SÖYLEŞİ | 50 yıllık orman mühendisi yangınla nasıl mücadele edileceğini anlattı

'Karşı ateş, emniyet şeritlerinin açılması, genç ormanlarda yeterli aralık verilmesi, orman yollarının ikmal edilmesi. Bunlar çok önemli. Tamam uçağı alamıyorsun diyelim ama yolu da mı yapamıyorsun?'

Ali Ufuk Arikan - Köyceğiz

Muğla dahil ülkenin birçok yerinde orman teşkilatında orman yüksek mühendisi olarak görev yapmış bir ismi, Ergin Eke’yi evinde ziyaret ediyoruz. Kısa süre önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle ülkenin birçok yerinde çıkan yangınları evinde takip etmek durumunda kalan bir büyük bir orman emekçisi Eke.

1961 yılında İstanbul’da orman fakültesine giren Eke, 1965'teki mezuniyetinden sonra “orman olan bir yerde görev verin” diyor ve ilk olarak Bolu’da göreve başlıyor.

Orman işletme şefliği, müdür muavinliği, şube müdürlüğü yapıyor yıllar içinde. Birçok bölgede çalışıyor bu süreçte. Bolu, Gümüşhane, Antalya, Isparta ve şu an yangının merkezlerinden olan Muğla Köyceğiz bunlardan bazıları.

70’li yıllarda yaşanan büyük Marmaris yangını sırasında Köyceğiz’e uzanan alevleri durduran ekibin başındaki isim olarak biliniyor Eke. Şimdi ormanlar bir kez daha yanıyor ve yıllardır bu konuda büyük bir tecrübe biriktiren Eke’yle Köyceğiz’deki evinde, televizyonda yangın görüntüleri varken yangınların nasıl bu kadar büyüdüğünü, ne eksiklikler gözlemlediğini konuşuyoruz.

Orman Genel Müdürlüğü’nün üç temel görevi olduğunu söyleyerek sözlerine başlıyor, “Ormanları korumak, ormanlarda ağaçlandırma yapmak, orman ürünlerinden yararlanmak. Bunların içinde en önemli görev ormanları korumak. Korumanın en önemli başlığı ise orman yangınlarını engellemek."

Orman teşkilatının senelerce bu konuda çok başarılı mücadeleler verdiğini söyleyen Eke, “Son dönemde havadan müdahale olanakları ortaya çıktı, burada gördüğümüz kadarıyla yetersiz kalındı. Bu tabloda orman teşkilatı ve belediyelere suç yüklenmeye çalışıldığını gördük” ifadeleriyle asıl sorumluluğa işaret etti.

Köyceğiz Çayhisar bölgesindeki yangını soğutma çalışmaları sürerken...

Madde madde ormanların nasıl korunacağını anlattı

Daha sonra tecrübelerini ve bu konudaki temel prensipleri anlatıyor:

  • Ormanlar nasıl korunur? Genç ağaçlar çok sıkışık, tepeler birbirine yaklaşmış durumda. Halbuki bakım tedbirleriyle aralarındaki mesafeyi ayarlamak ve hassas durumlardan kurtarmak gerek.
  • Bir diğeri orman yangınlarını engellemek için yangın emniyet şeritleri açılmalı. Genç ormanlarda bunlar özenli ve planlı şekilde yapılmalı. Teknik tartışmalar yapmak suretiyle mesafeler ayarlanmalı, üstelik bu sayede orman köylülerine de iş olanakları sağlanmış olur.
  • Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin hangi bölgelerde daha yararlı olacağına ilişkin plan yapmak da bu konudaki önemli başlıklardan.
  • Orman teşkilatının hassas tüm noktalarda yangın planları yapması gerekir. Yangın çıkması muhtemel yerlere nasıl ulaşılır, kiminle söndürülür, hangi malzemelere ihtiyaç var hepsi planlamalı. İhbar alınır alınmaz bu planların tatbikine hiç zaman geçirmeden girişilmeli.
  • Çok erken, çabuk müdahale etmek, ilgili yere ulaşmak gerekir. Bu yüzden yollar çok önemli, yangın alanlarına gidecek yolların planı yapılmalı, sadece havadan müdahaleyle çözmek mümkün değil. Benim görev zamanımda Marmaris’te büyük bir yangın çıkmıştı, o zaman yol yoktu. Biz yangın alanına ulaşmak için saatlerce gittik, şimdiki gibi büyük bir yangındı, büyük olmasının tek nedeni yolların olmamasıydı.

Plan yaparken sadece yolların değil en ufak ayrıntıların da önemli olduğuna işaret ediyor Eke ve ekliyor: "Tüm gereçlerin planlaması gerekiyor. Mesala işçilerin kullandığı tırmık, motorlu testere, kazma, kürek gibi şeyler basit gibi görünür ama çok kritik bunlar, elle toprak atarak sönmez bu yangın. Biz tüm bu ayrıntılara dair yangın planlaması yapardık, o plana göre ihtiyaç duyulan malzemeler alınırdı."

Gönüllüler yangın bölgesinde canla başla çalışarak ve büyük bir dayanışmayla öne çıktı

'İşçileri alırken yakınım diye bakmamak gerekir, bunun kötü sonuçları olur'

"Yörelerde yangın ekipleri bulunur, o işçileri alırken yakınım diye bakmamak gerekir, bunun kötü sonuçları olur" diyerek yandaşlığı kaldırmayacak bir işten söz ettiklerini işaret ediyor ve şöyle devam ediyor:

"Bilemiyorum böyle bir durum var mıdır diye ama… Şu anki teknik kadronun durumu nedir onu da bilemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim, bundan 30-40 sene önce orman yangınlarıyla mücadelede baya başarılı sonuçlar alıyorduk, bu konuda yetişmişti işçilerimiz, elemanlarımız. Birçok yangınla başarıyla mücadele ettik. Sadece Marmaris yangını çok büyük oldu ama onun da nedeni yol olmamasıydı. Kendimizi yangın alanına ulaştığımızda rüzgar terse döndüğünde çok zor kurtulduk. Yangının ilerlediği yola müdahaleye doğru bir plan yaptık ve yangının ilerlediği Köyceğiz mıntıkasına ulaşacağı noktada kestik yangını.

Yangının ilerleyeceği yeri çıplaklaştırdık, eğer durduramasaydık Döğüşbelen’e Köyceğiz’e doğru geliyordu yangın. O zaman uçak, helikopter yoktu ama çok başarılı müdahalelerde bulunuyorduk, şimdi başka olanaklar var ama başarılı olunamıyor. Demek ki var bir eksiklik, bu konuda en ince ayrıntısına kadar zamanında yaptığımız planlamalar oluyordu, bu konularda da eksiklikler olabilir tabii.

Ancak yangın uçakları ve helikopterleri varken bu konuda gerekli planlama yapılıp kullanılmalıydı, bu da büyük eksiklik ancak tek başına bununla da açıklanamayabilir yaşananlar."

1965 yılında mezun olarak aktif olarak göreve başlayan Eke, 50 yıldan uzun bir süredir ormanlar için mücadele ediyor

'Karşı ateş çaresiz kaldığınız noktalarda gerekli'

"Yangın söndürme konusunda çok önemli tekniklerden birisi karşı ateş. Karşı ateş çaresiz kaldığınız noktalarda büyük yangınların olmaması için düşünülen, hatta gerekli olan bir teknik. Ancak herkes korkuyor bundan sanırım. Bu çok etkili bir teknik olabilir ama bu konuda elemanların çok iyi yetişmesi gerekiyor. Buna teknik elemanlar tek başlarına karar veremez, korkarlar. Tüm kadronun, yangın amirinin çok iyi eğitilmiş olması gerekir, yangın amiri çaresiz kalırsa bunun uygulamalıdır tüm bilimsel bilgilerle birlikte. İddia ediyorum helikopter, uçak, karadan müdahale kadar etkili bir yöntemdir bu. Hatta onların kurtaramayacağı şeyleri kurtarabilir.

Bu tehlikeli bir şey, iyi kullanılmadığı takdirde kullanan kişi töhmet altında kalabilir, bu yüzden orman müdürlüğü bu konuda kadrolarını yetiştirmeli, eğitimler yapmalı."

'Bakın demin bahsettim, ne kadar sık ağaçlar...'

Orman köylülerini yetiştirmenin ve eğitmenin yangınla mücadelede çok önemli olduğuna işaret ederek devam ediyor Eke, çocuk yaştan itibaren orman konusunda oldukça bilgili olan isimlerin bu süreçte çok daha büyük rol oynaması gerektiğine vurgu yapıyor.

Tam da bu sırada televizyonda yangın bölgesinden görüntüler verilince şunları söylüyor deneyimli orman emekçisi: "Bakın demin bahsettim, ne kadar sık ağaçlar. Böyle olunca örtü yangınından gövde ve tepe yangınına sirayet ediyor. Yeteri kadar aralık verilmeli, böyle olmaması gerekiyor. Doğru ve gerekli çalışma yapılmalı, bunların planlanması gerekir. Bu bir eksiklik olarak görülebilir."

Köyceğiz Çövenli bölgesindeki yangından bir kare...

Tablonun özeti: Tamam uçağı alamıyorsun diyelim ama yolu da mı yapamıyorsun?

Köyceğiz'de yangın ilk çıktığında bulunduğu evden tabloyu gördüğünü söyleyen Eke,  "'Bu söner, küçük bir alan' dedim ama öyle olmadı, yeterli ve hızlı gerekli müdahale yapılsa söndürülebilirdi, çok yayıldı. Maalesef buraya uçak da gelmedi" diyor.

Deneyimli mühendis şöyle özetliyor yaşananları:

"Şunu söyleyebiliriz; ormanda yangınla ilgili teknik tedbirler ihmal edilmemeli, bu teknik tedbirleri uygulayacak ekipler eğitimden geçirilerek eğitilmeli. Karşı ateş, yangın emniyet şeritlerinin açılması, genç ormanlarda yeteri aralık verilmesi, orman yollarının ikmal edilmesi. Bunlar çok önemli. Tamam uçağı alamıyorsun diyelim ama yolu da mı yapamıyorsun?"

'Kesim işleri müteahhitlere verildi, bundan kesinlikle vazgeçilmesi lazım'

Kesim işleri, nakliyat işleri müteahhitlere verildi, bundan kesinlikle vazgeçilmesi lazım. Eskiden bunu orman köylüsü yapardı, yangında ne yapacağını, ağaç kesimini çok iyi biliyordu, çünkü orada, ormanın içinde yetişiyor. Sen şimdi bunu müteahhite ver, olur mu? Eğitim de veriliyordu orman köylüsüne ama daha çocukluktan itibaren biliyorlardı ne yapacaklarını…

Gönüllü meselesi

Son olarak son yangın gündemine damgasını vuran gönüllü desteğini soruyoruz Eke'ye. Bunun çok değerli olduğunu söylüyor ama görev yaptığı döneme dair de bir atıfta bulunuyor:

"Eskiden böyle gönüllü ekiplerine ihtiyaç yoktu, gerekli kadrolar vardı, ihtiyaçlar zaten hep planlıydı, bunların hepsi bir plan dahilindeydi. Köylüyle birlikte yapılırdı tüm çalışmalar. Sen tuttun kesim işlerini müteahhitlere verdin, orman köylülerine darbe vurdun."