Aile bütünlüğü

Alper Birdal'ın “Aile bütünlüğü” başlıklı yazısı 17 Şubat 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

“Aile bütünlüğü Türk toplumu için çok önemli” diyordu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı önceki gün. Katıldığı toplantının başlığı ise “Ebeveyn İzni ve İş-Yaşam Dengesi Yaklaşımı Çerçevesinde Esneklik”ti.

Bu tumturaklı başlığın özetini ise basın yaptı: “Kadınlar çocuk da yapacak kariyer de…”

Reklam sloganı kılıklı bu özetle pazarlanan pakette şunlar var: Doğum izni 16 haftadan 24 haftaya çıkacak, doğum izni maliyetinin bir kısmını devlet üstlenecek. Doğum iznine ayrılan kadının doğum sonrası işe alınması zorunlu olacak. Çocuk yardımları artırılacak. Kamuda kreş zorunluluğu olacak. SSK’lı annelerin 2 çocuktan fazlasına da borçlanabilmeleri sağlanacak. Çocuk sayısına göre emeklilik yaşı kademeli olarak azaltılacak. Anneler yarı zamanlı çalışabilecek.

Bakan Faruk Çelik’e göre bunlar hem nüfus artış hızını hem de kadınların istihdama katılım oranlarını artıracak tedbirler. Kadınların işgücüne katılım oranı hedefini de açıklamış Bakan Bey: yüzde 38!

Açıklanan pakete bakıp, AKP iktidarının nesebini unutan ve “e ne güzel işte” diyenler illa ki çıkar. Zira bunların bir bölümü solun yıllardır savunduğu başlıklar. Örneğin belli bir ölçeğin üzerindeki bütün işyerlerinde kreş zorunluluğu olması gibi. Doğum izni süresinin uzatılmasına ya da doğumun kadınları işten atmak için bahane olarak kullanılmasının yasaklanmasına da hiç kimsenin itirazı olamaz.

Ancak solun, üstelik daha gelişkin bir biçimde, yıllardır savunduğu bir dizi hakkın “esneklik”le ilgili bir toplantıda, üstelik “Başbakanımızın 3 çocuk çağrısı tamamen bilimsel” gibi saçma sapan iddiaların da savunulduğu bir konuşmanın içerisinde gündeme gelmiş olmasına sevinecek kadar aklımızı kaçırmadık.

Söylemek istedikleri açık: Esnek istihdam en önce ve en fazla kadınları vuracak. Gerisi fasa fiso…

Ulusal İstihdam Stratejisi dedikleri paketle gündeme soktukları esnekleştirme, güvencesizleştirme, taşeronlaştırma politikasının kadınlara yönelik ayağını böyle gündeme getirmiş oldular. Bu piyasacı yobazlara göre “aile bütünlüğü” kadınların esnek istihdamı demek.

Kadınların emek piyasası denilen cangılda maruz kaldıkları ayrımcılığın “aile bütünlüğü” gibi bir başlığın altında gündeme getirilmesi, kadınlara yönelik akıl almaz bir saldırı. Kadın okurlardan çok özür dileyerek yazmak durumundayım: AKP özetle “karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” demekte ve bunu kadın istihdamını artıracak bir politika gibi sunmaya kalkışmaktadır. Yerseniz…

Çocuk bakımı kadının işi olacak, evde çalışma kadına bakacak, bir de üzerine 3-4-5-6 çocuk doğuracak… “Olanak” diye kadına sunulan da part-time çalışma olacak. Ve bütün bunların da adı “aile bütünlüğü” diye konacak.

Doğum izni uzatılacak, işyerlerine kreş açılacak, erken emeklilik hakkı tanınacak, doğum iznine ayrılan kadının işe dönmesi zorunlu kılınacakmış. Esnek istihdam kural haline getirildiğinde bunların hiçbir anlamının olmayacağını gayet iyi biliyorlar. Esnek çalışan kadın, zaten sürekli, güvenceli ve düzenli bir işe sahip olmayacak. Yani patronun kadın emekçinin doğum iznini uzatmak ya da işe geri almak gibi bir derdi olmayacak. Zaten istediğinde çalıştıracak, istemediğinde kapının önüne koyacak. Part-time çalışmayla emeklilik için gereken prim gün sayısını zaten asla dolduramayacak olan kadınlara “ne kadar çok çocuk doğurursan o kadar çabuk emekli olursun” demenin ne kadar anlamı varsa, iş güvencesini ortadan kaldırdıktan sonra verilen diğer “hakların” da o kadar anlamı var.

Bugün “karnından sıpayı eksik etme” talimatı veren iktidar, yarın sefaleti derinleştikçe aklını oynatmaya ya da isyan etmeye başlayan kadınların sırtından sopanın da eksik edilmemesini buyurur, emin olun.

“Aile bütünlüğü” bunu gerektiriyor derler.