Cehaletle vahşet kol kola gezer

“Dinin siyasallaşması canavarlaşması anlamındadır!”

Katliamcı yobazların tarihi eserleri de yakıp yıkmasından adam öyle ürkmüş ki,“İyi ki bir kısmını vaktinde Batı’ya kaçırmışlar, en azından insanlığın kültür birikimi güvencede; barbarlık her şeyi yok ederdi!” diyor! Gel de bu kafaya, “Bari ülkeyi de teslim et, o da ‘müzede’ güvence altında olsun!” deme! Dinci barbarlığın güncel starı IŞİD’in tüylendiği kuluçka “Ilımlı İslam” değil mi? Peki, ‘Müslüman Coğrafya’ya “Ilımlı İslam” kostümünü biçen kim? Ya peki, o “Ilımlı İslam” hangi kuluçkada beslendi? Vahşi kapitalizm herkesi kendine razı etmeyi planlıyor; dinci barbarlık bu planın sonucu; bunu görmemek için ya onun ortağı ya da ‘çifte kavrulmuş aptal’ olmak gerekir!

Charlie Hebdo katliamı “Uygar Batı” medyasında gece gündüz tartışıldı! Ama özü es geçilip, ‘müze sahibi hırsızların’ çıkarına dayalı olarak. Yorumcular, “İnançlara karşı değiliz, terörizme karşıyız; radikal İslamcı bireysel terrörün faturasını inançlı halka kesmeyelim” gibi, bulanık ve dibi görünmediği için ‘derin’ diye sunulan ‘sığ tespitlerde’ birleşti! Çuvalla program izledim, ama, ‘eğri otursa da doğru konuşana’ rastlamadım! En basiti: sorun laizsizmde düğümlendiği halde, laisizmden söz edilmedi! “Laisizmin ana vatanı” denilen Fransa’da bile. “Sosyalist” Hollande veya diğer Batılı liderlerin katliam hakkında konuşurken “laizsizm sorununa” değindiğini duyan var mı? O noktaya dokunmazlar, çünkü ‘İslam Alemi’ndeki dinci yönetimlerin hamileri kendileri. Oysa sorunun düğümü bu: ‘İslam Alemi’nde tüm yönetimler din odaklı ama Batılı yorumcular “Radikal İslamcı bireysel terör” demekle yetiniyor! Sorunun özüne dokunmadan kendilerine sıçrayan kan damlasını ’yargılayıp’ geçiyorlar! “Laik Batı” rahat! Çünkü Papa’nın, aklına estikçe, “Tanrı adına” ettiği lafların yasalaşma gücü yok. Ama ‘Müslüman Alem’de İmam’ın ağzından çıkan anında “torbalanıp” yasalaşıyor! Laisizmin olmadığı yerde demokrasi ve halkta demokrasi kültürü mümkün mü? Hangisi olursa olsun, dinin siyasallaşması canavarlaşması anlamındadır. Siyasete bulaşan dinin besini kandır, vahşet ve barbarlıktır. İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur. Tarih boyu dinci barbarlık milyonlarca insanı boğazlamış; insanlığın nice kültür mirası, bilgi birikimi yakılıp yıkılmıştır. İnsanlık laisizmin hayati önemine kan denizinde yüzerek ulaştı. Peki, ‘Müslüman Alem’de laik bir tek ülke var mı? Türkiye’deki kırıntısı da yağmacı kapitalizmin hesaplarıyla yok edildi? ‘Kapitalist, emperyalist efendiler’ neyi, nasıl, neden yaptıklarını bilmiyor mu? Afganistan’da besledikleri dincilere “halk kahramanı mücahit” diyorlardı;Libya’da Suriye’de çihatçıları “bahar savaşçıları” diye silahla donatan; halkı Müslüman ülkeleri “yeşil kuşağa” saran; Ortadoğu’yu Batı uşağı şeriatçı şeyhlerle yöneten; Anadolu’ya “Ilımlı İslam” kostümü biçen onlar değil mi? Yoksul Müslüman ülkelerden Batı’ya topladıkları ucuz iş gücünü “farklı kültürlerin özgürlüğü” örtüsü altında inanç odaklı dernekler ve camiler çevresinde getolaştıran; emekçilerin sendikalaşmasını, devrimcileşmesini engelleyen; farklı ulus ve kültürlerden emekçilerin sınıf bilinciyle bütünleşmesini çelmeleyen; dinci güruhları mantar gibi türeten ve bu kesimlerden cihatçı devşirilmesine göz yuman “Uygar Batı” değil mi? Batı uyanık: hem Müslüman alemde dinci güçleri besliyor, hem de ‘dinci terörden üstlerine kan sıçramasın’ istiyor! Dinciler de uyanık: hem Batı’daki anti rasist, anti faşist gösterilere katılıyorlar, hem de “Siyasi İslam” ve “cihatın zaferine” duacılar! IŞİD’i besleyen dinci hükümetler “Evet besledik!” diyor mu ki, Batı TV lerinde Charlie Hebdo konulu programlara çağrılan sakallı, takkeli dinciler “evet canavarız” desin! Sadece Suriye’de 60 bin dolayında devşirme yabancı cihatçı var. ‘Cihatçı kaynağı’ konusunda Fransa ve İngiltere başta. Asıl “Hanya’yı Konya’yı” cihatçı caniliğin yenilgisinden sonra görecekler! Savaşı bitirmek istemeyişlerinin bir nedeni de bu korku. Batı’nın ‘sol, sosyalist’ denen kesimleri de büyük oranda bizim “Ilımlı İslamcı; IŞİD’e karşı ama ÖSO’ya hayran” liberal zevzeklerden farklı değil. Sosyal demokratlarsa ‘evlere şenlik’! Hele ki bizdekiler! CHP lideri ayet okuyup “İslam’ın barış dini olduğunu dünyaya gösterelim!” dedi! İslam aleminde kan ve katliamsız devlet olmadığına göre acaba nasıl gösterecek? Hadi bunu geçtik; Sünni dikta altında kendi dinsel inancı özgür mü? Hadi bunu da geçtik; sosyal demokratlık dediği şey “dinin barışçı özünü gösterme” işi mi? Bunların laiklikten anladıkları acaba ne? “İnanç özgürlüğü” kavramını “din kıvamlı” çorbaya çevirdiler! ‘Ayet ateşi’nde pişirilen “barış, demokrasi, özgürlük” nasıl bir çorbaysa artık! Batı veya Doğu, ne yana baksan, zengiler yoksullara ‘demokrasi tası’nda din soslu bu çorbayı sunuyor! Taslarını başlarına geçirmekten başka çare yok! Aşını taştan çıkaracaksın!

 

İNSANLIK ÖĞÜTÜ

İnsanlık yürekçe zengin
Hilafla, tavafla değil
Sevenler gönülce engin
Kubbeyle, hutbeyle değil

İnsan ol sevgiyle dolaş
Kafire küfürle değil
Cennete dünyada ulaş
Ahrete seyirle değil

Bilimin peşinde yürü
Yobazın, dinbazın değil
Yoksulun düşünde büyü
Hırsızlık işinde değil

Hayata katkınla anıl
Malınla, mülkünle değil
Mazlumun bağrında sağıl
Zalimin koynunda değil

 

*soL dergisinin 26. sayısında yayınlanmıştır