Milletvekillerinin doktorlarına çağrımdır

Kemal Okuyan'ın “Milletvekilllerinin doktorlarına çağrımdır” başlıklı yazısı 18 Ocak 2013 Cuma tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

“TBMM Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere e-reçete oluşturulmayacak, eskiden olduğu gibi manuel reçete yazılmaya devam edilecektir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederiz.”

SGK’dan hekimlere giden mesaj bu.

Mesaj, geç vakit, neredeyse gece yarısı yollanmış. Son anda...
Paniklemişler besbelli. Birinin aklına gelmiş, diğerleri “eyvah” demiş, nasıl da atladık!
Birinin kullandığı ilaçlar, diğerinin hastalıkları ortaya çıkacak diye telaşlanmışlar. Bir gün sonrayı beklememişler, uyumamışlar, uyarmışlar!
Milletvekilleri için e-devlete gerek yok, onlar zaten devlet vekillerin reçeteleri kağıttan, halkımızınkiler ileri teknolojinin nimetlerinden olsun demişler.
Neden?

Başbakan’ın pişiği, falanca bakanın migreni, filanca komisyon üyesinin hemoroidi, bir diğerinin viagrası öğrenilmesin.
Vallahi, biz de meraklısı değiliz.

Ama vatandaşın da hastalığını kimse öğrenmesin. En temel insan haklarından biri daha ihlal edilmesin.
Hem, hani insanların mahremiyeti korunacaktı?

Madem kimse tasalanmasındı, AKP kurmayları neden panikleyip SGK bürokratlarını gece vakti uyardılar? Neden milletvekillerini ve yakınlarını e-devlet kapsamından çıkartıp, kağıttan reçetelerin arkasına gizlediler?

Başbakanımızın kimyasal ve biyolojik saldırıya karşı koruması ileri teknoloji, radyoaktif sızıntıya karşı önlemleri ileri teknoloji, dinlemeye karşı kalkanı ileri teknoloji, arabaları ileri teknoloji, reçetesi kağıttan. Oldu mu şimdi!

Halbuki, öncelik milletvekillerinin olmalı. Herkesten evvel onlar çağ atlamalı. E-reçete uygulanacaksa ilk önce Cumhurbaşka…
Hoppalaa….

Bir daha, oldu mu şimdi?

Cumhurbaşkanı’nın reçeteleri ne olacak? Kağıttan mı, elektronik mi? SGK bürokratları bunu atlamışlar ya da Erdoğan’ın son numarası bu. Başkanlık savaşlarında, iş bu noktaya geldi dayandı demek ki!

Kimbilir, Çankaya’ya seçilirse, bir talimat daha yollarlar, Cumhurbaşkanı ve yakınlarının reçetelerine dair…

Her neyse…

Hasta ile hekim arasına devletin meraklı gözlerini sokan e-reçete uygulamasının insanların özel yaşamlarına müdahale olduğu SGK talimatıyla ortaya çıkmış oldu. “Devlete güvenmiyor musunuz” diye vatandaşa efelenen hükümet yetkililerinin yarattıkları “gözetleme” mekanizmalarından ürktüğü de böylece anlaşıldı.

Bunlar yarın bir gün, dağıtmaya başlayacakları çipli kimlik kartlarını da kendileri kullanmaz, eski nüfus defterlerinden taşıma hakkı bahşederler kendilerine…

Ne olur ne olmaz! O çipler belki kötü niyetli kişilerin eline geçer. Belki birileri uzaktan o çiplere başka veriler girer de, AKP’li birkaç milletvekili terörist diye derdest edilir. Hem kim bilir, o çipler sahibinin bulunduğu yerin koordinatlarını bir merkeze iletiyordur da, “amirim afedersiniz sayın milletvekili şu anda tuvaletini yapmaktalar efendim” türünden kayıtlar geçilecektir devletin kozmik şeysine… Bunları istemezler. Teşhirci değil ki onlar röntgenci!

Buradan iktidar partisine bağlı vekillerin doktorlarına sesleniyorum. Ne biliyorsanız anlatın. Biz meraklısı değiliz ama yine de anlatın, kimin hangi hastalığı var, kim hangi ilacı alıyor.

Çünkü bunlar gerçekten zıvanadan çıktı. Cezai ehliyetleri var mı, yok mu hiç değilse onu bilelim, ona göre önlem alalım.