İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dün Habertürk televizyon kanalında yayımlanan "Türkiye'nin Nabzı" programına telefonla katılarak Emine Bulut cinayeti ve kadına yönelik şiddetle ilgili yapılanlar hakkındaki sorulara yanıt verdi.
UYGULAMA SORUNU
KADES adında bir telefon uygulamasını hazırladıklarını, güvenliği tehtit edilen kadınların "bir butona basarak güvenlik güçlerine bilgi verilebileceğini" anlatan Soylu, uygulamayı yaygınlaştırmaya çalıştıklarını ama gereken toplumsal desteği göremediklerini söyledi.
İSTATİSTİK ÇIKARIYORLARMIŞ
"Birkaç kadın derneği dışında destek alamadık" diyen Soylu, kadın derneklerinin KADES uygulamasına ne kadar sahip çıktıklarının istatistiğini çıkarttıklarını anlattı.
ÜÇ BİN KADIN POLİSİN EĞİTİMİ DEVAM EDİYOR
Polis merkezlerinde "Güven Masaları" oluşturmak üzere "üç bin kadın polis aldıklarını" söyleyen Soylu "bunların eğitimi devam ediyor" dedi.
SIZLANMALARI DA ORTADAN KALDIRACAKLARMIŞ!
Sputnik'in yaptığı habere göre Soylu bu konuda şöyle dedi:
İki şey sağlamaya çalışıyoruz, polis merkezine girdiği zaman insanlar hangi suça ilişkin, hangi şikayette, ihbarda bulunacaklarsa karşılaşacakları bir kadın olsun. Özellikle kadın cinayetleri konusunda karşı karşıya kalınan sıkıntılara Güven Masası'ndaki arkadaşlarımızın öncelikli mesele olarak başvuru almalarını temin etmeye çalışacağız. Bunun, polis merkezlerimizde bugüne kadar getirilen sızlanmaları da ortadan kaldırabileceğini düşünüyorum. Şunu söyleyeyim, polis merkezlerimizin bu konuda hem karşılama hem de ilgili birimlere iletme konusunda ellerinden gelen gayrediye konuştu.ti ortaya koyduklarını düşünüyorum. Ama eksik var mıdır, insan olan her yerde eksik vardır. Bunu da hep birlikte ortadan kaldırmaya çalışacağız, çalışıyoruz.
POLİSLERİMİZ SÜPER BİR DE ŞİKAYET KABUL ETSELER
Süleyman Soylu'ya, Emine Bulut'un cinayetten önce emniyete bir başvuruda bulunup bulunmadığı, koruma talebi olup olmadığı soruldu. Soylu kesin bir cevapla "Yok. Böyle bir başvurusu yok" dedi ama ailenin bu konuda verdiği ifadede okuduklarını da yorumlamayı ihmal etmedi. Ailenin polis merkezine gittiklerini anlattıkları ifadeyi yalanlamayan Soylu, şikayette bulunmadan çıktıklarını söylediklerinin altını çizdi.
Soylu şöyle konuştu:
Daha sonra kızının ifadesinde de var aile orada net bir şikayette bulunmadan çıkıyor. İfadeyi okudum, ifade öyle tabi. O da babasının, kız annesine 'Eğer biz söylersek babamı işinden ayırabilirler' diye bir endişeyi dile getirince, net bir şikayette bulunmadan çıkıyorlar.
SOYLU'NUN NORMAL BULDUĞU BU: YURTTAŞ ŞİKAYET ETMEYE ÇEKİNİYOR!
Avukat Özge Demir'e, şikayette bulunmadan çıkılan polis merkezleri hakkında görüşünü sorduk. Demir, güvenlikleri tehtit edilen insanların polise başvururken "endişe yaşamalarının" ülkemizde olağandışı bir durum sayılmadığını, öte yandan bu durumun normalleştirilmesinin başlı başına bir güvenlik zaafı olduğunu düşünüyor.
Özge Demir şöyle diyor:
Polis merkezlerinde sıklıkla karşılaşılan bir durumsa, memurların bazen başlarını derde sokmamak için, bazen iş yükünden, çoğu zaman da özellikle şikayette bulunan kadınsa, onu ve karşı karşıya olduğu riski ciddiye almadıkları için yaptıkları bir şey. Şikayetten vazgeçiriyorlar! Yurttaşların sıklıkla duydukları bir söz "zaten bir sonuç alamazsınız" oluyor. Aktarılan olaya benzer durumlardaysa, yurttaşın güvenlik kaygılarını gidermek yerine pekiştirmeyi tercih ediyorlar. İçişleri bakanının güvenliklerinden ya da işlerini kaybetmekten endişe ettikleri için şikayette bulunmadan polis merkezinden çıkan bir ailenin durumunu bir sorun olarak görmemesiyse aslında sorunun kaynağına işaret ediyor. Üç bin kadın polisi eğittikten sonra görevlendireceklermiş. Eğitilmesi gerekenler arasında belli ki başkaları da var.