MEB’de yeniden değişim(I)!

Katliam olduğu günlerde bile, köprü açılışında şenlik de yapılıyor, anayasasına göre laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyet kurumlarını bir kez daha alt-üst edecek yasa değişiklikleri de gerçekleştiriliyor.

Ülkede terör eylemleri ve katliamlar artıkça, anayasal düzeni alt-üst edeceği için yasa terörü denebilecek gelişimler de peş peşe geliyor. Bir gün yargı organlarını resmen ve fiilen AKP’leştirecek yargı değişikliği, ertesi gün eğitim sistemini çift başlı hale getirecek Maarif Vakfı yasalaşıyor. Hemen arkasından “MEB’in Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” sıraya giriyor.  

Emir komuta zincirinin silahlı kuvvetlerden çok daha sıkı bir şekilde işlediği AKP, yasa değişikliklerinde de, işin kolayını bulmuş görünüyor. Son zamanlarda alışkanlık haline getirdikleri üzere, bir değişiklik yaparken, aynı anda pek çok değişikliği de gerçekleştiriyor. Örneğin bu son tasarıda, 2011 Eylülünde kabul edilen ve sonradan epey maddesi değiştirilmiş olan 652 sayılı KHK, neredeyse beşte bir oranında yeniden değişiyor.

Bu son tasarıyla, 78, 190 ve 652 sayılı KHK’lar ile 657, 1739, 1416, 2547, 2809, 3308, 3795, 4734, 5018, 5216, 5510, 5580,  6114 ve 6245 sayılı yasalarda değişiklikler yapılıyor. Değişiklik yapılan yasalar, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’ndan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanuna kadar pek çok alanı kapsıyor.

AKP, iktidarının 8. yılında, MEB in teşkilat ve görevlerinde piyasacı ve gerici değişiklikler yapan 14 Eylül 2011 tarih ve 652 sayılı KHK’yı çıkarıyor.

AKP, 2,5 yıl sonra, bu kez dershane yasası olarak bilinen ve meclisin 1 Mart 2014 tarihinde kabul ettiği 6528 sayılı yasayı çıkarıyor. Bu yasa çıkarılırken de 190 ve 652 sayılı KHK ile 1319, 1416, 1739, 2547, 2886, 4706, 5018 ve 5580 sayılı yasalarda değişiklikler yapıyor. 6528 sayılı yasa, 652 sayılı KHK ile kapatılan iki genel müdürlük, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü adıyla yeniden açılıyor. MEB’e, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ekleniyor. 652 ile “daire” yerine “grup” sıfatı getirilmişken, “daire” sıfatına geri dönülüyor (örneğin 652’de Bilgi İşlem Grup Başkanlığı denen birim, 6528 ile yeniden Bilgi İşlem Daire Başkanlığı oluyor. 652 ile Denetçi, Milli Eğitim Denetçileri ve Denetçi Yardımcıları statüsü getirilmiş ve illerde Eğitim Denetçiliği Başkanlığı birimleri oluşturulmuşken, 6528 ile “il millî eğitim müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Maarif Müfettişleri Başkanlığında Maarif Müfettişleri ve Maarif Müfettiş Yardımcıları istihdam edilir” deniyor.

AKP, 6528 sayılı yasanın kabulünün üzerinden 2,5 yıl geçtiğinde, bu kez yukarıda değinilen kanun tasarısını gündeme getiriyor. Bu tasarıyla, yıllardır adı Hukuk Müşavirliği olan birime, “Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü” denecek! 652 ile getirilen Rehberlik ve Denetim Başkanlığı kaldırılıp 652’nin kapattığı Teftiş Kurlu Başkanlığı yeniden oluşturulacak. 6528’le getirilen Maarif Müfettişleri ibaresi, Bakanlık Maarif Müfettişlerine dönüşecek! 652 sayılı KHK ile kapatılan Eğitim Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı, bu tasarı ile Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı adıyla yeniden açılacak!                 

6528 sayılı yasa, 652 sayılı KHK dışında, dershanelerin kapatılması, bakanlık bürokratlarının görevlerine son verilmesi, özel okullara destek olunması ile öğretmen atamasında, AKP’leşmemiş kişilerin öğretmen olmasını önleyecek yasal değişiklikleri de beraberinde getirmişti.

Son tasarı da, her alana el atıyor. Çıraklık eğitimini zorunlu öğretimin parçası yaparak ortaöğretim kavramını alt üst edilecek! İktidarının ilk yıllarında, AKP-YÖK dalaşının en önemli maddesi olan katsayı konusunda, 1999’da getirilen katsayı anlayışına yeniden dönülüp meslek lisesi mezunlarına, ilgili yükseköğretim alanına başvurduklarına ek puan verilecek. Anayasal sistem olarak meslek lisesi niteliğinde olan imam hatipler, AKP tarafından nasıl oluyorsa meslek lisesi sayılmadıklarından, katsayı uygulaması bir sorun yaratmasa da, AKP’nin katsayı konusunda toplumu nasıl kandırdığı bir kez daha ortaya çıkmış olacak! Bu tasarı yasalaştığında, öğretim elemanları, yükseköğretim tarihinin en kapsamlı ve ağır disiplin cezaları ile karşı karşıya kalacaklar. Bir vakıf üniversitesi olarak Fenerbahçe Üniversitesi ile devlet kurumu olarak ve geçmişte olduğu gibi var olan üniversiteler bölünerek üç teknoloji üniversitesi, Trabzon ve Van-Zehra[1] üniversiteleri kurulacak! AKP’nin 2015’te kurduğu, Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde olduğu gibi  (bkz. solportal 7 Ağustos 2015), Van- Zehra’yla ilişkili olarak da, mütevelli heyetini yandaşların oluşturacağı ve MEB’e alternatif olacak özel okullar açacak Van-Zehra Üniversitesi Güçlendirme Vakfı kurulacak!

652 sayılı KHK, 6528 sayılı yasa ve son tasarıyı meclise sunan bakanlar kurulunda değişmeyen üyeler bulunuyor. 2014’te 6528 sayılı yasayı kabul eden AKP’li milletvekillerinin önemli bir bölümü, bu son tasarıyı da görüşecek. Bir AKP’li bakan ya da milletvekili çıkıp da, “Bu işin suyu çıktı” da demeyecek, “İki üç yılda bir yaptıklarımızı biz bozuyoruz” da! Her zaman yaptıkları gibi bu tasarıyı da kabul edip, var olan kargaşa artacak. Yeni disiplin maddeleriyle de, üniversiteden çıkabilecek seslerin önü kesilecek.

Toplum biraz daha gerilecek. AKP ve anlayışı devam ettikçe, gerilim artacak.

[email protected]

[1]Bu üniversitenin, Nur cemaati lideri Said Nursi’nin Osmanlı’nın son döneminde kurma çalışmalarına başladığı ancak yarım kalan ‘’Medresetüzzehra’’ olduğu iddia ediliyor.