Yeni rejim

Asgari ücret komisyonundan devlet tiyatrolarına, devlet adına ne varsa saraya bağladılar. Kendilerine sorarsanız yeni rejim kuruyorlar. Nedir esası bu rejimin? Yasama, yürütme, yargı hepsi kaldırılacak. Ordudan MİT’e bütün güvenlik aygıtları tek adama bağlanacak. Devlette sadece ağa ve adamları olacak. Yeni rejim kurduğunu iddia edenler  “ağa ve adamları” ile 80 milyonluk bir ülkeyi yönetebileceğini sanıyor.

Nasıl kuruluyor peki bu rejim? Olağanüstü Hal’le, olağanüstü yargıyla, olağanüstü hukukla. Bırakın iktidarı eleştirmeyi, öğrencilerin mezuniyet törenlerinde mizah içerikli pankart taşıması tutuklanma sebebi. Hatta o pankartı basan matbaacıyı bile derdest ettiler. Başka bir örnek; Alişan Taburoğlu'na parasız ve bilimsel eğitim istediği için 21 yıl hapis cezası verdiler. Taburoğlu Burhaniye Cezaevi’nde çile dolduruyor. Soma davasının sonucunu bir yana bırakalım, daha dün Çorlu’da 24’ümüzü daha aramızdan uğurladık sessizce. Koşup makinistleri yakaladılar suçlu diye. Ölen öldü, yağma düzeni, kar hırsı dimdik ayakta. Sanki hiçbir şey olmamış gibi sürüyor hayat.

Barış bildirisine imza atan akademisyenleri "Kanlarında duş alacağız" diyerek tehdit eden Sedat Peker, 'suçun unsurları oluşmadığı' gerekçesi ile beraat etti o sırada. Kastamonu’da tecavüzden hüküm giyen bir sapık ise, cezasında indirim uygulanmayınca kararı protesto etti. Tecavüzcü vatandaş “Takım elbiseyi de giydik ama yine ceza aldık” dedi ve ceketini çıkarıp yere fırlattı. Yeni rejimdir.

***

Yeni rejim kuruyorlar evet, mecburlar buna. Ama bu arada düzenlerine meşruiyet sağlayan ne varsa yerle bir ettiler. Meclis ölü bir kabuktan ibaret, “parlamenter demokrasi” sizlere ömür. Burjuva hukuku denilen şeyin halini görüyorsunuz, katiller dışarıda pankart taşıyanlar içeride. Basın, çoktan beri iktidar bülteni. Kapitalistler doğrudan iktidarda; hastane sahibi sağlık bakanı, özel okul sahibi milli eğitim bakanı, tur şirketi sahibi kültür ve turizm bakanı oldu, devleti bizzat yönetiyorlar. Başlarındaki tek adam OHAL’i işçiler grev yapmasın diye ilan ettiklerini açıkça söylüyor zaten. Yani? Yeni rejim dedikleri eski rejimin zıvanadan çıkmış hali. Eskisi neydi ki yenisi ne olsun? Bildiğiniz patron düzeni işte.

Ama eskisini deşifre etmek zordu, meclis gibi, demokrasi gibi, basın gibi, hukuk gibi bir sürü örtüsü vardı. Yenisi bütün bu örtüleri kaldırıp attı. İşte patronlar düzeni anadan üryan karşınızda. Dikkatlice bakın, iyi ve yüce hiçbir yanının olmadığını fark edeceksiniz.

Yıkıldı rejimin eskisi, devlet düzlendi. Elde var ağa ve adamları. The Guardian gazetesi önceki gün Türkiye’ye karşı kaçak Fethullahçı bir patron tarafından açılan birkaç milyar dolarlık “mülkiyeti ihlal davası” haberini verirken davalı için “Recep Tayyip Erdoğan’s regime” tabirini kullanıyordu. “Esat rejimi diye yola çıktılar, Erdoğan rejimine dönüşerek yolu tamamladılar. Yeni rejimdir.

***

Sadeleştirelim. Düzen, yasama ve yargı yükünü kaldırıp atarak yürütmesini sadeleştirdi. Bir tür saf yürütme düzenine dönüştü. Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na inanılacak olursa yeni dönemde Meclis’i aktif şekilde çalıştıracaklar. CHP grubu “ciddi ve bilgiye dayalı bir muhalefet” gösterecek. Partinin Grup Başkanvekili Özgür Özel bunun bir örneğini hemen verdi zaten. Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulunda yapacağı yemin törenine katılacaklar, ancak salonda ayağa kalkmayacaklardı. Kendi sözleri; "Yetkileri elinden alınıp saraya devredilen, OHAL ile yasama yetkisi Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanan bakanlar kurulu tarafından kullanılan, zor durumda bir Meclis” var artık. Baştan ayağa muhalefet olsan cürmün kadar yer yakabilirsin demek bu.

Partinin en pragmatik vekili, kıymeti kendinden menkul vekili İlhan Kesici, gerçekçi bir yaklaşımla durumu tatlıya bağladı. Şöyle dedi; “Cumhuriyetimizin 3. Dönemi 09.07.2018 tarihi itibariyle Sayın Devlet Başkanı-Cumhurbaşkanımızın TBMM’de yemin etmesiyle başlamış bulunmaktadır. Allah vatanımız, devletimiz, milletimiz ve halkımız için hayırlı uğurlu etsin. Devletimiz ve Cumhuriyetimiz ilelebet payidar olsun.”

Parlamenter demokrasi kalktıysa eğer, yeni rejimde parlamentere ihtiyaç kalmaz. Varsa eğer, o artık parlamenter değildir. Mesela bakanlar artık Meclisin değil ağanın adamlarıdır. Bu durumda Meclis dediğimiz şey, ihtiyaç duyulmayan bir örtüden ibarettir. Kaldırılıp atılmıştır veya düşmüştür. Örtü düşünce kel de meydana çıkmıştır. Mecliste olanların yapabilecekleri tek şey kalmıştır, otururlar ve kalkarlar. Yeni rejimdir.

***

Seçim stratejisini “Her CHP’li aile bir oyu HDP’ye vermezse HDP Meclise giremez, bu durumda AKP mutlak çoğunluğu sağlar ve hepinizi ham yapar” hesabı üzerine kuran HDP seçilmiş bir vekilinin tutuklu bulunduğu davada tahliye edilmemesi üzerine açıklama yaptı. “Milletvekilimiz Leyla Güven’in bugünkü duruşmasında mahkeme adeta kendisini inkâr ederek hukuksuz bir şekilde tutukluluğun devamına karar verdi. Artık hukukun üstünlüğü değil, bağımlı yargının olduğu üstünlerin hukuku geçerlidir. Buna son vermek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Hâlbuki pek çok eski vekilleri, belediye başkanları içeride. Misal, Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ı götürüp bir hücreye tıktılar. Kayyım atadılar yerine. Düzenin kayyımı ile HDP’nin meclis üyeleri barış içinde bir arada yaşayıp gidiyor. Seçilen yeni vekiller ise geçen gün yeni Meclis Başkanı Binali Yıldırım ile gülücükler atarak poz verdi. Evet, üstünlerin hukuku geçerli ama bu Leyla Güven’in salıverilmemesi ile ortaya çıkmış bir şey değil. Böyle olmasının sebeplerinden biri 2010 12 Eylülünde yapılan referandumu Öcalan’ın emriyle boykot etmeleri. Bize inanmayan Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davanın son duruşmasında söylediklerine baksın.

HDP barajı aştı ama AKP buna rağmen ham yaptı hepimizi. Yeni rejimdir.

***

Eski düzenin son icadı İYİ Parti ise bütün bunlar olurken şöyle bir açıklama yaptı sosyal medya hesabı üzerinden. “Hindistan Yüksek Mahkemesinin Tac Mahal'de Cuma Namazı kılmayı yasaklayan çağ dışı kararını kınıyoruz. Farklı inançlara sahip insanların bir arada huzurla yaşayabileceğini anlamaları için Türk tarihini incelemelerini öneriyoruz.” Hayır, bununla ilgili bir yorumum yok. Bu düzen, bu iktidar, bu muhalefet gerçeklikten bütünüyle kopmuştur. 

Yıktılar eskisine dair ne varsa. Saf bir yürütme düzeni kuruyorlar yerine. Elde kaldı ağa ve adamları. Öyle bir hal ki her şey gerçeküstüdür.

Bu gerçeküstü tabloda gerçek olan tek şey ise arsız bir sınıf diktatoryasıdır. Yeni rejimdir.