İyi numara!

Kemal Okuyan'ın “İyi numara!” başlıklı yazısı 12 Mart 2013 Salı tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

İsrail bağlantılı istihbarat ve analiz sitesi Debka, Suriye’de olası bir kimyasal çatışmaya müdahale etmek üzere Türkiye, Ürdün, İsrail ve ABD’nin dahil olduğu bir genel karargah kurulduğunu yazdı. Aslında daha önce de aynı içerikte haberler geliyordu. Debka haberinde yeni olan, konunun 5 Mart’ta İsrail ve ABD Savunma Bakanları’nın yaptığı görüşmede ayrıntılı bir biçimde ele alındığının yazılması.

Habere göre, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Vaşington’a gelen meslekdaşı Ehud Barak’ı Suriye’de kimyasal silah kullanımına ilişkin uyarıyor. Yanlış anlaşılmasın, Hagel “Esad’ın halka karşı kimyasal silah kullanabileceği”ni söylemiyor. Çünkü bu yalan işe yaramadı. Çünkü, tüm medya manipülasyonlarına rağmen, Suriye’de devletin değil ÖSO’cuların katliam yaptığı gerçeği gizlenemedi. Çünkü CIA, MOSSAD ve MİT tarafından şımartılan “muhalif” gruplar, aktarılan kirli paradan daha fazla pay kapabilmek için birbirleriyle “kelle kesme” yarışına girdi, yaptıkları her haltın altını imzalamayı, işledikleri her suçu cümle aleme ilan etmeyi marifet sandı.

Şimdi herkes biliyor ki, Suriye’de kimyasal silah kullanacak bir taraf varsa, o da muhaliflerdir.

ABD Savunma Bakanı da bunu söylüyor Barak’a…

Diyor ki, El Kaide, tek bir noktada değil, mümkün olduğunca fazla yerde, hatta Suriye sınırlarında ve dışında kimyasal silah kullanmayı düşünüyor. Amerikalı Bakan, buna Suriye devletinin karşılık vermesinin beklendiğini de ekliyor.

İşte bu aşamada dört ülkenin ortak ve hızlı bir biçimde hareket etmesini sağlamak için kurulan komuta merkezi devreye girecek. Suriye’ye müdahale edilecek.
Ne güzel değil mi?

Artık Esad’ı düşürmekten söz etmiyorlar. Artık müdahalenin, kontrolden çıkan ve bütün bölgeyi tehdit eden bir çatışmayı bitirmek için yapılacağı ima ediliyor.
Peki kimyasal silah kullanarak çatışmayı kontrolden çıkaracak olan kim?

ABD’ye göre El Nusra Cephesi başta olmak üzere, El Kaide…

Yani, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin para, silah, istihbarat ve diplomatik desteği hiç esirgemediği Surye’nin “özgürlük savaşçıları”. Okulları, hastahaneleri havaya uçuran, tutsaklara işkence yapan, kadınlara tecavüz eden, fabrikaları yağmalayan cihatçılar...

ABD yönetimi AKP’nin Suriye’ye akıttığı kiri böyle temizleyecek!

Daha önce Afganistan’da, Yemen’de, Somali’de, Mali’de farklı faklı aktörlerle hayata geçirilen senaryo bir kez daha uygulamaya konacak.

İlk önce fanatizm yüklü paralı askerleri bir yere topla, silahlandır, ortalığı bir güzel karıştırsınlar. Gerekiyorsa onları başka düşmanlara karşı kışkırt, besle… Sonra “istikrar tehlikede”, “küresel terör insanlığı tehdit ediyor” edebiyatı ile müdahale et.

Plan basit ama çok etkili… “Ne Esad ne ÖSO” diyen sahte solcuların bile hoşuna gidecek bir çözüm!

AKP savaşçı dostlarından bazılarını isteksizce satacaktır, hatta satmaya başladı, başka çaresi yok. ABD öyle istiyor, ayrıca Suriye’de yaşadığı büyük fiyaskoyu tatlıya bağlamak için bu plan bir fırsat olabilir.

Öte yandan bu plan uluslararası dengeler ve Suriye halkı ile bölgenin devrimci güçleri tarafından bozulabilir de… İşin içinde İsrail’in olmasının yarattığı handikap, uluslararası kamuoyunun Suriyeli muhalifleri kimin silahlandırdığını iyi bilmesi, kimyasal silahların devreye girdiği bir savaşın bu kez gerçekten kontrolden çıkma olasılığı, ABD’nin kara savaşını gerektirecek bir müdahale için gerekli kaynaklara sahip olmaması gibi ABD’yi sınırlandıran faktörler de cabası…

Ama bütün bunlara rağmen tehlike büyük, çok büyük.