Liselere geçiş sınavı!

Bakanlık 2018 yılından bu yana ‘Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi’ yayımlamaya başlamış. Bu serinin son raporu, ‘2019 Ortaöğretim Kurumlarına ilişkin Merkezi Sınav’ adını taşıyor.

Yıllardır defalarca belirtildiği gibi, seçme sınavlarının sonuçları bir bakıma eğitim sisteminin röntgeni oluyor. Bu röntgen, okuyabilenlere çok şeyler söylüyor ve yetkililere ne yapmaları gerektiği konusunda çok değerli ipuçları veriyor. Dolayısıyla bu 2019 raporunun işe yarama olasılığı bulunuyor. 

2019 raporunda Bakan Selçuk’un yeni bir ‘dil-söylem’ oluşturduğu görülüyor: Daha önceki raporlarda bakanın yazılarında “Sunuş” başlığı kullanılırken, Selçuk “Takdim” demeyi yeğleyip “Raporun hayırlı olmasını” dilemiş! 

Rapor önemli bilgileri içeriyor.

Bu yıl Liselere Giriş Sınavı (LGS)’na 1.290.555 öğrenci başvurmuşsa da, ancak yüzde 85’i (1.074.013’ü) sınava girmiş. 1,2 milyon öğrenci, 1,2 milyon değil, 900 bin, 500 bin ya da 300 bin de değil, yalnızca 139 bin kişilik kontenjana girmek için yarıştırılmış. Ortaokul mezunlarının neredeyse tamamının LGS’ye girmesi, öğrencilerin sınavsız girilecek okulları istemediği anlamına geliyor. Merkezi sınavla öğrenci alacak 1.526 lisenin 855’inin meslek lisesi ve imam hatip lisesi olması, gerçek kontenjanın 139 bin değil çok daha az olduğunu gösteriyor. Eğitimci olan bir bakanın bu denli haksız bir uygulamayı nasıl içine sindirebildiği ayrıca merak konusu oluyor. 

Bu sınav, 139 binin içine girmeyecek olan 1.140.000 öğrencinin çoğunluğunu oluşturan yoksul ya da dar gelirli aile çocuğunun imam hatibe ya da açık liseye gitmek zorunda bırakıldığını, varlıklı aile çocuklarının da özel liselere yönlendirildiğini gösteriyor. Öğrenciler istediği okula giremeyince, ortaöğretimdeki gerçek okullaşma oranı yükseleceğine düşüyor. Benzer durum ortaokullarda da yaşandığından, gazetelerde zorunlu öğrenim süresi fiilen 4 yıla düştü gibi haberlerin çıkması kaçınılmaz oluyor.  

2019 LGS’de de öğrenci başarısızlığı devam ediyor. Bu sınavda Matematik testinde 72 bin, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük testinde 13.700, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) testinde 8.236, Fen Bilimleri testinde 4.837 ve Türkçe testinde 1.338 öğrenci sıfır çekmiş! Yabancı dil alt testinde, 100 bin öğrenci hiçbir soruyu doğru yanıtlayamamış!

Öğrencilerin 20 soruluk testlerde doğru yanıt ortalaması matematik testinde 5; fen bilimleri testinde 9,97; Türkçe testinde 11,75 olmuş. 10 soruluk testlerde ise, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük testinde 6,88; DKAB testinde ise 6,83 olmuş! 

Öğrenciler, sayısalda başarı gösteremediği gibi, sözelde de beklenilen başarıyı gösterememiş.

1,2 milyon öğrenci içinden ancak 565 öğrenci, LGS’deki toplam 90 sorunun tamamını doğru yanıtlamış! 20 küsur ilde, 90 sorunun tamamını doğru olarak yanıtlayan bir tek öğrenci bile çıkmamış!

Matematik testinde erkek öğrencilerle eşit oranda doğru yanıt veren kız öğrenciler, diğer derslerde erkeklere fark atmış.

Öğrencilerin boş bıraktıkları -yanıtlamadıkları- soru sayısı, matematikte yüzde 40, yabancı dilde yüzde 22, fen bilgisinde yüzde 10 ve Türkçede yüzde 6,8 olmuş! 

Muğla 50,96 olan doğru soru yanıtlama ortalamasıyla ilk sırayı alırken 50,57 ortalamayla Tunceli 2. olmuş. 21,11 ortalamayla Şırnak ve 23,9 ortalamayla da Hakkari son sıraları paylaşmış. DKAB testi dışında tüm testlerde Tunceli en yüksek ortalamaya ulaşırken, doğu ve güneydoğu illerinin ortalamaları diğer illerden daha düşük olmuş. Bu sonuçlar, hem ortaokuldaki eğitim düzeyinin yetersizliğini, hem de okullar arasında kent-varoş ve batı-doğu bazında nitelik farklarının olduğunu gösteriyor. 

Bu raporda, ailelerin eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin başarılarının da arttığı belirtiliyor. Anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin puan ortalaması 278,89 iken lisansüstü olan öğrencilerin puan ortalaması ise 406,75 oluyor. Baba eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin 271,73 ortalama sınav puanı, baba eğitim düzeyi lisansüstü olan öğrencilerde 402,10’a yükseliyor. Raporda öğrenci başarısının ailenin ekonomik durumuyla ilişkisi ise incelenmemiş. 

Her birinde 150’den fazla imam hatip ortaokullu bulunan Konya ile Urfa’nın DKAB testindeki doğru yanıt ortalamaları, iki imam hatip ortaokulu olan Tunceli ortalamasından düşük olmuş. Bu sonuç, imam hatip ortaokullarıyla DKAB dersinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Peki! Bu durumda bakanlık ne yapıyor? Liselere geçiş sistemini düzeltmeye kalkışmıyor; fen derslerini azaltmaya ve hâlâ okulları imam hatiplere çevirmeye çalışıyor; gerici kurtuluşlara işbirliğini artırıyor.  

[email protected]