Sen neyi muhafaza ediyorsun Tayyip?

Kızlı-erkekli aynı evde kalıyorlarmış. Bu durum toplumumuzun muhafazakâr yapısına uygun değilmiş kabul edilemezmiş. Apartman sakinleri böyle bir durumu gördüklerinde polise ihbar etmeliymişler. Emniyet gereğini yaparmış.

Tayyip haklı! Kim bilir ne densizlikler yaşanıyor o evlerde. O halde ben de başlıyorum ihbarlara...

“5-7 yaş arasında olurlardı. Yüzleri güzel, vücutları, endamları mütenasipti. Yaşları ilerledikçe bir erkeği avlamak için naz ve işve usulleri en ince ayrıntılarına kadar öğretilmeye çalışılırdı.”

Şu evlerin haline bak Tayyip! Küçücük kızları satın alıyorlar. 5 yaşındaki çocuğun bile vücudunun ve endamının mütenasip olup olmadığına bakıyorlar. Büyüdükçe güzelleşip güzelleşmediğini izliyorlar. Eğer güzellik sınavından geçerse erkekleri avlama tekniklerini öğretiyorlar.

İhbar ediyorum, bassana bu evleri Tayyip! Böyle evler bizim muhafazakâr yapımıza uyar mı? Sen kızını, torununu böyle bir eve yollar mısın Tayyip? Yollarsan sana hayırlı olsun…

Ey emniyet görevlileri, adresi veriyorum: Topkapı Sarayı. Yöneticileri ve sakinleri kim mi? Şefinizin, diktatörünüzün ceddi!

İhbara devam… Bak, Beyazıt Bey oğullarının evine neler yolluyor.

“Şehinşah’a beş oğlan, beş kız. İki yıl sonra yine ona on oğlan, on kız. Ahmet’e on oğlan, on kız. Mahmut’a altı oğlan, beş kız. Bir yıl sonra yine Ahmet’e iki oğlan, iki kız…”

Ne oluyor bu evlerde oğlanlı-kızlı Tayyip? Böyle oğlan-kız yollayanlara bizim muhafazakâr halkımız ne ad verir?

Ey Tayyip’in polisi, bassanıza bu evleri, son versenize bu katmerli rezalete.

Bu pe…, pardon Beyazıt Bey kim mi? Hemen söyleyeyim: Senin çok sevdiğin, üçüncü köprüye adını vermek istediğin zorba var ya, işte onun babası! Lakabı da “Sofu Beyazıt”. Sevsinler böyle sofuyu! Bunlar senin ceddin, Tayyip…

Devam… Vay vay vay, şu kızlı-erkekli evlerdeki fantezilere bak!

“Tavana asılmış yuvarlak bir top bulunur. Oyunun kızıştığı bir sırada oyuncular (kızlar) orada asılı bulunan topu yakalamaya çalışırlar. Top oldukça yükseğe asılı bulunduğundan, yakalamak için şahlanırlar, etekleri açılmış şemsiyeler gibi havada uçuşur, vücutlarının hatları ve incelikleri bütün çıplaklığıyla göz önüne yayılır. Bu figür her eğlencede istenir, başarılı gösteri yapan kızlara armağanlar verilir.”

Sen böyle oyunların oynandığı bir evi içine sindirebilir misin muhafazakâr Tayyip? Nerede mi yaşanıyor bu kepazelik? Ben diyeyim Topkapı Sarayı, sen de Yıldız Sarayı. Yani senin ceddinin ikametgâhları…

İhbarlara devam… Bu kızlı-erkekli evlerde yaşananlardan bir başka örnek:

“Tavşan ve köçek oyunları çok hareketli ve canlı idi. Seyredenleri tahrik ederdi. Vücutlar, figürler, sazların ahengine uydurulurdu. Vücudun kıvrılması, göbek atılması, başın geriye doğru kıvrılması ve saçların yere doğru yelpaze gibi açılması gayet ustaca yapılırdı. Oyuncu kızlar, bu hareketlere gamzelerini, fettanlıklarını ve gülüşlerini de katınca meclis sanki yerinden oynardı. Sâzendelerin çaldıkları havalar da çok oynak olurdu. Bunlar, yalnız seyircileri değil, orada bulunan erkeklerin gözüne girmek isteyen oyuncu kızları da coştururdu.”

Kimin evinde mi yapılıyor bu âlemler? Söyleyeyim: Abdülaziz ve Abdülhamit Beylerin evinde. Sen seversin onları. Ahbaplarındır…

* * *

Bu coğrafyanın kadınları, onun bunun cariyesi, kölesi, fuhuş oyunlarının malzemesi olmaktan Cumhuriyet sayesinde kurtuldu. Senin yıkmak istediğin Cumhuriyet o cariyeyi, o Hürrem’i aldı, Sabiha Sertel yaptı, Afife Jale yaptı, Suat Derviş, Jale İnan, Muazzez İlmiye Çığ, Türkan Saylan, Mîna Urgan, Halet Çambel, Behice Boran yaptı.

Sen kimi kandırıyorsun Yeni Osmanlıcı Tayyip? Sen işte bunların Beyazıt’ın, Selim’in, Süleyman’ın, Murat’ın, Abdülhamit’in torunusun. Düşmanımın oğlu-kızı bile düşmesin böyle saltanatçıların, tarikatçıların, cemaatçilerin, yılan-çıyan takımının eline…

Senin türbanın bu rezaletleri, bu kepazelikleri örter mi?

Muhafazakârmış… Bre utanmaz, arlanmaz… Sen neyi muhafaza ediyorsun?

Hiçbir güç bu güzel ülkenin bu onurlu kadınlarını yeniden cariye, köle yapamaz. Kafası kırık tarikat şeyhlerinin “kediciği” yapamaz.

Kızlı-erkekli yıkacağız seni! Yeniden bir Cumhuriyet kuracağız. Yeni bir Cumhuriyet kuracağız.

Özgür, eşit, başı dik kadınların cumhuriyeti olacak bu. Bilimin, sanatın, siyasetin, sporun o çağdaş kadınlarıyla onur duyacağız.