Serdar Şahinkaya

Uluslararası siyasetin ve diplomasinin kapılarını gözlerinizin önünde aralayan Hariciye Konseri, kusursuz kurgusu ve sakinlik veren akışıyla elinizden bırakamayacağınız bir roman.

Mülkiyeli bir kalemden Hariciye Konseri

Serdar Şahinkaya

Hariciye Konseri, irfan ocağımız Siyasal Bilgiler Fakültesi – Mülkiye’nin Karşılaştırmalı Siyaset Anabilim Dalı Başkanı Taşansu Türker’in yeni kitabı: Enteresan bir roman.

Bizim mektep mezunları genellikle söze, bizim zamanımızda Mülkiye diye başlar. Ben de o geleneğin izini sürmek isterim. Efendim, benim zamanımın Mülkiye’sinde ilk iki yıl ortak okunurdu. Biraz hukuk – anayasa, biraz tarih – iktisadi tarih – siyasi tarih – siyasi düşünceler tarihi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler dersleri ile Mülkiyeliliğin temelleri atılmış olurdu. İkinci sınıftan sonra kaymakam ya da vali olacağım diye yanıp tutuşanlar Kamu Yönetimi’ni, not ortalaması yedinin üzerinde olanlar arasından meraklılar İktisat – Maliye’yi, muhasebe ve şirket işlerini sevenler İşletme bölümünü seçerlerdi. Liseyi genellikle yabancı dil eğitimiyle bitirenler özellikle Galatasaray Liseliler ve ailelerinde hariciye mensubu olanlar da ağırlıklı olarak Uluslararası İlişkiler bölümüne farklı bir ifade ile Hariciye’ye dâhil olur ve daha ilk günden yürüyüşleri değişirdi.

İşte Hariciye Konseri, bir zamanlar Mülkiye Camiası’nın domine ettiği dış ilişkiler üst başlığındaki hadiseleri anlatarak bizleri adeta az bilinen diplomasi koridorlarında esrarengiz bir geziye çıkarıyor. Bu zengin gezide, kançılaryadan rezidansa, New York Türk Evi'ndeki bir konserden Macaristan Başbakanı'nın NATO delegasyonu kabulüne, rock bardan üniversite amfisine, otel lobilerinden sinagoga dolaşırken, nefesinizi de tutmak durumunda kalıyorsunuz.
28 Kasım 1998 günü 23.00 sularında Budapeşte'de sıkılan tek bir kurşundan Aralık 2023'teki BM Dışişleri Bakanları Zirvesi'ne uzanan bir hikâye… Polisiye ve istihbarat türüne yeni bir soluk getiren bu eseri her okuyuşunuzda satır aralarındaki küçük ve kapalı bulmacaları keşfediyorsunuz...

Prof. Dr. Taşansu Türker, kısa özgeçmiş dışında romanını büyük bir ustalıkla on alt bölümde kurgulamış.

Birinci Bölüm: Hadise
İkinci Bölüm: Dibace
Üçüncü Bölüm: Kançılarya
Dördüncü Bölüm: Ahiren
Beşinci Bölüm: İstikşafi Müzakereler
Altıncı Bölüm: Rezidans
Yedinci Bölüm: Keyfiyet
Sekizinci Bölüm: Konferans ve Taraflar
Dokuzuncu Bölüm: Nihai Hükümler
Onuncu Bölüm: İmza ve Yürürlülük.

Romanla, her kademeden diplomasi mensupları yanında akademisyenlerin, gazetecilerin ve en çok da sanatçıların dünyasına giriveriyorsunuz; '90'ların siyasi ikliminin bugün içinde yaşadığımız kaygı çağını hangi kafiyelerle kurduğunu; Türk Hariciyesi'nin Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu üçgeni ve ötesindeki varlığı ile beraber ve entelektüel bir şölen eşliğinde izliyorsunuz. Latince, Almanca, Fransızca, İngilizce, Sırpça, Rusça, Tatarca, Amerikan Argosu, İbranice’de pek çok deyim ve kavram sayfaların eteklerinde adeta dans ediyor. Çok sayıda Türk ve yabancı edebiyatçı, şair ve eserleri. Schubert, Beethoven, Verdi ve daha niceleri. Gerçekten de entelektüel bir şölen, her sayfayı çevirdikçe zenginleşiyorsunuz.  Adeta ruhunuz bayram ediyor. 

Bu roman için kurulmuş diplomatik konser programlarından bir rock grubuna, yine bu roman için yapılmış bestelerden hiç sunulmamış etimoloji tebliğlerine... Devletlerin ve dış politikalarının ayrı karakterler olarak varlığı ise sizi uluslararası siyasetin derinliklerine taşıyacak. Bir başbakan konuşma metninden Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Dairesi'nin çok gizli belgesine, Merkez'e yazılan bir kapalı kriptodan, toplantı tutanaklarına...

Mülkiye’den hocam İlber OrtaylıHariciye Konseri için bakın neler yazıyor:

Artık nadiren karşılaştığımız, hoş bir Türkçe ile yazılmış bir roman. Türk Hariciyesi bir zümre; imparatorluktan cumhuriyete seçkin devlet hizmetkârları, ama kapalı değil, aksine bu zümrenin üye muhtevası hep değişir.

Konusu ile mütenasip bir şekle işaret eden dil zenginliği, karakterler ve kurgudaki şaşırtıcılık epey iddialı... Fakat benim açımdan asıl mesele, bu romanın çok katmanlı yapısı olsa gerek. Hızla okunabiliyor. Akabinde ise geri dönüşlere mecbur bırakan bir birikim var metinde. Hasılı; memleketimizin giderek çoraklaşmış entelektüel ortamında ciddi bir şekilde etüd edilmeyi hak eden ve böylelikle memlekete renk katan bir zümreyi ele alan, mesleğin akademik kanadından ama hakkını veren bir yazar. Yıpratılması için içten dıştan gayret gösterilen bir zümrenin, Türk diplomatlarının portresi”.

Uluslararası siyasetin ve diplomasinin kapılarını gözlerinizin önünde aralayan, beyinlerinize nüfuz eden Hariciye Konseri, kusursuz kurgusu ve sakinlik veren akışıyla elinizden bırakamayacağınız bir roman. Tam bir Mülkiye hikâyesi ve diplomatik coğrafya şöleni.

Bravo Taşansu Türker hoca….