"En büyük İsrail karşıtının kendileri olduğunu iddia edenler İsrail Lübnan’ı, Suriye’yi, İran’ı vurduğunda bir anda en fanatik İsrail propagandacısı haline geliveriyorlar. Çünkü ikiyüzlüler."

İçimizdeki sinsi İsrailciler ve NATO’cular…

Sadece AKP’li isimler değil, CHP medyası da sürekli aynı nakaratı tekrarlıyor.

İsrail canı istediği gibi katliam yapıyor, insanları öldürüyor, bombalıyor, çağrı cihazlarını patlatıyor ve bizim ‘muhalif’ ve ‘yandaş’ medyamız koro halinde İran ve Lübnan Hizbullah’ını hedef alıyor.

“Kağıttan kaplan” manşetini aynı gün hem Yeni Şafak hem de Halktv atıveriyor…

Yazımızın ana konusu ırkçılıkla karışık utangaç İsrail destekçiliği yapan “muhalif” medya değil, onlar bambaşka bir yazının ve değerlendirmenin konusu deyip, AKP medyasına uzanalım.

Önce şu iki değerlendirmeyle başlayalım:

“Bu Hizbullah isimli katiller topluluğunun Suriye'de katlettiği yüz binlerce insan ümmetten değil miydi lan?”

“Müslüman bir ülkede bu cehennem köpeklerinin propagandasının yapılması sıradan bir gaflet değil, bütün Müslümanların canlarının ve namuslarının tehdit edilmesi anlamına gelir”

Bu sözler, kendileri gibi gerici olan bir ismin, Hizbullah lehine yaptığı ‘şaşırtıcı’ açıklama sonrası AKP kalemşörlerinin tepkisini yansıtıyor.

Yanıt için madde madde gidelim:

  • "Suriye’de katledilen yüz binlerce insan ümmetten değil miydi?" diye soran ve "lan" diye ek yapan AKP’li yazar, kuşkusuz Suriye’de ABD silahlarıyla ve desteğiyle ‘cihat’ yaptığını söyleyen barbar çetelerin Suriye halkı, ordusu ve müttefikleri tarafından öldürülmesini kastediyor. Bu çeteler Suriye’de yüz binlerce ölmedi ama yüz binlerce öldürdü, doğrudan emperyalizmin programı, projesi doğrultusunda. AKP’li yazarımız, Suriye’de ölen cihatçılara yas tutarken, Suriye halkının yanında yer alan Lübnan Hizbullah’ını hedef almıyor sadece, aynı zamanda ABD planı doğrultusunda ‘cihada kalkan’ çetelerle aynı safta yer alıyor. Bu saf onlara kuşkusuz çok yakışıyor.
  • AKP’li bu yazarlar, onlara sorsanız en büyük Filistin destekçileri. Peki, gerçekten öyle mi? Maaşlarını aldıkları AKP iktidarının İsrail ile tüm ticari ilişkileri, askeri ilişkileri kesmesi konusunda göstermelik değil, gerçek adımlar atmasını talep edebiliyorlar mı örneğin? Tüm ilişkileri kestik yalanını bizzat İsrail basını boşa düşürüp, AKP’li patron gruplarının doğrudan askeri tesislerin enerji ihtiyacını karşılayacak ilişkilerini sürdürdüğünü yazmasına sadece kafalarını kuma sokarak yanıt veriyorlar. Yine şaşırmıyoruz.
  • Yazarlarımız, Suriye’de destekledikleri cihatçı çetelerin, Suriye’nin neredeyse tüm kentlerini bombalayan İsrail uçaklarına secde durduklarını itiraf edemeyecek durumdalar… Biz yeniden hatırlatalım, o çok karşı çıktığınız yalanını savurduğunuz İsrail, yıllardır Suriye’de halkın üzerine bomba yağdırırken, buna en çok sevinen, Esad birliklerini ve onu destekleyen Suriyelileri vurdular diye oh çeken, sizin ‘cihatçı’ kardeşleriniz oluyor.
  • Bir yandan en büyük İsrail karşıtının kendileri olduğunu iddia eden bu isimler, İsrail Lübnan’ı, Suriye’yi, İran’ı vurduğunda bir anda en fanatik İsrail propagandacısı haline geliveriyorlar. Çünkü riyakar ve ikiyüzlüler. İşte tam da bu nedenle Filistin’e verdiklerini söyledikleri destek de koca bir yalan. Nereden mi biliyoruz? Çok kısa bir süre önce, ABD’nin İsrail saldırganlığına destek için yola çıkardığı bir savaş gemisi, ülkemize, İzmir Limanı'na demir attı. Bu savaş gemisinin limanlarımıza demirlemesine karşı AKP’li yazarlar çıtlarını çıkaramadı. Bu geminin karşısına dikilmek, gemiye karşı İzmir Limanı’nda onur nöbeti tutmak, komünistlerin işiydi, onurla yaptılar. AKP’liler ise tarih dersini yeniden aldılar, 6. Filo önünde secde edenlerin çocukları, limana yanaşan ABD gemisine çıtlarını çıkaramaz, saygı nöbetinde bulunurlar, bunda da şaşıracak hiçbir şey yok.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, dün soL TV’deki canlı yayında, “Türkiye toplumu, içimizdeki NATO’yu, içimizdeki İsrail’i kovmak zorunda” demişti. 

İçimizdeki NATO’cular, içimizdeki İsrailciler sadece bunlarla sınırlı değil kuşkusuz ama en tehlikelileri, riyakarları bunlardır. Filistin halkının haklı mücadelesinin gerçekten yanında olan devrimciler, komünistler, yurtseverler klavuzu ve kıblesi NATO olanların ikiyüzlüğünü her bir örnekte daha net teşhir etmek, buna karşı mücadeleyi de yükseltmek durumunda.

Bu Filistin halkına olan borcumuz da aynı zamanda…