Türkçü ve Milliyetçi Cephe…

19 Şubat 2013!.. Bu tarihi, Samsun hiç unutmayacak, ülke de… Bu kentin ve ülkenin tarihine düşürülen bu kara lekeyi biz de hiç unutmayacağız! Bir süre önce “Samsun’u ne hale getirdiler?” başlıklı bir yazı dizisi hazırlamıştım gazetemiz için… 19 Şubat saldırısı, işte o yazı dizisinin devamıdır. Son sözü yazarken demiştim “Aslında, son sözü taşeron sağlık işçilerinin temsilcisi Yüksel söyledi: İşçiler ve halk iradesini koymazsa bu kentte yaşanmaz!”

Bu kentte - aslında hiçbir kentte- yaşanmıyor artık…

Yaşamayan ve can çekişenlere iş, ekmek, gelecek vermeyen ama semirenler, onların yoksul elleri ve gözlerini hiç sahibi olmadıkları vatanla, bayrakla ve bezirganlığını yaptıkları dinle besliyorlar. İşaret ediyorlar kirli ve kanlı elleriyle…

İşte düşmanınız!.. Hem Türkiye diyorlar, hem de işçi sınıfının milliyeti olmaz diyorlar! Neymiş efendim, her komünist kendi yurdunun yurtseveriymiş! Türkiye Komünist Partisi!.. Hani şu, efendimiz NATO’nun İncirlik Üssüne Türk Bayrağı asan komünist yurtseverler… “Suriye’yi de Türkiye’yi de böldürmeyiz, emperyalist ağababalarınıza yem etmeyiz. Kardeşimizle savaşa hayır!” deyip Patriot füzelerimizi gözümüze sokmaya kalkan komünistler… Aç karnınızın gurultusunu bastırmak için, Allah rızası için gidin iki taş da siz atın!

Samsun’un AKP’li yıllarında tarım arazilerini santrallere peşkeş çekerken biz, bu kentin simgesi tütünü yok ederken, TEKEL’i British American Tobacco’ya satıp işçilerini sokağa atarken, kamu kurumlarını satarken, çocuklarınızı sanayilerde işçi yaparken bize atmayı akıl edemediğiniz taşlarla ve aklınızla siz bin yaşayın!

TOKi evlerinde sele kapılıp 14’ünüz, iş cinayetlerinde 18’iniz ne de güzel ölmüştünüz. Okul sütünden 93 çocuğunuz, şebeke suyundan koca bir ilçenizle ne de güzel zehirlenmiştiniz. Biz malı götürürken sizi emanet ettiğimiz cemaatçilere ne de güzel kanmıştınız. Haciz, tefecilik, kadın ve iş cinayetleri tavan yaparken atmadığınız taşları şimdi Türkiye Komünist Partisi’ne atın! Bu kentte bir bebek açlıktan ölürken sızlamayan vicdanınızla bin yaşayın!

Biz sizin o bilmediğiniz Amerikan çıkarları ve padişahımızın “Orta Doğu'da çok güçlü ve çok saygın bir devlet ve Orta Doğu için de çok önemli bir model” olması için çalışırken “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diyerek taşladığınız o komünistler var ya, çocuklarınızı askere gönderen de şehit eden de vatanı parça pinçik eden de onlar atın taşları!.. O zavallı ezilmişliğinizin ve hadım edilmişliğinizin acısını bu ülkenin yurtseverlerinden çıkarın!
Şehitler ölür, vatan da bölünür! Bir ülkenin nasıl bölüneceğini Suriye’yi ve Türkiye’yi bölmeye çalışan padişahınıza ve kafatasçı ırkçılarınıza sorun. Anayurdunu savunmayan, ülkesini bölücü Amerikan emperyalizmine teslim edip Suriye’den Samsun’a getirilenlere sorun. Bedelli parası olmadığı için öldürülen ya da intihar eden yoksul askerlere sorun. “55 plakalı aracımla Diyarbakır’a gitmeye korkuyorum” diyenlere sorun, “Tekbiiir! Burası Karadeniz, Kürtler Samsun’a giremez!” diye höykürenlere sorun! Gidemediğin yer senin değildir! Sen taş attıklarının yurduna gidemeyeceksen, onlar da senin yurduna gelemeyecekse bu vatan bölünmüştür!

Sen Türkçü ve Milliyetçi Cephe! Samsun’a BDP’li vekillerin gelişini bahane edip TKP, Halkevleri ve 78’lilerin bulunduğu binaya saldırı için günler önce dağıttığın bildirilerle, kurduğun kahpe pusunla bu ülkenin onuru TKP’lileri, Halkevcileri, 78’lileri linç etmeye çağırdın ya Samsun’u… Türk müsün, Kürt müsün, Laz mısın, Arap mısın kimliğinde ne yazıyor, inan hiç umurumuzda değil! 35 insanı diri diri yakmaya kalkan siz faşistler insan değilsiniz!
Sizin cibilliyetinizi biz 35 canımızı aldığınız Madımak Otelinden biliyoruz. Sizin cibilliyetinizi biz Maraş katliamından, Roboski’den biliyoruz, sizin cibilliyetinizi biz 10 Şubat 1969’da İstanbul’a gelen Amerikan 6. Filosunu kıble yapıp kıldığınız namazdan biliyoruz! Sizin cibilliyetinizi 6. Filoya karşı “Tam bağımsız Türkiye” diye haykıran Denizlere "Kafirleri boğmanın vakti geldi! 6. Filoya karşı çıkanları gebertmek için and içildi!" diyen mürteci babalarınızdan biliyoruz! Emin olun sizin cibilliyetinizi 35 insanı saatlerce taşlamanıza, linç etmeye ve yakmaya kalkmanıza, binalarını tahrip etmenize engel olmayan Samsun Emniyetine ve kentin valisine soracağız!

TKP il binasına astığınız Türk Bayrağını memleket denizlerinde dolanan ABD donanmasının gemilerine asın hadi! Tekbir de getirin, ana avrat da sövün, İstiklal marşı da okuyun, ama bir kerecik “Karadeniz coniye mezar olacak!” deyin hadi… Yemez ama o bayrağı İncirlik üssüne diken komünistlere atarlanmaya benzemez ki bu işler! Biz bir kere yaptık hem de Türkçü ve Milliyetçi Cephede olmadığımız halde… Bir de Patriotları getiren NATO gemilerine karşı İskenderun Limanının kapısına dayandık. “Katil Obama, Katil Erdoğan!” diye haykırdık. Nolur, bir kez de siz yapın hadi! Emperyalist misiniz, işbirlikçi misiniz, yoksa yüreksiz misiniz?