Hakkını yiyemeyiz, hakkımız helal olsun

Öncekilere benzemedi, fırtınalar eksik olmadı, acı ve hüzün de… Kayıplar verdik, yoksulluk daha fazla insanın belini büktü, işsizlik gençliğin kabusuna dönüştü. Ülkemiz gericiliğe, bağımlılığa, piyasa terörüne mahkumdu 365 gün boyunca.

Ama yine de…

2013 iyi geldi.

Hakkımızı helal ediyoruz…

Sarstı geçti. Katılaştığı sanılan ideolojik değerleri topa tuttu, siyasi dengeleri altüst etti. Bu ülkede “sürü” değil de “halk” yaşadığını gösterdi.

Gericiliğin en temel argümanları çürüdü, Amerikancılar birbirine düştü, hukuksuzluk ayyuka çıktı.

Halka hakaret edenler, on binlerin yaratıcı aklıyla oluşan korodan gelen ahenkli ses karşısında şaşkına döndü.

Demirel’den bu yana Türkiye gericiliğinin “bırakmam” dediği Taksim’de günlerce özgürlük şarkıları söylendi, “iki ayyaş”tan milyonlar çıkıverdi ortalığa.

Gençlik ayağa kalktı, vaaz veren değil barikata koşan aksaçlılar belirdi yanında.

Hayata, siyasete, sokağa, kadına, çocuğa, eşcinsele bakış değişti, tam da değişmez denen bir anda.

İnsanların yaşamına müdahale için yanıp tutuşanlar, unutamayacakları bir ders aldılar.

Suriyeliler bir vurdu, bir Türkiyeliler.

Sonsuzluğu hayal edenler bitti.

İşimiz bitmedi, 2013 bitti.

Şimdi 1980’den sonra gelen onca yılla 2013’ü ayırmanın ve yeni bir virgül koyarak devam etmenin zamanıdır.

Geride kalan yılı bir kenara not edelim. Gerçek değeri sonra anlaşılacak. Sonra ve mutlaka!

Halkımızın makus talihinin döndüğü yıl denecek.

Ülke, toplum uzun bir aradan sonra “artı” verdi borsayı boş verin siz, halkımız büyüdü, büyüme rekorları kırdı.

2013’ün hakkını helal edelim, yeni yıla devredilenlere odaklanalım.

Bu fazlanın nasıl değerlendirileceği, 2014’ün temel meselesi.

Hep birlikte…

Yeni yılınız soL’da olsun!