Putin sonrası

Önümüzdeki Mart ayında Rusya’da yapılacak başkanlık seçimlerini kimin kazanacağı bir merak konusu değil. Putin’in büyük bir çoğunlukla başkanlığa seçileceğini herkes biliyor. Putin Rusya siyasetinde hâlâ alternatifsiz bir lider.

Ülkede 2008 krizinin üzerine eklenen uluslararası ambargo ve petrol fiyatlarındaki düşüşlerle derinleşen ekonomik sorunlar son birkaç yıldır Rus emekçilerinin koşullarını fazlasıyla ağırlaştırmıştı. Şimdi bir toparlanma sürecine girildiği kabul edilse de Putin’in geçen gün ülkenin büyük patronlarıyla yaptığı toplantının kokteyl faslında alçak sesle dediği gibi “önümüzdeki yıl bu yıldan daha iyi olmayacak.”

Bu koşullarda Putin’e verilen toplumsal destekte ciddi bir azalmanın olmamasını Rusya siyasetinin Putin’i alternatifsizleştiren yapısında ve Rus yönetiminin iç sorunların yükünü uluslararası alandaki “başarılarla” hafifletmesinde aramak mümkün.

Seçim tarihinin Kırım’ın Rusya’ya ilhakının yıldönümü olan 18 Mart’a denk gelmesi bir tesadüf olabilir. Olmayabilir de...

Bu seçimleri ilginç kılan asıl konu ise seçimler yaklaşırken Putin’in 2024’e kadar sürecek müstakbel iktidar döneminden çok Putin sonrasının konuşuluyor olması. Hatta bunun Putin muhaliflerinden çok bizzat iktidar çevrelerince konuşulması.

Bunun sebebi anayasadaki iki dönem şartı nedeniyle Putin’in bir kez daha başbakan Medvedev’le rok yapmasının* çok mümkün görülmemesi değil. Evet Medvedev milyonların izlediği yolsuzluk videosuyla büyük bir darbe aldı ve kimilerine göre gözden çıkarılabilecek bir figüre dönüştü.* Ancak o siyasetten silinse bile Putin’in yeni bir başbakanla 2024 için bir kez daha yer değiştirmesi bir sürpriz olacak gibi görünüyor.

Peki neden?

Medyada sık sık Putin’in yorulduğu, bu kez adaylığını ilan etmek konusunda bu kadar geç kalmasının nedeninin yaşadığı kararsızlık olduğu yorumları yapıldı. Kişisel yorgunluk Putin gibi varlığını siyasetle bunca özdeşleştirmiş biri için ayrılma gerekçesi olamaz bence. Ama Putin sorumluluk sahibi bir siyasetçi ve Rusya’da devlet işlerinde bir tıkanma olduğunu görüyor, onunla iktidarı paylaşan herkes gibi.  

İktidara bizzat Boris Yeltsin’in desteğiyle yükseldiği 2000 yılından itibaren Rus kapitalizmi için çok hayati bir misyonu yerine getirdi. Hem Yeltsin’in ultra adem-i merkeziyetçi politikasının hem de meşhur oligarkların sınırsız yağma özgürlüğünün ülkeyi dağılma noktasına getirdiği bir anda devreye girdi.

Karşı-devrim için tehlike çanları çalarken sosyalizmin yıkıntıları üzerinde kapitalist Rus devletinin kuruluşunu gerçekleştirdi. Rusya’nın yeniyetme sermaye sınıfı yağmaya sınır çekilmesini sineye çekti. Bu sınıfın üyelerinden, kişisel nüfuzunu bir kanser gibi her tarafa yaymaya çalışan dizginlerinden boşalmış bazı figürlerin Putin’in elleriyle gelen hazin sonu kulaklara küpe oldu. Ve Putin’in birleştirici gücü ve mutlak otoritesi altında devlet bürokrasisi ile sermaye kesimlerinin işbirliğine, devletin ekonomiyi güçlendirici rolüne dayanan yeni bir iktidar yapısı böylece ortaya çıktı.

Putin yukarıda bahsettiğim patron toplantısında “devlet ve işadamları aynı gemide” demiş. Bunun bir mecaz olmadığı yeterince açık olsa gerek.

Rusya büyük ve zengin bir ülke. Güçlü bir silah sanayii, buna bağlı bir teknoloji üretme kapasitesi ve potansiyeli var. Ve tabii çok geniş doğal kaynakları. Aynı büyük ve zengin ülkede derin bir sömürü, ağır bir adaletsizlik ve dinamik bir toplumsallık bulunuyor. Böyle bir ülkede devlet-sermaye işbirliği çok büyük yatırımlar demek, hızlı bir tekelleşme, yönetimde teknokratlaşma, bol yolsuzluk, toplumu baskıyla bir de milliyetçi propaganda ile denetim altında tutma ve kişisel iktidar demek. En azından Rusya’da olan bu.

Ve şimdi dünyada “hak ettiği” yeri arayan Rus kapitalizmi için Putin’in kişisel etkisi bir tehlikeye dönüşüyor. Rusya içine girdiği uluslararası kavga içinde iddialarını artırırken Putin’in gitmesiyle pimi çekilebilecek kadar kurumsallıktan uzak bir devlet yapısı, birer siyasi figür olarak değil, ait oldukları çıkar grubuyla anılan bir yönetici kadro tehlike çanlarının bir kez daha çaldığını gösteriyor.

Evet, ciddi bir kadro sıkıntısı var. Göstermelik seçimlerle gelseler de esas olarak Putin’in belirlediği bölge valilerinin yolsuzluk skandalları patlıyor son zamanlarda. Bir yandan da bu makamlar merkezi yönetime sıçramanın bir basamağı Rusya’da. Putin burada bir nitelik yakalamak için belli adayların eğitimden geçirilerek kendi gibi zeki çevik siyasi kadrolara dönüşecekleri bir programı bizzat düşünmüş. Programın bir parçası da adayların kendilerini tehlikeli sporlarda ispat etmeleri. İnanmayan videoyu izleyebilir.

Putin’in renkli kişiliğinin yeni bir göstergesi olan bu eğitim programı başarılı olur mu bilinmez. Belki de başarılı olur ve eğitim görenler arasından yeni bir Putin bile çıkabilir.

Ancak Rusya başkanının son dönemdeki başının belası, batının desteklediği hırslı liberal Aleksey Navalnıy, şimdilik başkanlığa adaylığı engellense de "uzun vadeli düşünüyorum" derken hayal kurmuyor olabilir.

* Rusçası rokirovka. Satrançta rok şahı daha korunaklı hale getirip kaleyi oyuna sokmak için yapılan hamle. 2008’den bu yana Putin ve Medvedev Putin’in iktidarını korumak üzere başkanlık ve başbakanlık makamlarını değiş tokuş ediyorlar.

* Liberal muhalefetin zapt olmayan lideri Aleksey Navalnıy bu sene içerisinde onbinlerce genci Medvedev’in yolsuzluk videosunun yarattığı etkiyle sokağa dökmüştü.