Ortanın Solu

KENTİN SESİ - BOLU Yazıları

Biliyor musunuz, kendisini sosyal demokrat olduğunu iddia edenler, 29 Temmuz 1965'den bile geri.

44 yıl gerideler.

44 yıl ileride olması gerekenler.

10 Ekim 1965 seçimlerine yaklaşık 2.5 ay var.

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, gazeteci Abdi İpekçi ile bir mülakat yapar.

Mülakatta CHP Genel Başkanı İsmet İnönü önemli bir açıklamda bulunur.

"CHP bünyesi itibari ile devletçi bir partidir ve bu sıfatla elbette ortanın solunda bir anlayıştadır."

İsmet İnönü Kim Dergisine13 Ağustos 1965 tarihinde verdiği demeçte ise daha önemli bir cümle sarf eder:

"Aslında laik olduğumuz günden beri ortanın solundayız."

CHP 1965 seçimleri program bildirgesinde ise çok daha radikaldir.

Bildirgede ekonomik bağımsızlık, petrol, madenler, yabancı sermaye meselelerinde ABD ve kapitalizmi ürküten mesajlar vardır.

Petrol arama şirketlerinin ülkedeki emellerine dikkat çekilir.

Devletçiliğin daha ileriye taşınılmasından bahsedilir.

44 yıl sonra İsmet İnönü'nün izinden gittiklerini iddia edenler, özelleştirmelere karşı çıkmazlar, petrol kanunu mecliste uluslar arası petrol şirketlerinin çıkarları doğrultusunda çıkmıştır, bunlar dillerini yutmuşlardır.

Susarlar.

Kimi yasaları açık açık kimi yasaların çıkmasına ise mahcup tavırlarla destek atarlar.

Ama bir yandan da "solculuğu" dillerinden düşürmezler.

Çarşafa rozet takarlar ama solcudurlar!

KİT'ler limanlar ne var ne yok satılır bunlar hayırhah davranırlar ama solcudurlar!

Aslında soldan öcü gibi korkarlar.

İlk örnek Bolu'dan.

AKP'li Bolu Belediye Başkanı merkez sağı yerel seçimde kendi partisinde toparlamak için "Bolu solun kalesidir. Bu seçimlerde bu efsaneyi ortadan kaldıracağız" der.

Buna benzer ifadeleri 3 kez kullanır.

CHP aldırış etmez.

Bolu Gündem Gazetesinde yanıt vermek bize düşer:

"...Bolu Belediye Başkanı ve AKP Belediye Başkan Adayı Alaaddin Yılmaz bu seçim döneminde bu solun kalesi meselesine kafayı takmış durumda.

Son Perşembe günü verdiği demeçte bakın ne diyor, "Bolu'nun solun kalesi" olmaktan çıkacağını söyledi. Bolu'da ilk defa sağ bir aday olarak kendisinin seçildiğini belirten Başkan Yılmaz, "CHP için bu seçim ölüm kalım seçimi. Bu seçimi alamazlarsa Bolu artık solun kalesi olmaktan çıkacak. Onun için hakkımızda her türlü konuşmayı yapabilirler" şeklinde konuştu.

Bu solun kalesi tespiti üçüncü kez yapılıyor Alaaddin Yılmaz tarafından.

Şimdi,

Bolu'nun solun kalesi olduğu tespitine katıldığımızı hemen baştan söyleyelim.

Doğrudur 1970'li yıllardan bu yana Devrimci Gençliğin mücadeleleri Öğretmen hareketi, DİSK Maden-İş, Çimse-İş, Orman köylüleri ve her türlü baskıya karşın bu örgütlenmelerin kitle bağlarının yok edilememesi, şehrimizin sola demokrasiye açık, cumhuriyetin temel değerlerini savunan niteliğini bugünlere kadar taşımıştır.

Alaaddin Yılmaz'ın ikide bir de "Bolu solun kalesi olmaktan çıkacak" söylemi ile Bolu seçmenleri nezdinde AKP'de bir kemikleşme yaratma çabasındadır.

Bu Celal Bayar'ın sağı provoke etmek için 70'li yıllarda sıkça ifade ettiği "Bu kış komünizm gelecek." aldatmacasından başka bir şey değildir.

Bilindiği gibi bir sonbahar günü 12.Eylül.1980'de komünizm değil, 12 Eylül faşistleri darbe yaparak iktidara gelmişlerdir..." 10.Mart.2009

Bu seçim taktiğine oldukça benzer şekilde bu kez Ankara'da bil-boardlar "Gökçek gidecek, sol gelecek" afişleri ile doldurulur.

Sloganların sahibi belli değildir.

Afişler ortada kalmıştır.

Kimse sahiplenmez.

CHP ve adayı Karayalçın ardı ardına açıklamalar yaparlar.

"Haşa, biz demedik öyle bir şey."

Afişler ortada kalmıştır.

Böyle bir durumda "yuh yani" sözü yeterli değildir.

Afişleri CHP yaptırmamış olabilir.

CHP sol sözcüğünden korkuyor olabilir.

Ama Ankara Tuzluçayır semtine seçim çalışmasına gittiği zaman CHP solcudur, Dışkapı'nın muhafazakar semtinde ise karambolcüdür.

CHP bu 29 Mart 2009 seçimlerinde 44 yıl öncesinden daha geriye düşmüştür.

İkinci genel Başkanları İsmet İnönü'nün kendilerine emanetine sahip çıkamamışlardır.

1965 yılında Adalet Partisinin "Ortanın solu-Moskova'nın yolu" çirkin sloganına karşı çıkan İsmet İnönü ısrarla ortanın solunda olduklarını ifade etmekten kaçınmamıştı.

Ardından gelenler "evet bil-boardlara o reklamları biz vermedik ama verenin cebine, ağzına sağlık."

"Gökçek Gidecek Sol gelecek."

Diyemediler.

Seçimlerden sonra şapkayı önümüze koyup bir kez daha düşünme zamanı.

Tabii "son bir kez daha" CHP'ye oy verecekler açısından.