Özelleştirmeden enerji çıkarmak

Geçtiğimiz günlerde biri elektrik dağıtım, diğeri ise elektrik üretim alanında iki devir gerçekleşti. Özelleştirilen Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Kangal Termik Santrali, yeni sahiplerine devredildi.
İlk şirket hükümete yakınlığıyla bilinen Çalık ve Kiler Holding ortaklığına, termik santral ise Konya Şeker’e verildi. İki devir töreninde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hazır bulundu. İkinci devir töreninde mesai arkadaşlarına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da eklenmişti.
Devir törenlerinde, halka ait varlıkları ve tesisleri halka rağmen sermayeye devredenler, sermayedarlara teşekkür ettiler. Enerji özelleştirmeleri ile birlikte özel sektörün devreye girmesiyle enerji bağımlılığının azalacağından ve cari açığın kapanacağından bahsettiler. Türkiye’deki uygulamaların dünyadaki en şeffaf özelleştirme örneklerinden olduğu mavalını okudular.
Ülke tarihinin en şaibeli özelleştirmelerine imza atmış ve yargının birçok iptal kararını uygulamamış bir hükümetin bakanlarının bu sözlerinin gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmadığını biliyoruz.
AKP hükümeti 2002 yılı Kasım ayında iktidara geldiğinden bu yana, Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirme hamlesine imza attı ve toplamda 48,6 milyar dolarlık işlemle, tüm özelleştirmelerin yüzde 86’sını gerçekleştirdi.
Hükümet özelleştirmelerle, yerli ve yabancı sermayeden aldığı desteğe karşılık, patronlara diyetini ödemiş oldu. Yandaş sermaye gruplarını ihya etti. Özelleştirme ile bütçeye ve borç ödemelerine aktarılan bu kaynaklar, hükümetin ekonomi politikalarında geçici bir rahatlama yaratıyordu.
Özelleştirmede rekorlara imza atılmasında dış ekonomik konjonktürün elverişli olması da etkiliydi. Aynı nedenle, 2007 yılından itibaren özelleştirmelerde bir ivme kaybı yaşandı. Dünya krizi ve hükümetin siyasi öncelikleri özelleştirmede “performansın” düşmesine neden oldu. Ta ki, hükümet enerji özelleştirmelerinden kendine “enerji” çıkarmaya karar verene kadar...
Elektrik dağıtım ihaleleri tamamlandı. Önümüzdeki ay, 21 ayrı dağıtım bölgesindeki özelleştirme süreçleri nihayete ermiş olacak. Başkent Doğalgaz Dağıtım yandaş bir gruba satıldı. Türk Petrol Kanunu’nun yasalaşmasıyla, ülkemizin kamu petrol kuruluşu TPAO’nun da özelleştirilmesi sürecinde düğmeye basıldı. Doğalgaz şirketi BOTAŞ’ın önce parçalanıp sonra özelleştirilmesi için yasal değişiklik hazırlığı çoktan başladı. Bir yandan da elektrik üretim santrallerinin ihale süreçleri devam ediyor.
Henüz Ağustos ayında olduğumuz 2013 yılında, bugüne kadar 10,6 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi. Ulaşılan bu meblağ, şimdiden tek bir yılda gerçekleştirilen özelleştirme işlemlerinde bir rekora imza atıldığını gösteriyor.
Gezi Direnişi telaşlandırmış olacak. Anlaşılan o ki, hükümet “giderayak” sermayeye tüm diyetlerini ödeyecek, zaman onları sıkıştırıyor. Ekonomide rüzgarın tersine dönmesi ve sıcak paranın ülkeden çekilmeye başlaması da hükümeti satıp savmaya zorluyor.
Enerji Bakanı Yıldız elektrik dağıtım ihalelerinden 13 milyar dolar gelir elde ettiklerini ve önümüzdeki dönemde elektrik üretim santrallerinden de 13 milyar dolarlık bir gelir beklediklerini açıkladı.
Enerjideki ihalelere Milli Piyango’nun özelleştirilmesi de eklenecek. Şans oyunlarının 2013 yılı bitmeden özel sektöre devredilmesi planlanıyor. Şans oyunlarından kamuya geçen yıl doğrudan ve dolaylı olarak aktarılan kaynakların 1 milyar dolara yakın olduğu düşünüldüğünde, hükümetin ve sermayenin bu özelleştirmedeki iştahı açıklık kazanıyor.
2012 ve 2013 yıllarında özelleştirmelerde gaza basan hükümetin, ilerleyen günlerde özelleştirmelerden hem “maddi” hem de siyasi enerji çıkarma stratejisinde hesabının tutup tutmayacağını hep birlikte göreceğiz.