiş üç ülkenin, toplam nükleer santrallerin yarısına sahip olduğunu belirten Yıldız, “Biz gelişmemize bakalım” dedi.

Dünya nükleerden vazgeçerken AKP’nin nükleer hırsı sürüyor
11 Mart 2011'de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunami, Fukuşima santralinde nükleer felakete yol açmış, ülkedeki 54 nükleer santralden 17'sinin çalışması depremden hemen sonra durdurulmuştu. Depremin vurduğu orta kesimdeki ana ada Honşu’nun doğusunda Büyük Okyanus’a yakın Fukuşima nükleer santrali büyük arıza ve sorun çıkarmıştı. Bölge halkı nükleer sızıntı tehlikesi nedeniyle tahliye edilmişti.

Daha sonra tüm santraller teker teker bakım ve dayanıklılık testleri için kapatıldı. Olayın ardından Japonya 2050’ye kadar tüm nükleer santrallerini kapatmaya karar vermişti.

Diğer taraftan, Fukuşima krizinin ardından Almanya, İtalya, İsviçre gibi ülkeler nükleer enerjiyi tamamen rafa kaldıracak planlamalara gittiler. Yaşanan bu nükleer felaketin ardından Almanya sürekli olarak sekiz reaktörünü kapatma kararı alırken İtalya, İsviçre, İspanya, Belçika, Bulgaristan ve Kuveyt yeni reaktör yapılmasını yasaklamıştı.

Aynı tarihlerde AKP hükümeti ise Türkiye’nin hırslı nükleer programını başlatmış olduğunu açıklamıştı. Güney Kore'nin başkenti Seul'de yapılan Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 2030 yılı itibariyle elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu nükleer santrallerden karşılama kararlılığında olduğunu vurgulamıştı. Bunun üzerine Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'de ilk nükleer santral Mersin'de Akkuyu'ya kurulacağını açıklamıştı.

Yıldız “Artık ok yaydan fırlamıştır ve geriye dönüş yoktur. Bize düşen, siyasi istikrarın korunması ve itina gösterilmesi ile beraber bu projeleri artırmaktır” şeklinde konuşmuştu.

Mersin Akkuyu santrali Rusya tarafından yapılacak. Akkuyu santralinin kurulması işlemini üstlenen Akkuyu NGS Elektrik AŞ Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov, santralin kurulacağı bölgede saha çalışmalarının sürdüğünü ve çalışmaların 2022 yılında tamamlanacağını ifade etmişti.

İkinci nükleer santral ise Sinop'a yapılacak. Sinop'daki santral için ise nükleerden vazgeçen Japon firmaları ile pazarlıklar sürüyor. Hükümet, Sinop'daki santralin 2020 yılı itibariyle çalışmaya başlamasını planlanıyor.

(soL- Haber Merkezi)