Tartışmalı davada yine şüpheli ölüm

Almanya’da göçmenleri hedef alan Neo-Nazi örgütün davasındaki şüpheli ölümlere bir yenisi daha eklendi. Evinde ölü bulunan Thomas R. şüpheli biçimde ölen sekizinci tanık oldu.

(soL - Dış haberler) Almanya’da 8 Türk, 1 Yunan esnaf ve bir de kadın polisin öldürülmesi ile ilgili Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde görülen Neo-Nazi Nasyonel Sosyalist Yeraltı davasıyla ilgili şüpheli ölümlere bir yenisi daha eklendi. Davada tanık olarak dinlenmesi beklenen muhbir Thomas R. evinde ölü bulundu. Şu ana kadar davada tanık pozisyonundaki en az 7 kişinin şüpheli bir şekilde ölmesi ya da intihar etmesi, tanıkların “imha edildiği” yönündeki iddiaları da güçlendiriyor. Resmi açıklama,”Corelli” kod adlı muhbir Thomas R.’nin şeker hastalığından öldüğü yönünde...

Thomas R.’nin telefon numarası, NSU terör örgütü kurucularından Uwe Mundlos’un telefon listesinde bulunmuştu. Bu yüzden muhbir Thomas R.’nin, Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde devam eden NSU davasında tanık olarak dinlenmesi bekleniyordu. Thomas R. 2012 yılı Eylül ayında muhbirlik yaptığı ortaya çıktıktan sonra tanık koruma programı kapsamına alınmıştı ve yaşamını yeni bir kimlikle sürdürüyordu.

Skandallar davası
NSU davasıyla ilgili daha önce de çok sayıda şüpheli ölüm ve intihar gündeme gelmişti. Alman gazeteci Jürgen Elsässer’in de pekçok kez dikkat çektiği bu şüpheli ölümlerin başında Kasım 2011’de bir karavanda cesetleri bulunan Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt geliyor. Emniyet birimleri, katil olarak “sunulan” iki Neo-Nazi’nin ölümünü intihar olarak açıklasa da, olaya ilişkin şüphe bulutları dağılmamıştı. Eylül 2013’te NSU tanığı Florian Heilig’in Stuttgart yakınlarında otomobilinde kendisini bombalayıp yakarak korkunç bir biçimde intihar etmesi de bir diğer şüpheli intihar olmuştu. 2001 yılının ağustos ayında Thüringen’de aşırı sağın telefonlarının dinlenmesi işini yürüten Komiser Friese’nin çalıştığı dairenin tuvaletinde kendisini vurması ve sağ terör gruplarına karşı müdahale grubunun başındaki Achim Koch’un da kendi evinin bodrumunda asılmış halde bulunması da NSU davasına ilişkin şüpheli ölümler arasında değerlendiriliyor. Davadaki gariplikler, tanık ölümleriyle sınırlı değil. Daha önce örgütün patlayıcı dolu garajı Alman polisinden kiraladığı ortaya çıkmıştı. Bir başka skandalsa NSU’ya ait evde bulunan 11 tabancanın yalnızca 4’ünün parmak izi incelemesine tabi tutulması olmuştu. Alman polisi ve gizli servisleriyle içli dışlı olan örgütün militanlarından biri de hakkındaki arama kararına rağmen, ihbar edildiği halde yakalanmamıştı. Son olarak örgüte patlayacı sağlayan kişinin, 10 yıl boyunca Berlin Emniyeti’ne bilgi aktardığı ortaya çıkmıştı.