Efendim,
2013’ün ikinci yarısını, Gezi Direnişi dönemi diye adlandırır ve umutlanırım. Ayrıca Sol Cephe var, yine umutlanırım. 17 Aralık’ta başlayan, rezilliğin ve kokuşmuşluğun ortaya dökülme süreci devam ediyor. Kirli ittifak çatladı, birbirlerini yiyorlar. Bütün yollar, “büyük patrona” çıkıyor. Umarım yeni “kirli ittifaklar” bu defa sol görüntüsü altında tezgâhlanmaz.
Yeni yıla girmemize iki gün var. 2014 aydınlanmadan, emekten, ülkemizin bağımsızlığından yana yurtseverlerin kol kola, omuz omuza durduğu ilmik ilmik örülen Anadolu kilimi gibi emek dolu, aydınlık dolu bir yıl olmalı. Olacak da inanıyorum.
Bizim elimizde. Birleşir ve dayanışırsak, boyun eğmezsek başarabiliriz.
* * *
Karadenizlinin yaşamını da belirleyen Engraulis familyasından Hamsi müthiş bereketlidir. Bugün sizlerle o bereketi mutfağa, lezzeti damaklarımıza taşıyalım.
Hani bir ezgi vardır bilirsiniz: “Hamsi koydum tavaya, başladı oynamaya”. Ancak, biz bugün hamsiyi, tavaya değil tencere koyacağız.
GELÛN HA PURAYA BAKÂYUM...
Önce malzemelerimizi sıralayalım
½ kg hamsi, 1 iri patates, 1 orta boy soğan, 1 limon, 2-3 diş sarımsak, birkaç küçük domates, birkaç yeşil biber, 1 tutam maydanoz, sızma zeytinyağı, tuz, karabiber, bir tutam kırmızı pul biber.
NASIL YAPACEĞUK?
Sevgili dostlarım, altı adımda, keyfini çıkararak, türkü çığırarak hazırlamalı ki tadı ve bereketi artsın.
Patatesi soyup, zar inceliğinde doğruyoruz. Kuru soğanımızı da ince halkalar haline getirirken, limonumuzun kabuğunu soyup, bıçağın elverdiği incelikte kıyıyoruz. Biberleri, domatesleri, sarımsakları da aynı hale getiriyoruz.
Tenceremize yettiği kadar sızma zeytinyağını döküp ince dilim patateslerimiz marifetiyle, iyice yayıp, patates dilimlerini döşüyoruz. Sonra üzerlerine bir kat halka soğanları ekliyoruz. Sonra da kılçıklarını da çıkarıp yaprak şekline açtığımız hamsilerimizi yanaşık düzende yayıp, tuz ve karabiber ilavesinde bulunuyoruz.
Büyük ihtimalle patateslerimiz bitmiş olmalı. Kalan malzemeyi, ikinci ve üçüncü kat olarak kullanıyoruz. Çatıyı çatmadan önce, limon dilimlerimizi diziyor, sarımsaklarımızı da boşluklara gönderiyoruz. Domates ve biber dilimlerimizi çatı örtüsü gibi kullanıyoruz Birazcık kırmızı pul biberle bir tutam kıyılmış maydanozu da yerleştiriyoruz.
Tencerenin kapağını kapatmadan, yarım çay bardağı ılık su ve bir çay bardağı sızma zeytinyağı üstten gezdirip, ateşimizi kısıyoruz.
45 dakika sonra. Hanımlar, beyler!!! Mutfağa dolan kokunun fakında mısınız? Alooo, kime diyorum?
Tabaklar, salata, tahin helvası, çıtır çıtır ekmek, kadehler… Yani sofra hazır. E kadehler var ise müskirat da mevcut demektir. Benim tercihim, su ile karışınca beyazlanandan yana. Tabağınıza bir göz atın. Gördünüz mü, finale doğru malzemeden sızan sihirli mayii. Banın kocamanından bir lokma.
Ve kendinizi iyi hissedin.
Ve seslenin dostlarınıza, “sofra hazır” diyerekten…
Sofralarımızın bereketi gibi 2014 için mücadele azmimiz de kuvvetli olsun.
Sofralarımız, dostlarla…
Sofralarımız, sokaklara çıkan türkülerimizle dolsun.
Yeni yılımız umut dolu olsun.
Sağlık ve dostlukla...