Atilla Özsever

Türk-İş’in önceki gün Kartal Meydanı’nda kamu işveren sendikasının yüzde 17’lik zammını protesto eden bir eylemi vardı. Meydan tamamen dolu değildi. İşçiler tepkili olmasına rağmen daha güçlü bir katılım gerekliydi. 600 bin işçinin sözleşmesi için kıpırdanma var ama yeterli değil…

Kamu işçisi daha hareketlenmeli!

Atilla Özsever

Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme sürecinde, kamu işveren sendikasının yüzde16-17 gibi işçiyle “dalga geçen” bir zam önerisinde bulunması öncelikle Türk-İş’in tepkisine yol açtı.

TÜHİS (Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası), 2025’in ilk altı ayı için önce yüzde 16 zam önerdi, ardından bu oranı sadece bir puan artırarak teklifini yüzde 17’ye çıkardı.

Kamu işveren sendikası, ikinci altı ay için ilk önerdiği yüzde 8’lik teklifini de yüzde 10’a yükseltti. 600 bin işçi adına Türk-İş ve Hak-İş’in ortak teklifinde ise, 2025 yılının ilk 6 ayı için en düşük günlük ücretin 1.800 liraya çıkarılması ve ücretlere yüzde 50 oranında zam yapılması talep edildi. İkinci altı ay için ise yüzde 25 zam teklifinde bulunuldu.

Konfederasyonların talepleri, 2025 yılı için yüzde 90’lık bir artışa denk düşüyor. Kamu işveren sendikasının teklifi, işçiler ve sendikalarınca büyük tepkiye neden oldu. Türk-İş, dört haftalık bir eylem planı açıkladı.

Türk-İş’in eylem planı

Türk-İş üyesi işçiler, ilk eylem olarak 24 Haziran 2025 sabahı işyerlerine 500 metre kala yürüyüşe geçip işyeri önünde tepkilerini dile getiren basın açıklaması yaptılar. 26 Haziran 2025 günü de, işyerlerine gidilip öğlene kadar çalışılmadı.

İkinci hafta eylem programında ise, yani 1 Temmuz 2025 salı günü Türk-İş’in bölge ve il temsilcilerinin belirlediği şehir merkezindeki alanda toplanıp mesai bitiminde işçilerle birlikte bir basın açıklaması yapıldı.

Bugün de (3 Temmuz 2025) 81 ildeki AKP il binaları önünde iş çıkışında basın açıklaması yapılacak. 8 Temmuz 2025 salı günü, mesai bitiminde iş yerleri terk edilmeyecek. Sabaha kadar iş yerlerinde kalınacak.

Nihayet 17 Temmuz 2025 perşembe günü de bir gün boyunca işe gidilmeyecek, iş bırakılacak. Yani bir anlamda kamu kesiminde bir genel grev eylemi gerçekleştirilmiş olacak.

Kartal eylemi

Türk-İş’e bağlı sendikaların İstanbul şubeleri, önceki gün Kartal’da bir etkinlik gerçekleştirdi. Kartal Meydanı, büyük bir meydan değil. En fazla 5-6 bin kişiyi kapsayabilir. Saat 18.00 civarında işçiler toplanmaya başladı.

Bir işçi kenti olan Kartal’ın meydanı tam dolmadı. Türk-İş’e bağlı bir sendika şubesinin arabası, yöneticilerin konuşması için hazırlandı. Alanda en güçlü katılımı, Harb-İş Sendikası’nın İstanbul Şubesi’ne bağlı işçiler gerçekleştirdi.

Şube Başkanı Murat Yalçınkaya öncülüğünde alana giren Harb-İş üyeleri, “Müzakere yoksa mücadele var”, “Vur, vur inlesin Ankara dinlesin”, “İşçi burada, Hak-İş nerede?”, “İş, ekmek yoksa barış da yok” sloganlarını attılar.

600 bin işçinin yaklaşık 350 binini kapsayan Hak-İş konfederasyonunun bir eylem programı açıklamaması, AKP Hükümeti’nin “yandaşı” konumunu sürdürmesi, Harb-İş ve diğer Türk-İş üyesi işçilerin de tepkisine yol açtı.

Kartal Meydanı’nda Türk-İş’e bağlı Koop-İş, Demiryol-İş, Denizciler Sendikası, Yol-İş, Tek Gıda-İş gibi sendikaların İstanbul şubelerinin üyeleri de katılım gösterdi. Türk-İş’in kamu kesimi dışındaki işyerlerinde örgütlü sendika üyeleri alanda yoktu.

Oysa kamu sözleşmeleri, özel sektör işçilerini de ilgilendiriyor. Kamuda düşük zamla yapılan sözleşmeler özel kesimde de ücret zamlarının düşüklüğüne yol açabilir. 

'Grevse grev'

İşçiler alanda toplandıktan sonra Türk-İş İstanbul Bölge Başkanı Halil Faki Erdal, bir konuşma yaptı. Halil Faki Erdal, bu ülkenin asıl sahiplerinden olan işçilerin yok sayılması karşısında “Bizi yok sayanı biz de yok sayarız” diye konuştu.

Türk-İş Bölge Başkanı Erdal, kamu işçisinin ortalama net ücretinin 39 bin lira olduğunu belirterek yüzde 17’lik zammı asla kabul etmeyeceklerini bildirdi. Erdal, “Türk-İş’in taleplerine kulak vermezlerse eylemse eylem, grevse grev” dedi.

Türk-İş Bölge Başkanı Erdal, Hak-İş’i de eleştirerek “Kamu işverenine söylüyoruz: Bizi Hak-İş zannetmeyin, İnanmadığımız rakama imza atmayız” diye konuştu. Erdal, “Ey TÜHİS, sen Türk-İş’in tokadını yemedin, geçmişini bilmiyorsun, öğren bakalım” diye uyarıda bulundu.

İşçiler de Erdal’ın konuşması sırasında, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Türk-İş burada, Hak-İş nerede?”, “Direne direne kazanacağız”, “İşçiler el ele, genel greve” sloganlarını attılar. 

Yöneticiye güven az

Daha sonra eyleme katılan bir kısım işçiyle sohbet ettik. Alandaki katılımın azlığını ve işçilerin neden daha güçlü bir tavır içinde olmadığını sorduğumuzda şu yanıtları aldık:

“Kamu işçisinin büyük çoğunluğu AKP iktidarı zamanında işe girdi. Yeni nesil işçi de pek dayanışma ruhu yok. Ayrıca Türk-İş üst yönetimine, sendika genel merkezlerine inanç zayıf. Yöneticiler atıp tutuyor ama yine masada hükümetin dediğini yaparlar. Başımızdakiler dik dursun, biz de daha dik dururuz”.

Sonuç itibariyle Kartal eyleminden edindiğimiz izlenim şudur:  Kamu işçisi, ciddi geçim sıkıntısı içinde, düşük kalan ücretlerine isyan ediyor. 40 bin lira ücrete karşılık hele kirada oturanlar çok tepkili ancak güçlü ve sonuç alıcı bir itiraz şimdilik gözükmüyor.

Sendika yönetimlerine güvensizlik de önemli, işçide kıpırdanma var ama yeterli değil. 1989 Bahar Eylemleri gibi bir mücadele azmi ve ruhu şimdilik yok. AKP Hükümeti de bunun farkında olduğu için zammı son derece düşük tutuyor.

Yine alanda gördüğüm 89 eylemlerine katılan eski bir işçi de şunları söyledi: “Ben bu işçi arkadaşlara Nazım Hikmet’in sözünü hatırlatıyorum: ‘Kabahatin çoğu senin kardeşim’. Gücüne güvenip bedel ödemeyi göze almazsan hakkını da alamazsın”…

Sendikacı Türkmen’e özgürlük

Öte yandan Gaziantep’te tekstil işçilerinin ücret ve sosyal hakları için mücadele eden bağımsız BİRTEK-SEN (Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, 4,5 aydır hukuksuz bir şekilde sendikacılık görevini yapamıyor.

Antep’teki işçi direnişlerine öncülük eden Mehmet Türkmen, 17 Şubat 2025’te tutuklandı, 36 günlük tutukluluktan sonra ev hapsiyle cezalandırıldı. Türkmen, tutukluluğunun ardından 100 gündür ev hapsinde bulunuyor.

Yarın (4 Temmuz 2025) Gaziantep Adliyesi’nde duruşması var. BİRTEK-SEN’den yapılan açıklamada, “Grev hakkını, sendikal hak ve özgürlükleri savunan, bu uğurda mücadele eden, sadece görevini yaptığı için, sendikacılık yaptığı için tutuklanıp ev hapsinde bulunan başkanımız Mehmet Türkmen’e özgürlük istiyoruz” denildi. 

[email protected]