“Önce iyiydi, sonradan bozuldu diyorlar, sanki ‘imam bayıldı’ türü bir yemek!”
“Halkının çoğunluğu Müslüman olan toplumda din konusunda hassasiyet önemli” diyenler, konu “Cumhuriyet” olunca, ‘rota’ değiştiriyorlar, hassasiyeti ara ki bulasın! İşin tuhafı, aynı arkadaşlar Gezi Direnişi’ni “cumhuriyet kazanımlarının sağladığı yaşam tarzına yönelik baskılara tepki” diye yorumluyordu. “Siyasi İslam, dinci faşizmin aşamasıdır” diye uyarmaktan sosyalistlerin dili kurudu. “Oy kaybettirir” hesabıyla dincilikle mücadeleden kaçmanın ve dinciliğe kucak açmanın sonucu da ortada! Dinciliğin kazıyıp durduğu ne, zaten kırıntı halindeki ‘cumhuriyet kazanımları’ değil mi? Türban sekiz yaşına indi! ‘AK kundakçı’lar yakında yeni doğan bebeği de türbanla kundaklar! Aydınlanma ve cumhuriyet kazanımlarının kırıntısına bile tahammül edemeyen AK sistem gazcılarına ‘gazaları mübarek olsun’! Şimdilik! Yalakanın çeşidi zaten çoktu, son on yılda katlandı da kanatlandı! Cemaat’e yaslanıp RTE’ye diklenen var, vitesi boşa alıp bekleyen var, “RTE’nin psikolojisi bozuldu ama düzelir, umudu yitirmeyelim” diye geveleyen ‘iyimser aydın’ var, susanı var, ihanet kusanı var, “imanlı kedicikler” ile vitrin mankenliği yapanı var, piyasaya yeni çıkanı, sisteme zırh, kıça kıl, paraya kul olanı var, “çarşaf da türban gibi inancın gereğidir” diyeni var, yalakalık gazının dozunu koşula göre kısıp açanı var, sıkışınca kaçanı var, ‘AK’landıkça gürleşeni, ‘paralelle’ hırlaşanı var... Say da say! Kısacası: “Yalakaölçer” olsaydı, kimin kaç ayar yalaka olduğunu anlamada işimiz kolaydı!
Tutkulu sol liberal erketelerinin bir kısmı, şimdilerde RTE için “önceki tazeliği kalmadı, zaman içinde bozuldu” diye sızlanıyor! Sanki ‘imam bayıldı’ türü bir yemek! Yani tazeyken yiyeceksin! Eh, ‘tazeyken’ topluma yedirdiler de! Hem de lokanta kapısında “buuyruun” diye müşteri çığırtkanı garsonlar gibi, ekranlarda “vesayet bitiyor, özgürlük tütüyor” diye bağıra çağıra! Düşünün ki, bunların erketeliği sayesinde, ‘imam’ bayılmadan yıllarca ‘taze’ kaldı! “Önceleri iyiydi, sonradan bozuldu” sözlerindeki ‘önce’ ile ‘sonra’ arasındaki mesafeye bak: Neredeyse 15 yıl! Kimisi daha ‘içten’ davranıp örtülü bir dille de olsa “yanıldığını” itiraf ediyor! Yani tehlikeyi 15 yılda algılayabilmiş! Eblehin algı süresi buysa, algıladığı tehlikeye tepki vermesini görmeye ömür yeter mi? Kısacası: Sistem erketelerinin itirafları da maskeli! Kapkara! Ruhları gibi!
* * *
An yok ki ülkenin bir köşesinden doğa katliamına ilişkin bir haber gelmesin! Ya bir ırmağı boğazlıyorlar, ya bir çayırı zehirliyorlar, ya bir ormanı deşiyorlar. Biliyorsunuz: Şatafatla uygulamaya koydukları Yüksek Hızlı Tren, sanki yüksek hızda katliam silahı! Göçmen kuş sürülerini biçe biçe yol alıyor! Doğa Derneği’nin “Göçmen kuşların yoğun yaşadığı yerlerde risk değerlendirmesi yapılmalıydı” uyarısını, devlet yetkilisi, “kuş sürüleri yüzünden YHT hızını, rotasını değiştirmeyiz, kuşlar trene alışıp yollarını değiştirirler” diye yanıtlamıştı! Kafa bu olunca, mücadele yöntemi artık söz değildir! Katliam iştahıyla saldırmadıkları yer kalmadı! AKPli Üsküdar Belediye Başkanı’nın, adını da “çılgın proje” koyduğu, 1. derecede doğal SİT alanı olan Validebağ Korusu’na dönük planı da bunlardan biri! Onca tepkiye karşın, insanlığın mirası koruyu, içinde düğün salonu, tiyatro, otopark, teraslar, kule olan park yapma ısrarından vazgeçmiyor! Gökçek’in ODTÜ Ormanı’na saldırmasından ilham almış olacak, gece yarısı koruya beton kazıklar çaktırıyor! Halkın direnişini kırmak için her yolu deniyor. Şimdi de “Dini Tesis Alanı” örtüsü altında pusuya yattı! Cami inşaatıyla başlarsa ‘maya tutar’ hesabında! Yani koruya ‘imar gaspı mayası’nı ‘cami’ diye çalacak! Hadi bakalım! Yabani böğürtlen çalılarında sığırcıkların, çıtkuşlarının, kızılgerdanların, karatavukların yuvalandığı, dallarında erkek ağaçkakanların üreme taklamaları yaptığı, meşelerinden alakargaların beslendiği, çok sayıda böcek, sürüngen, memeli hayvanın yaşama alanı olan, kentin akciğeri korudaki doğal hayatı karartıp kendilerine benzetmek istiyorlar!
Dilerim kuşların ahı, bu taşbaş yobazların boyunlarına kement olur! Doğanın ahında boğulasıcalar! Validebağ Korusu’ndaki yuvası için kızılgerdan, çıtkuşu, ağaçkakan, insanlığı yardıma çağırıyor!