Ergenekon’a da AKP’nin Anayasası’na da Hayır..!

Ufuk Uras, Meclis'te görüşmeleri yapılan Anayasa Paketi için: “Paketin 330’un altında kalması, Ergenekon’un zaferi olur” demiş. Peki, biz de soralım o zaman: Paketin 330’un üzerinde olması kimin zaferi olur?

Örneğin işçiler, memurlar, işsizler için 330’un üzeri zafer olur mu? Ya da esnaf, çifçi, küçük üretici için..?

Cevap olarak, Anayasa’nın 51, 52 ve 53. maddelerinde yapılan düzenlemelere bakıp, toplu sözleşme ve grev hakkı gelişiyor demeyin sakın. Çünkü emek sermaye ilişkilerini ve bugünkü çalışma düzenini biraz bilen akıl sahibi herkes bu düzenlemelerin sendikal hak ve özgürlüklerde hiç bir ilerleme getirmeyeceğini görür. Ayrıca AKP’nin iktidarı süresince uyguladığı emek düşmanı politikaları sonucunda sağlık hakkını, sosyal güvenlik hakkını kaybeden, iş güvencesi olmadan kölelik koşullarında çalışmaya mahkûm edilen ya da işsiz kalanlar da AKP’den kendilerine hiçbir hayır gelmeyeceğini çok iyi bilir.

Zaten bunlar bilindiği için “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” yöntemi kullanılır. Aslında bu yöntem, Türkiye’de çok bilinir ve sıkça da kullanılır. Örneğin, 12 Eylül öncesinde yaratılan terör ortamında her gün öldürülen gençler gösterilip, halkın 12 Eylül darbesine razı edilmesi ya da emekçilere işsizlik gösterilip, en derin sömürü koşullarına razı edilmesi gibi... Özellikle siyasetçiler ve sermayedar tarafından başvurulan bu yönteme dair örnekler yaşamın her alanında çoğaltılabilir. Sonuçta amaç, toplumu, emekçileri ehven-i şer’e yani, iki beladan birine razı etmektir.

Peki, iki belaya da razı olmayanlar için üçüncü bir seçenek yok mudur?

Elbette vardır. Ama üçüncü seçenek ehven-i şer’i gösterenlerin işine gelmez. O yüzden üçüncü seçeneği, bu tuzağa düşürülmek istenenlerin kendisi bulmak zorundadır. Aslında kapitalist bir sistemdeyseniz ve daha önce de birçok kez aynı tuzak önünüze konmuşsa üçüncü seçeneği bulmak çok zor değildir. Çünkü üçüncü seçenek için önce ehven-i şer’i kabul ettirmeye çalışanlardan ve sistemden kurtulmak gerekir. İşte o zaman hiç bir belaya razı olmadan çok daha mutlu bir dünyaya ulaşmak mümkün olacaktır. Ancak bunun için en az bu tuzağı kuranlar kadar örgütlü olmak ve mücadele etmek gerekir.

Sözün özü: Ergenekon’u gösterip AKP’nin Anayasası’na razı etmeye çalışanlara cevabı yüksek sesle vermek gerekir: Yemezler...!