CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Abdullah Gül'ün çatı adaylığı için İyi Parti'yle yaptıkları görüşmeler sonuçsuz kalınca, partilerin kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkarması kararı alındı.
CHP'nin iki ayrı sağcı partiyle yürüttüğü ittifak görüşmeleri bu "üzücü" sonla bitmezken, bu kez de masaya İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile kurulacak milletvekili seçimi ittifakı geldi.
SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, daha partisini kurmadan cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan ederken, ittifak sürecinde ise yaptığı tüm açıklamalarda Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile ittifak düşünceleri olduğunu açıkladı.
Bu yönde birçok görüşme yapan ve geçtiğimiz ay bu görüşmelerin olumlu sonuçlandığını açıklayan İyi Parti'ye, çatı aday arayışları sürecinde CHP de eklendi.
CHP'nin "sıfır baraj" adı altında katıldığı görüşmelere HDP dahil edilmezken, görüşmelerin sonunda İyi Parti, CHP, Demokrat Parti ve Saadet Partisi'nin ittifak anlaşmasına vardığı ortaya çıktı.
CHP'nin kendini sonradan eklediği ittifak projesinin adının "Demokrasi İçin Milli Birlik" olduğu ileri sürülürken, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ise ittifakının adının "Demokrasi" ya da "Huzur" ittifakı olacağını yazdı.
Ancak söz konusu üç isim de bu ittifakı anlatmak için yeterli olmaktan uzak.
Gelin ittifakın ortaklarına kısaca bir bakalım...
KİMİN İTTİFAKI?
Bir tarafta Sivas Katliamı'nda gerici güruha "gazanız mübarek olsun" diyen, "Sivas'ta insanlara yanarak ölmedi, boğularak öldü" açıklaması yapabilen, katliamın bir numaralı sanığın suçsuz olduğunu ileri süren Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu var.
Diğer tarafta ise faili meçhul ve çete cinayetlerinin süreklileştiği bir dönemde Tansu Çiller'in İçişleri Bakanlığını yapan, bu dönemle gurur duyan yılların MHP'lisi Meral Akşener var.
Diğer tarafta ise siyaseten hiçbir hükmü kalmamış olan, tarihe Türkiye'de karşı devrimin başlatıcısı olarak geçen Demokrat Parti var.
2014 yılında CHP'lilere "tıpış tıpış Ekmeleddin'e oy vereceksiniz" diye adeta hakaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez de katliamcı, gerici ve ırkçılarla yaptığı seçim ittifakını "demokrasi" ve "huzur" ittifakı olarak pazarlamaya başlamış durumda.
Kılıçdaroğlu halka bir kez daha ya Erdoğan'ı seçersiniz ya da benim gösterdiğim sağcı adayı demeye hazırlanıyor...
BAŞKA SEÇENEK YOK MU?
16 Nisan'da yapılan hileli referandumun meşrulaşması sürecinde büyük rol oynayan, halkın öfkesini dindirme görevi üstlenen Kılıçdaroğlu, şimdi de halkı bir başka hileli seçime, üstelik de sağcıdan sağcı beğenin demeye çağırıyor.
24 Haziran'da yapılacak seçime YSK hukuksuzluğu nedeniyle katılamayacak olan Türkiye Komünist Partisi, seçimlere sosyalizmin bağımsız adaylarıyla gireceğini açıklarken, 16 Nisan'da yapılan referandumu yok hükmünde sayarak, hukuksuz ve sağcıdan sağcı beğendirilecek oylamada "hepsine basıp geçmeye", geçersiz oy kullanmaya, halkı sandıkta bu düzene tavır almaya çağırdı.
