Yas Günü… GALİP MUNZAM

ABD'de Şükran Günü hazırlıkları hızlanıyor. Önümüzdeki günlerde ABD'liler Şükran Günü'nü kutlayacaklar. 27 Kasım, büyük gün... Şu anda orta sınıf ABD'liler sofralarına en iyi hindiyi koyabilmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Tabii bir de mısır var ama onun için böyle bir yarış gerekmiyor.

Elinizi attığınız her yerde hindi resimleri, türlü espriler barındıran hindi karikatürleri, hindi tarifleri ile karşılaşıyorsunuz. Hindinin ne denli önemli olduğunu şöyle ifade edebiliriz. Ulusal Hindi Federasyonu'nun (National Turkey Federation - bu federasyon gerçek bir federasyon) açıkladığı istatistiklere göre ABD'de 2007 yılında 235 milyon hindi tüketilmiş bunun 46 milyonu yani yaklaşık beşte biri Şükran Günü yenmiş durumda.

ABD'de yaşayan Türkiyeliler için bu durum günlük hayatta yakışıksız esprilere yol açabiliyor. Burada bir hatırlatma yapmamızda fayda var. İngilizcede hindi "turkey" biçiminde yazılıyor. Tıpkı Türkiye gibi: Turkey...

Gönül isterdi ki başbakanımız ABD'ye kadar gelip Obama ile görüşemeden geri döndüğü günlerde gönlünü alacak böyle bir rastlantı tesadüf etseydi.

Olmadı...

Bugün ülkemizi yakından ilgilendiren bu Şükran Günü geleneği ile ilgili birkaç söz söylemek istiyoruz.

Şükran Günü'nün bir resmi bir de gayrı-resmi tarihi var.

Şükran Günü'nün en çok kabul gören resmi tarihini şu şekilde özetleyebiliriz:

Şükran Günü aslında bir hasat şenliği. Geçmişi de 17. yüzyıla Avrupa'dan gelen ve kendilerine Pilgrim (Hacı) diyen ilk yerleşimcilere dayanıyor. "Mayıs Çiçeği" isimli gemi ile Kuzey Amerika'ya varan yerleşimciler yaptıkları aylar süren ve okyanus aştıkları yolculuk sonrasında hastalıklarla cebelleşir yorgun ve acınacak haldedirler. Yerli halk, Kızılderililer, bu yorgun misafirlere önce yardım eder, o yılın hasadını misafirleri ile paylaşırlar ve ardından da onlara mısır ekmesini ve hindi yetiştirmesini öğretirler. Buna karşılık, bu olaydan 3 yıl sonra, 1621 yılında New England kolonileri adına Vali Bradford Kızılderili temsilcilerini de davet ettiği bir şükran yemeği düzenler. Bu yemeğe 90 Kızılderili katılır. Ardından bu gün bir kutlama halini alır. 19. yüzyılda da resmi tatil haline gelir.

1621'den bugüne Şükran Günü, yeni yerleşimciler ile yerli halk arasındaki dostluğun bir göstergesi olarak kutlanıyor...

Bu son cümle sizin de kafanızda soru işaretleri oluşmasına neden olmuştur. Bu resmi hikâyede anlatılmayan çok fazla ayrıntı var.

Öncelikle ciddi bütün tarihi çalışmalar söz konusu hikâyede verilen yer, zaman ve kimlikleri sorguluyor. Şükran Günü'nün ne 1621'de kutlanmaya başlandığı biliniyor, ne yeni gelenler kendilerine hacı diyor, ne de olay anlatıldığı yerde geçmişe benziyor. Ama anlatılmayan daha doğrusu yanlış anlatılan en önemli hikâye yerliler ve kolonyalistler arasındaki ilişki.

Yerliler ve kolonyalistler arasındaki ilişkinin o günlerde ve ondan sonra dostane olduğunu düşündürecek elimizde çok az bilgi var. İlk günlerin ardından kolonyalistlerin giderek daha saldırgan bir tavır içine girdiklerini biliniyor.

İlk yerleşimcilerden bir nesil sonra bölgedeki güçler dengesi Avrupalılar lehine değişiyor. Toprak gaspları inanılmaz boyutlara ulaşıyor. 1637 yılında İngiliz askerlerinin 700 Kızılderili'yi erkek kadın ve çocuk ayırmadan topraklarını gasp etmek üzere katlettiği biliniyor. Erkekler diri diri yakılıyor. Bu olayların ardından ilk yerleşimcilerle yemeğini paylaştığı kabul edilen kabilenin reisi olan Massaoit'in oğlu Metacom kolonyalistlere karşı bir ayaklanma başlatıyor. Avrupalıların yazdığı tarihte bu savaşın adı Kral Philip Savaşı. Bilinenlere göre Kuzey Amerika'daki yerli halkın çok büyük bir bölümünün bu esnada kırıldığı biliniyor. Kalanlar köleleştiriliyor, kurtulabilenler ise Kanada'ya kaçıyor.

Metacom'un ölümünün ardından Şükran Günü'ne ilham veren koloni, yine bir şükran günü kutlamasında İngilizlerin yerli halk üzerindeki sarsılmaz galibiyetini ilan ediyor.

İşte bu nedenle Şükran Günü, Kuzey Amerika'nın yerlileri için atalarının katledildiği, acılarının depreştiği 500 yıllık bir ihanet günü, bir yas günü olarak kutlanıyor.

Önümüzdeki perşembe günü "modern beyaz adam" galibiyetini kutlayacak, önünde iyice kızarmış hindisi ve haşlanmış, artık doymuş yağ oranı düşürülmüş tereyağına bulanmış mısır koçanları ile...

Kutlu olsun.