AKP karşıtlığı artık yetmez

Siyasette en çiğ davranışlardan biri, yanlış olduğunu düşündüğünüz bir tavrı, konumlanışını terk edip, size göre daha sağlıklı bir yaklaşım içine giren bir kişi ya da partiyi sadece "geçmişi"nde değerlendirmek ve bu değişikliği görmezden gelmektir. Geçmiş hiç buharlaşmaz ama verili anı belirleme hakkını da elinde tutamaz.

BDP'nin ve belki onun etkisiyle solda bazı kesimlerin "AKP diktatörlüğü"nü keşfetmesi bu bağlamda önemsenmesi, sevinilmesi, hesaba katılması gereken bir gelişme. Başka şeyler bir yana, AKP'nin meşruiyetinin giderek daha fazla ve daha büyük bir şiddetle sorgulanmaya başlanması hayra yorulmalıdır.

Kaldı ki, BDP yöneticilerinin dediği gibi, Kürt nüfusun bir bölmesi, Türkiye'de toplumsal kesimler içinde AKP operasyonlarına karşı en örgütlü direnç olarak belirginleşmiştir. AKP'nin Kürt coğrafyasında elde ettiği mevziler, bu gerçeğin üzerini hiçbir biçimde örtemez. Kürtler, Aleviler ve gençler özellikle emekçi olanları, AKP'nin başını ağrıtmaya devam etmektedir ve iyi ki böyledir.

Selahattin Demirtaş, "bizim dışımızda herkes AKP'ye teslim oldu" derken, herhalde buna işaret etmekte ve örtülü bir özeleştiri yapmaktadır. Yoksa uzunca bir süre AKP'nin güçlenmesi ve meşrulaşması konusunda en büyük katkının BDP'den geldiği gerçeğini, AKP'ye karşı aktif mücadele yapma çağrısında bulunan, bu mücadeleyi iyi-kötü sürdüren sol kesimlerin yine "sol" adına darbecilikle suçlanmasına en fazla Kürt siyasetçilerin çanak tuttuğunu unutmuş olamaz.

Herkes AKP'ye teslim elbette olmamıştır ama AKP'ye teslim olmanın suç ilan edilmesi pek güzel olmuştur.

Buraya kadar tamam.

Ya bundan sonrası?

BDP'nin de etkisiyle solda artık "neden sadece AKP karşıtlığı yapıyorsunuz" diyenlere rastlanmaması, sekiz günde düne kadar faşist ilan edilen CHP ile ittifakın seksen değişik biçiminin türetilmesi, "sol asıl referandumda evet veren yüzde 58'e yaslanmalıdır" bilgiçliğinin cami avlusuna bırakılıvermesi neyle açıklanacak? Yıllardır AKP'ye karşı mücadeleye odaklandıktan sonra nihayet istediğimiz oluyor mu?

Dün AKP'ye odaklanan bir mücadele, sınıfsal bir eksene yerleştiği oranda anlamlıydı.

Bugün de önemli ama yeterli değil.

Artık yeni bir durum, yeni bir Türkiye ile karşı karşıyayız. AKP'nin başat rol üstlendiği büyük bir operasyonla biçimlenmiş bir ülkeyle…

AKP'nin sürmekte olan uğursuz misyonunu hesaba katarak buna "AKP düzeni" diyebiliriz.

"Herkes AKP'ye teslim oldu" saptaması bu noktada eksiklidir. Herkes değil ama büyük çoğunluk, siyasi aktörlerin büyük çoğunluğu işte asıl bu AKP düzenine, yeni Türkiye'ye uyum sürecindedir. Bu noktada AKP karşıtlığı, yeni düzende AKP'den rol çalmak anlamına da gelebilir ve örneğin CHP'nin durumu tam da budur.

Yeni Türkiye'ye yeni CHP!

Eski CHP, emekten ve halktan alabildiğine uzak bir eksende AKP'nin yeni düzenini engellemeye çalışıyordu, bu imkansızdı. Yeni CHP emekten ve halktan yana gözüküp AKP'nin yeni düzenine, yeni Türkiye'ye uyum sağlamak, orada yer kapmak derdindedir.

Yeni sözcüğüne takılmayın, yeni Türkiye'nin CHP'si, yeni Türkiye'nin aydını, yeni Türkiye'nin solcusu yavaş yavaş şekillenmektedir.

Bugün giderek yaygınlaşan AKP karşıtlığının düşündürücü tarafı budur.

AKP'ye neden karşıyız?

Ebeliğini yaptığı düzene mi, onun bu düzende "tekel" oluşturmasına mı?

Bu sorunun yanıtı büyük önem taşıyor.

CHP bu sorunun yanıtını verdi. Yanıtın CHP'lilerin bir bölümünü mutsuz ettiği açık. Mutsuzluk eski emeksiz, halksız eksenin ürünü de olabilir, solduyunun ürünü de olabilir. Bu ikincisi, AKP düzeninden mutlu olup, ondan nemalanıp AKP karşıtı olmaktan çok daha değerli solun ayağa kalkması için…

CHP'nin, bir kısım solla yeni düzeni AKP'ye terk etmemekte buluşabileceği görülüyor. İttifak filan olmaz, CHP oyalar, bilir ki bu ülkede küçük hesaplara rağbet çoktur. Oyalar ve bir biçimde AKP'nin düzenini meşrulaştırmaktan başka bir şeye yaramayacak CHP damgası yemiş bir "AKP muhalefeti" yaratır.

Solun geleceğinin burada olacağını düşünenler yanılıyor.

Sol, AKP'yi de AKP'nin düzenini de, bu düzene sıraya giren yeni aktörleri de reddederek yol açacak.

Zor mu?

Ölüm daha mı kolay!