Ölmek var, dönmek yok!..

KENTİN SESİ - SAMSUN Yazıları

“Yürümek dost omuzbaşlarını, omuzlarının yanında duyup, kelleni orta yere, yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek!.. Yürümek yürekten gülerekten yürümek...” diye başladık Tekelden Beş Koldan yürüyüşümüze… Şubat’ın 18’inde… Bafra’dan, 19 Mayıs’tan, Samsun’dan, Çorum’dan dostlarla buluşarak Ankara’ya bir yürüyüş eyledik. Diyarbakır, Hatay, İstanbul, İzmirli kardeşlerimizle beraber…

Samsun’dan yürüyüşe katılan işçilerle birlikte beş TEKEL işçisi kadın, bir de işçi kardeşimizin eşi Medine Kol üç çocuğuyla yola düştü, umutlarına ve çocuklarına sarılarak… 20 Şubat’ta buluştular onbinlerle… Onbinler günün aydınlığında ve gecenin koynunda sarıp sarmaladı birbirini… Ağlayan kadın işçiler vardı o anda… TEKEL direnişine destek vermek isteyen onbinleri ağırladı Ankara... Onbinler Ankara'daki TEKEL işçilerine umutlarını bıraktılar. 20 Şubat büyük işçi buluşmasında… Umut, inat, coşku, güven ve sabır buluştu.

“Nereye payidar nereye / Seninkiler direnişte / Bir sen yoksun içlerinde / Çıkmaz bu yol bir yere /Nereye payidar nereye / Gönlün yoksa ezilmeye / Sen de katıl direnişe / İşçilerle el ele /Geldi vakit gün doğacak / Selam olsun tüm illere / Hele hele örgütlenen işçilere/ Çaldı saat söktü şafak / Selam olsun hepimize / Hele hele grevdeki kardeşlere”

Bulutlar haberlerle yüklü ağır… Yürek kirpiklerin ucunda… 20 Şubat’ta işçiler, 22 Şubat’ta başkanlar buluştu. Onbinler tuttu soluklarını, bir de Ankara Çadırkent’teki TEKEL işçileri… Toplantı devam ederken aradım onları… Sesler, o haykırışlar kulaklarımda hala… “Genel grev, genel direniş!..” “Saatler oldu, bekliyoruz hala abla” Sloganlar bölüyor konuşmamızı… “Genel grev, genel direniş!...”

Aynı saatlerde Samsun’da tütüne alternatif arıyorlar. Bir düzine ziraat odası başkanı, bir de vekil, el ele baş başa vermiş arıyorlar, arıyorlar, bulamıyorlar… Ne koysak yerine de gideni aratmasa… Gelen gideni aratmasın diye yana döne… 12 ziraat odası başkanı, bir de AKP’li vekil… TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi'de alıp soluğu, ‘Samsun çiftçisinin durumu’nu masaya yatırıyorlar.

Bir zamanlar Samsun'da yetiştirilen tütünler Türkiye'nin ve Dünya'nın en kalite tütünleri arasında yer alırken, Samsun'daki tütünler kırmızının her tonuna sahip iken, nikotin oranı düşük ve vazgeçilmez koku içeriğine sahip iken ve Samsun’un köylüklerinde hala inatla tütün ekilirken, yani bu kadar vazgeçilmezken…. Alternatif ürün arayışına girenler 12 ziraat odası başkanı, bir de AKP’li vekil arzediyorlar: “Durum kel, acele gel Vahit abi!.. Kanola mı ekelim, buğday, mısır, soya ve nohut?... Gidenin yerine ne koyalım abi? Hani ellerinizle öldürdüğünüzün?...”

Sesim karada ölürse alın denize götürün, kıyıda öylece bırakın. Alın denize götürün,
ak bir savaş gemisine… Sesimi kaptan yapın. Süsleyin sesimi nişanlarıyla gemicilerin: yüreğimin üstüne demir, demirin üstüne yıldız, yıldızın üstüne rüzgâr, rüzgârın üstüne yelken!

12 ziraat odası başkanı, bir de vekil Samsun’a ne ekeceklerini düşünürken, TÜRK-İŞ, DİSK, KAMU-SEN ve KESK Genel Başkanları da aynı saatlerde 12 taleple çıktılar toplantılarından… Bir de perşembe ve cumartesileri il merkezlerinde eylem, 26 Mayıs’ta ise “üretimden gelen gücün kullanılacağı genel bir eylem” kararıyla…

“Meşaleler yakılacak, oturulacak kalkılacak, kokartlar da takılacakkk!” Ama nerede? “İllerde…” Ankara’da 70 gündür direnen işçileri ne yapacaksınız? “Konfederasyonlar TEKEL işçilerinin direnişinin başarıya ulaştığı görüşündedir! O kadar!..”

Eee, noldu da bu kanıya vardınız? 12 talebiniz için 70 gündür Ankara’da sokakta yatan işçilerin geleceğine dair hangi iyileşme gerçekleşti? Hani “28 Şubat’ta çadırlarınızı dağıtırım ulen!..” diyen Tayyip’e ‘Sen yıkarsan yenilerini yaparız!’ diyen başkan nere gitti? “Şeytan aldı götürdüüü, satamadan getirdiii…” 20 Şubat’tan yoksa bir elektrik alamadınız mı? 20 Şubat’ın elektriği nerenizi çarptı da çadırları kaldırıp eylemleri yayabileceğinize hükmettiniz? “Yok yok bacım, TEKEL işçisi kararını kendisi verecek. Eylemi devam ettirip ettirmemek onların elindedir. Önümüzdeki günlerde referanduma başvuracağız.” diyor Türkel…

Bugünden itibaren bölge bölge işçilerle ikna toplantıları yapacaklar. Bundan sonraki en önemli kritik gün ise direnişteki TEKEL işçilerinin yapacağı 4-C referandumu... Referandumdan devam mı tamam mı çıkacağını, bu referandumun şeffaflığı belirleyecek. Bu kritik süreçte birçok ayak oyununun birçok aktör tarafından oynanması mümkün müdür, değil midir hep birlikte göreceğiz.

TEKEL direnişiyle simgeleşmiş olan ve 30 yıl sonrasında yeniden dirilen işçi sınıfı mücadelesinin yeşerttiği umutlar solmasın, işçiler ölmeye, sakat kalmaya, emeğinin karşılığını alamamaya, örgütsüzlüğe, işsizliğe, yoksulluğa kısacası daha fazla sömürülmeye devam etmesin istiyoruz.

TEKEL işçileri ha bu işlere ne mi diyor? “Bizlere on bin ceset torbası, sizlere 367 kilo Hint kınası!..” yazıp asmışlar direniş çadırlarına… Sözün özü, ölmek var, dönmek yok diyorlar, bir de Ankara direnişini öldürmeye değilse de 26 Mayıs’a kadar sürüm sürüm süründürmeye niyetlenenlere Hint kınası yakmaya hazırlanıyorlar. Bayramdan sonra kınayı gözlerine yaksınlar diye…

”Nesini söyleyim canım efendim/Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim/Arzuhal eylesem hey dost, deftere sığmaz/Omuzdan kesilmiş oyyy kolumuz bizim…”

Samsunlu TEKEL işçilerine soruyorum ağızlarını bıçak açmıyor. “Biz işçiler, rızkımız için nice cefalar içindeyiz. Çok kötü bir karar… Biz bu karar için mi 70 gündür yatıyoruz sokakta?” diyorlar. “2010’un Mayısı dediler ya, 2011 Mayısı olmasın bu genel eylem, diye soranlar oldu içimizden… Çektiğimiz yeter, yaşamak ölümden beter. Kurduğunuz saltanat yeter, kurduğunuz saltanat biter!”

Sekiz ay kışımız dört ay yazımız /Çalığından telef oldu bazımız/Kasım demeden buz tutuyor özümüz /Mayısta çözülür gönlümüz bizim/ Halimiz böyle n'olacak/Kısa çöp uzundan hakkın alacak/Mamurlar yakılıp viran olacak/Akıbet alınır öcümüz bizim

AKP Samsun Vekili Birnur Şahinoğlu, Samsun’da meclis toplantısında, "Böyle kalabalığı ne zaman görsem 3 Felak, 3 Nas suresi okuyorum. Çünkü karşımda, kıskandıran bir kalabalık görüyorum” dedi. 3 Felak , 3 Nas okurken Şahinoğlu, aynı saatlerde 20 Şubat’ta seslendi onbinlere TKP Genel Başkanı Erkan Baş… 20 Şubat’ta gerçekleşen eylemin hiç kimsenin bilincinden silinmeyeceğini, bu eyleme güç vermenin herkesin görevi olduğunu anlattı ve söz verdi: “TEKEL işçileri bu inadıyla bu mücadelesine devam ettiği sürece, her bir TKP’li TEKEL işçilerinin yanı başında olacaktır. Bu direniş zaferle sona erene kadar TKP’nin sloganı ‘ölmek var dönmek yok’ dışında hiçbir şey olamaz!... ”

Sözümüz söz!.. Sonuna kadar, zafere kadar!.. Ölmek var, dönmek yok!...

[email protected]