Kurşun olabilir kalemimde!

24 Haziran 2013 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Karanfili vurdular Taksim’de… Karanfil Ethem oldu, Abdullah, Mehmet, Mustafa… Direnişin binlerce yaralısı, sakat bırakılanı, gözaltına alınanı… Karanfil, cadı avına çıkanların tutukladığı SDP, ESP, Halkevi, Çarşı üyeleri oldu. Yetmedi “Serbest kalanlar da fazla sevinmesin, deliller yolda haa!” dedi padişahın hınk deyicisi…

Delil dediğin nedir gülüm? Deliller yoldaysa deliler de yolda! Delil toplayanlar da fazla sevinmesin, halk yolda!.. Çünkü, duran adam olmanın bile suç olduğunu gören bir halkı delirttiniz! Gazınızla, suyunuzla, plastik merminizle, copunuzla, bitmek bilmeyen kininizle delirttiniz bizi!

Deliyiz, raporlu hem de! Tam teşekküllü devlet teröründen resmi faşizminizce onaylanmış deli raporumuz var. He, bildiğin 46 raporu!.. Bakırköy’ün bahçesindeki düşünen adam heykeliyiz toptan… 31 Mayıs’tan beri “Ne yapmalı?” düşünüyoruz, o halde varız! Biz varoldukça yokoluyor, kahroluyor, korkuyorsunuz!

“Erdoğan’ın g. tünün kılıyım” diyebilecek kadar boyun eğdirdiğiniz “milli irade”nize selam edip hamiline korkusuzca bu bezirgan, bu kanla, anaların gözyaşıyla beslenen düzeninizin çarkına sıçmaya kadar çeşit çeşit aktiviteleri yapabilme gücü verdiğiniz için bu halka, teşekkür ederiz.

Korku yenildi, çapulcular kazandı! Korku dağları sarmış derler yalan… Korku alanları sarmış, korku tweet’leri sarmış. Korku Ankara, İzmir, Mersin olmuş, korktukça saldıran, öldüren, yaralayan…

Korku Samsun mitingi olmuş “Büyük oyunu bozmaya, haydi tarih yazmaya!” Korku hatibe prompterden okuduğu “molotof, camide içki-ayakkabı, başı örtülü kardeşi, yavrusuyla dolaşan masumları ateşe verenler”le “Durmak yok, yalana devam” mitingi olmuş. “Biz besmeleyle direniriz, onlar milyonlarca tweet atar” demiş hatip, miting mağduru Samsun halkı “La havle…” çekerken…

Hatibin 1,2 milyonluk Kazlıçeşmesi Samsun’da 1,5 milyona yükselip faiz borsasına yenilmiş, Cumhuriyet Meydanı’na beklediği “milli irade” bütün seferberliğe rağmen gelmemiş, gelenler de eski günlerdeki gibi coşamamış. “Yedirtmeyiz” pankartlı paraşüt Samsun semalarında “özgürce” kanat çırparken, hatip manalı manalı “aşırı uç’ları düşünüp bakmış ama koca kentte çapulcu tek kuş uçurtulmamış!

Ve miting alanına girmeye teşebbüs eden bütün kalemler ve çakmaklar gözaltına alınmış. Sordum uzun boylu, siyah gözlüklü, takım elbiseli bekçisine “Sebep?” “Kurşun olabilir kaleminizde!” soL yazarının kalemi kurşundur elbet… Vurur işbirlikçiyi, neme lazım… Ben bile korkarım kalemimden, çakmağımdan… Kalemler vurur, çakmaklar yakar çünkü... Korku sen nelere kadirsin!

İlerliyorum, dışarıdan izliyorum meydanı, bu kez “Neden burada duruyorsun?” sorusu… “Suç mu, yasak mı?” diyorum, “Yasak” diyor, “Ya gir ya git!” Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın. Çemberimde gül oya türküsü dilimde uzaklaştım, bütün sokaklar zaptedilmiş, alana giden bütün yollarda imamın ordusu… Alana bakan bütün işhanları zorunlu miting tatilinde…

Evime giden en yakın otobüs durağında otobüs yok, alana giden caddelerde ulaşım hakkı yok. Ne kadar yürüdüm bilmiyorum, bir duraktan bindiğim otobüsün yolunu polis kesmiş, gidemiyor. Kamu emekçilerinin cep telefonlarına “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şehrimizi ziyareti dolayısıyla ev ve işyerlerinize Türk bayrağı asmanızı önemle rica ederim” mesajı yollayan Büyükşehir Belediye Başkanı’nın belediye otobüsünün şoförü isyanlarda… “Kardeşim bu Atakum otobüsü, yolcuları başka ilçe yoluna nasıl sokarsın” Yolcular isyanda… “Bu faşizmdir, bu halka eziyettir, mitinginize de!... ” diye devam ediyor. Polis yolu açmak zorunda kalıyor, yolcular devrimci dayanışmada, alkışlarla yola devam ediyoruz!

“Diktatöre saygı-milli iradeye kaygı” mitinginden Samsun halkına kalan bu oldu. Parklardaki otlara bile AKP bayrakları, bilboardlarda, binalarda devasa “dünya lideri, Türkiye’nin mimarı” pankartları, dolmuşlara duramazsın-gidemezsin ayarı, adım başı aramalar, ilçelerden taşınan insanlar, kamu görevlilerine atılan mesajlarla...

Ey Türkiyeli çapulcu! İradene saygısızlık edene boyun eğme, haykır acını! Kendine, kentine ve memleketine sahip çık. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez, örgütlen! Güzel günler Erdoğan g.tünün kıllarında değil, bizim ellerimizde ve aklımızdadır! Muhtaç olduğun kudret, eğilmez başın ve onurundadır!