29 Temmuz’da Marmaris’te başlayan yangın önceki gün itibariyle kontrol altına alınırken geride silinmez izler bırakmış durumda. Yangının geride bıraktığı izleri, neler yaşandığını, gelinen noktayı Marmaris’te yangının etkilediği yerlerdeki yurttaşlar ve çalışmalarda yer alan gönüllülerle konuştuk.
Yanmış ağaçlar karşılıyor artık…
Marmaris merkezden İçmeler’e doğru yol aldığınızda artık sadece yemyeşil orman değil yangın manzarasıyla da karşılaşıyorsunuz. İçmeler’den sonra attığınız her adım fazlasıyla can yakıcı, alan boyu binlerce ağaç kül olmuş durumda. Toplam 13 bin 593 hektar alanın yandığı Marmaris’te bu tabloyu en net görebildiğiniz yerleden birisi olmuş durumda İçmeler’den Datça yolu çıkışına kadar uzanan yol.
‘Buraların kurtulması büyük oranda şans eseri…’
“Yangının başlayışıyla İçmeler’e gelişi gerçekten çok kısa sürdü. Balkonda Siteler’den gelen yangını izlerken bir anda karşı tepelerin yandığını gördük, sonra üç beş dakika için karşımız komple yanmaya başladı. Arkayı döndüğümüzde de arkada çok ciddi bir mesafe var, Turunç yolu yanmaya başladı. Sonra kafamı sola çevirdim, vadi yanmaya başladı. Helikopterler vardı ama yetmedi. Üst üste oldu bunlar. O kadar feciydi ki bir anda vadiyi aldı götürdü. Çok korkunç bir şey böyle bir manzarayı görmek, hayvanların yandığını düşünmek. İki ev yandı, dumanlar altında kaldık, sonra yerleşim yerlerine gelmeden durdu ama büyük bir tehlike atlatıldı, iki benzin istasyonu ve LPG dolum istasyonu vardı, oralara kadar yaklaşmıştı yangın. Şanstı buraya gelmemesi, buraların kurtulması büyük oranda şans eseri…”
‘Halk olmasaydı bu tabloyu arar olurduk, hiç şüphem yok’
İçmeler’den bir yurttaş tabloyu bu şekilde özetleyerek “en önemlisi” ise şu diyor ve ekliyor:
“Halk olmasaydı, halkın kendi dayanışması olmasaydı, gençler olmasaydı, Türkiye’nin birçok yerinden gelen gönüllüler olmasaydı şu an bu tabloyu arar olurduk, hiç şüphem yok.”
Sonrasında Marmaris yangının vurduğu noktalardan olan Hisarönü’ne geçip, burada hem muhtar hem de köylülerle yaşananları konuştuk.
‘Yangının içine sürdüler bizi’
Bir köylü, “cehennemi yaşadık" diyor, “Bir anda yangın sardı, her yanı kapladı. Yanan evler oldu. Sonra jandarma köyü boşalttırdı mahalleyi. Bizi Orhanlı’ya sürdüler, ora da zaten yanıyor, yangının içine sürdüler bizi, sonra buraya geldik kontrol altına alınca” ifadesini kullanıyor.
Köyün muhtarı ise “Bir can kaybımız yok, bir kiracımız kendini kurtardı ama evi yandı. Valilikten kaymakamlıktan gelen ekipler zararı tespit etti, üç evimiz büyük hasar gördü. Şu anda tekrar herkes evine döndü, hasar tespit çalışmaları yapılıyor. Çok büyük bir yangın çıktı, kaç hektarı etkiledi bilemiyorum ama bir anda her yeri saran bir yangını yaşadık” sözleriyle anlatıyor tabloyu.
‘Hayattayken cehennemi gördük’
Hisarönü’ndeki yangında 7 keçisi ölen, üç keçisi kayıp olan, 100’ün üzerinde tavuğu ölen köylü “hayattayken cehennemi yaşadık” derken, yangına müdahale bile edemediklerini, bir anda her yere yayıldığını söylüyor. Yangın sırasında şoka girdiğini, sözün bittiği yerde olduklarını dile getiriyor ve tüm geçim kaynaklarının ellerinden gittiğini ifade ediyor. “En kısa zamanda giderilecek hasarınız dediler ama bilemiyorum, umarım denildiği gibi olur” diye bitiriyor sözlerini.
‘İşini kapatan, işinden izin alan, şehir dışından gelenler var, büyük bir dayanışma gösteriliyor’
Hisarönü’nden ayrılıp yangının etkilediği noktalardan Armutlan’a gidiyoruz. Burada gönüllülerin merkezinde koordinasyonun başında bulunan Ahmet Avar, ilk günden bugüne yaşananları anlatıyor:
"Türkiye’nin her yerinden hatta yurt dışından bile inanılmaz yardımlar yapıldı, bu büyük yardımları sahadaki tüm çalışan, emek veren arkadaşlarımıza ulaştırmak için olağanüstü çabalar gösterdik. Çok şükür Marmaris’te yüzde 95 hatta daha büyük oranda yangının söndürüldüğü haberini aldık. Ama çalışmalarımız devam edecek, diğer yerlerde sıkıntılarımız var, Köyceğiz, Milas’ta sorunlarımız var, tüm arkadaşlarımız gönüllü. İşini kapatan, işinden izin alan, şehir dışından gelenler var. Arkada parklarda yatarak, gecesini gündüzüne katarak çalışan arkadaşlarımız var. Hepsi çok büyük emekler veriyor. Büyük bir dayanışma gösterildi, umarım tekrar böyle faciaları yeniden yaşamayız.”
