Gaz Katar Katar

“Yeni Türkiye”nin yeni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yurtdışı ziyaretlerinde Ortadoğu'da ilk ülke olarak Katar'ı seçti. Bu seçimin elbette bir dizi nedeni var. Akla ilk gelen ve buradan hareketle manşetlere taşınan başlıklar, Ortadoğu'da IŞİD meselesi ile yeni bir realitenin oluşmasına ve Türkiye'nin dış siyasetinde ayar ihtiyacına işaret ediyordu.

Katar'a, Erdoğan ile eşi, kızı Sümeyye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, MİT Müsteşarı Hakan Fidan da gitti.

Kafilenin bu bileşimi, ziyaretin tek başına dış siyasete verilecek ayar ve bu doğrultuda “partner” ülke ile istişareden ibaret olmadığını göstermeye yetiyor.

Nitekim Erdoğan, Ortadoğu'da kaotik bir döneme girilen bir süreçte Katar'dan sessiz sedasız bir doğal gaz anlaşmasıyla döndü.

İşbitirici bir hamle...

Türkiye siyasetinde, Turgut Özal'ın yanına aldığı işadamı ordusuyla yaptığı yurtdışı ziyaretleri ile bir gelenek başlamıştı. Erdoğan bu geleneği sürdürüyor ama bir farkla aracısız çalışıyor ve önce anlaşmayı bizzat imzalıyor sonra işadamlarına pastayı gösteriyor. Başbakanlık yaptığı yıllarda bunu defalarca yaptı.

Anlayacağınız, yeni Cumhurbaşkanıyla “Yeni Türkiye”de, herhangi bir yenilik yok.

Varılan anlaşmaya göre, Türkiye Katar'dan 1,2 milyar metreküp LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) alacak. Bu miktar yıllık tüketimin yaklaşık yüzde 3'üne denk geliyor. Anlaşma bir başlangıç olarak değerlendirilmeli.

Çünkü enerji politikalarında piyasa mantığına hapsedilen Türkiye'de, piyasa uzmanları özellikle kışın enerji açığına çözüm olarak doğal gazda spot alımları öneriyor. LNG alım anlaşması bu çerçevede ele alındı. Türkiye yıllardır Nijerya ve Cezayir'den LNG alımı yapıyordu. Bu ülkelere Katar eklenmiş oldu... Mesele bu kadar basit mi?

Elbette değil.

Bu kadar basit olsa, Erdoğan ile Katar Emiri niye başbaşa görüşsün?

Katar'dan alınan LNG, 9 tankerde Türkiye'ye taşınacak. Zamanla LNG ithalatının artması, deniz tanker taşımacılığının da canlanması anlamına gelecek. Gemiciklerin yükü ve kazancı ağırlaşacak. İthal edilen LNG için yeni depolama kapasiteleri yaratılması gerekecek.

Bir başka şirketi adına petrol tankeri aldığını bildiğimiz Bilal Erdoğan'ın ortaklarından olduğu bilgisi basına yansıyan Ortadoğu Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret adlı şirketin doğal gaz ile ilgili faaliyetler yürüteceği anlaşılıyor.

Fırsatları gören vizyon sahibi bir patron olarak doğal gaza yatırım yapıyor haliyle.

Şimdi yapbozun diğer parçalarına bakalım.

Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak altında imzası olan son Yasa Tasarısı önerilerinden birisine dikkat çekebiliriz.

4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu'nda değişiklik öngören Yasa Tasarısı 4 Ağustos 2014 tarihinde TBMM'ye sunuldu.

Tayyip Erdoğan'ın bu tasarı teklifinin altında Başbakan olarak imzası var. TBMM'de kabul edilirse Cumhurbaşkanı olarak onaylayacak.

Bu tasarının ayrıntılı değerlendirmesini bir başka yazıya bırakarak bir noktanın altını çizelim.

Tasarıda LNG ithalatı ve yatırımlarına yönelik açık teşvik ve kolaylıklar yer alıyor. Kamu kuruluşu BOTAŞ'ın pazardaki payının yüzde 20'ye kadar düşürülmesi ve bu süreçte yeni ithalat sözleşmesi yapamayacağı belirtilirken, LNG ithalatı bu kısıtlamanın dışında bırakılıyor.

Doğal gaz ithalatında BOTAŞ'ın payının azaltılmasını ve böylece piyasanın serbestleştirilmesini hedefleyen tasarıda, kamu kuruluşuna LNG ithalatında herhangi bir kısıtlama getirilmiyor.

Doğal gaz ve LNG konusu ile ilgili bu kadar titiz çalışmalar yürütülürken... Stratejik bir alışveriş açısından...

Tayyip Erdoğan'ın yeni görevinde Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs'tan sonraki ziyareti için dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olan Katar'ı seçmesi çok doğal değil mi?