Sen Ne Yaptın Kaan!

Aslında bunu bir süredir yapıyorsun. TKP etkinliklerinde söz alıyor, kendine ait internet sitesinde okurlarını TKP'ye destek olmaya çağırıyor, "başka ne yapabilirim" diye bize soruyorsun.

Ben de şimdi soruyorum, "sen ne yaptın Kaan?"

Daha önce yaptıkların, yazdıkların yetmedi, geçtiğimiz cuma soL'da "TKP'ye Oy Vermeyelim" diye bir yazı yayınlattın. Sosyalist olduğunu, solcu olduğunu düşünüp de sosyalizmi temsil eden biricik partiye destek ya da oy vermemek için çeşitli gerekçeler üretenlerin bam teline bastın. Güzel de yazdın. Yazdıklarını emekçi mahallelerinde, okullarda çoğaltıp dağıtanlar oldu, eşine dostuna mektup olarak verenler de...

İyi güzel de, hiç mi düşünmedin, benim okurum ne der diye... Okuma oranının giderek düştüğü, kitapların market raflarında deterjan gibi sergilendiği bir ortamda yapıtlarının hiç de az satmadığı bir gerçek. Şimdi ne olacak? İnsan psikolojisini, siyaset psikolojisini, spor psikolojisini, bilumum psikolojiyi yazdın, mesleğindir, okur psikolojisini de bilirsin. Angaje yazardan, sanatçıdan hoşlanmazlar. Popüler kültürde evlenen şarkıcıya hayranları nasıl küserse, bu camiada da belli bir siyasal harekete yakınlaşan aydına sırt çevrilir. O hareket yükselişte olabilir, prestijli olabilir ama sonuç değişmez.

Bunları hiç düşünmedin mi?

Burası Türkiye, ülke de ilginç, sol da. "Ben sosyalistim" diye ortalıkta salınan aydın CHP'den milletvekili adayı olur, kimse "sen ne yapıyorsun" demez, hatta CHP "herkesin malı" diye görüldüğünden artık her kimse, solun ortak aydını olarak kabullenilir. Orta aydını da diyebiliriz bunlara... CHP'nin kapısından geçmek angajman sayılmaz ama düzen dışı solla, komünist solla ilişki söz konusu olduğunda işin rengi değişir!

Halkı örgütlü mücadeleye çağıran sol, "örgütlü aydın"dan haz etmez. Halka örgütlenme aklı veren aydınımız da nedense kendisini örgütlemeyi unutur. İşçi örgütlensin, öğrenci örgütlensin... Akademisyen örgütlenmesin... Sonra öğrencileri ne der! Müzisyen örgütlenmesin... Örgütlü insanın sesi çatallaşır, akordu bozulur! Edebiyatçı örgütlenmesin... Kütük gibi yazar! Tiyatrocu örgütlenmesin... Dili tutulur sahnede!

Bunları bilmez misin, Kaan?

Bilirsin de, sanırım inadına yaparsın.

Çoğalmaktasınız da yavaş yavaş... İşsizlikken en yaygın meslek "sahne emekçileri"nde ve ekmek dizi yapımcılarının ağzındayken üstelik, "ben TKP'liyim kardeş var mı diyeceğin" diyen tiyatrocu var bu memlekette... Albüm çıkarmak için sanatçının üste para koyduğu bir ülkede TKP'nin kongresini onurlandıran müzisyen var... Kavga şiiri kavga edenlerin yüreğinde yücelir diyerek "görev isteyen" büyük ozan var...

"Okurum, dinleyicim, izleyicim ne der"i bir kenara koydunuz anlaşılan.

Hepinize kolay gelsin Kaan hepimize!

(Yazar Kaan Arslanoğlu'nun soL'da geçtiğimiz cuma günü yayınlanan yazısı üzerine yazılmıştır)

[email protected]

Kemal Okuyan'ın yazılarına ilişkin soru ve değerlendirmelerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz. soL yazarlarının okur değerlendirmelerine yanıtları "Yazarlarımız okurla buluşuyor" bölümünde yer alacaktır.