Gollum, Osman’ın varisi olabilir mi?

Malum, “Diriliş Ertuğrul” adında dizi yaptırdılar büyük bir bütçeyle TRT’ye. Dizinin hedef kitlesi olan AKP’liler kılıç-kalkan-balta kuşanıp öyle oturuyor ekranın karşısına. Milli bir kabarış içinde dirilmesini seyrediyorlar Ertuğrul’un.

Niyet iyi fakat gariban nasıl dirilsin, hayat dizi değil ki? Ne doğduğunu biliyoruz ademin ne öldüğünü. Yaşamına değin elimizde olan tek şey kuşkulu bir kaynakta geçen “Erdükril” veya “Ertükrül” ismi. Yaşadığı iddia edilen tarihler arasında çağdaşı hiçbir Bizans tarihçisi adı not etmemiş. Kantakuzen duymamış, Gregoras yazmamış, İbn Haldun “o da kim?” diye merak etmemiş. 

Ertuğrul’un hakkın rahmetine kavuşmasından 150 yıl sonra Bayezid’in vakanüvisi al-Cazari, Bilecik’i fetheden Osman Bey’in babasının adının “Ertükrül” olduğunu not etmiş sadece. Bir de “Acem Hamid Divanı” var elde. O da adı geçen şahsın Osman Bey’in babası değil, dedesi yahut dede babası olduğunu söylüyor. Bilecik’te değil Horasan’da ölmüş, gömülmüş. İşte hepsi bu.

Hem dirilse ne dirilmese ne? Ertuğrul’un Türk ve Müslüman olduğu da kuşkulu. Hikâyenin aslı şu. Moğol korkusundan İran üzerinden Anadolu içlerine kaçıp sığınan pek çok aşiret vardı. Onlardan biri Bilecik tarafına sığınmış, yurt edinmiş. Yurt dediğimiz, Bizans askerlerinin ulaşamayacağı kadar sarp kayalıklar. Tünemeyi başardın diyelim, ne yiyip ne içeceksin kayanın başında. Haydutlukla, çapulla geçimlerini sağlıyorlardı. Haliyle kendileri dahil kimse önemli olacaklarını düşünmemişti. Bir avuç çapulcu, kim bakacak adları ne, neye inanıyorlar, ne yiyip ne içiyorlar diye?

Kitleler halinde Pagan Orta Asya’dan kopup geldiler. Yolda Araplarla karşılaştılar -zorla veya gönüllü- Müslüman oldular. Ama kendilerince oldular. İslam sayıldıkları zamanda dahi Pagan geleneklerine göre yaşıyorlardı. Hatta bir görüşe göre Hıristiyanlığa İslamdan daha yakın duruyorlardı. Hayatın akışına uygundu bu da. Sultanlarının haremlerinde Hıristiyan kadınlar vardı. Bazılarının anneleri -Orhan Bey gibi-Hıristiyan’dı. Fark gözetmiyorlardı, her iki dinin özünde aynı olduğuna inananlar çoğunluktaydı. Zaten Osmanlı için de “Osmanlı” yoktu, “Rum Sultanı” olarak anılmaktan pek hoşnuttular. Dilim varmıyor ama Ertuğrul AKP’li değildi!

***

“Kuruluş Osman” ise başka hikâye… Onun hakkında bildiklerimiz de “dede” Ertuğrul’unki gibi koca bir hiçten ibaret. Bizans kaynaklarına göre adının aslı Osman değil Ataman… Bu da gayet mantıklı. Kardeşleri Gündüz, Savcı, Saruyatı; oğlu Orhan adını taşıyor. Şüpheli dedenin adı Ertuğrul. Hepsi “öz” Türkçe, durup dururken “Osman” niye Arap olsun ki? Torunları İslam oldular ve dedelerinin “Ataman” olan adını Osman’a dönüştürdüler, açıklama bu. Özetle, “Kuruluş Osman”ın adı gibi, inancı da tarihimizin bilinmezleri arasındadır. Ecdat, üzerinize afiyet, biraz tuhaftır…

Peki bunca hikâye nasıl uyduruluyor? Kendileri yok ama “türbeleri” var. Türbelerini, varlıklarına bir kanıt sayıyoruz. Türbelerin, definden sonra yapıldıklarını unutuyoruz. Bir de belli ki türbeyi İslami sayıyoruz. Halbuki IŞİD pagan sayıp yıkıyor. “Meal”de farklılıklar var. 

Gezip tozmada “Turist Ömer”le yarışan Süleyman Şah Türbesi’ni hatırlarsınız. Suriye’ye cihatçı göçüne izin verince, harap edilmesin diye oradan oraya taşıyıp yürüyen ölüye dönüştürdüler mevtayı. İçinde yatan Süleyman Şah iddiaya göre “Kuruluş Osman”ın dedesiydi. Bu da nesebi gayri sahih uydurmalarımızdan biri anlayacağınız.

***

Peki büyük senaryo ne? Dediklerine göre dizilerle desteklenen Neo-Osmanlı “Tayyip Tarih Tezi”, Kemalist “Türk Tarih Tezi”nin antiteziymiş. Üç başlıktan ibaret antitezleri: “Diriliş Ertuğrul”, “Kuruluş Osman” biraz da “Payitaht Hamit”. Ertuğrul diriltmiş, Osman kurmuş, Hamit taçlandırmış. “Yıkılış Kemal” versiyonu sırada, 2023’te nasip olursa! 

Ertuğrul’dan Osman’a, oradan uzun bir sıçrayışla Abdülhamit’e varılması arada kalanların profillerinin amaca uygun olmamasından dolayı. Çoğu oğlancı, şehvet düşkünü veya alkolik. Aralarında “gavur padişah” olarak anılanlar bile var. Misal, “Babayı Öldürüş Selim”, “Kardeşleri Boğazlayış Murat”, “Hamamda Terleyiş Deli İbrahim”, “Kumarda Batış Sarı Selim” dizi olsa RTÜK yol vermez. Haliyle Osman’dan sonra zıplayıp Abdülhamit’e dayıyorlar köprüyü. 

Bir Hamit’le nereye kadar? Baktılar çıkarı yok, Bilecik’te Ertuğrul’a ait olduğu iddia edilen türbenin önüne “alp kıyafetli” -her neyse o- askerler diktiler. Ellerine de birer oduncu baltası tutuşturdular çakaralmaz niyetine. Tarihin en tuhaf müsameresi iki yıldır orada sergileniyor.  

Bilecik Alplerin durumu iyi aslında. Bunun bir de bornozlu “Duşakabinoğulları” versiyonu var ki evlere şenlik. Arayış içinde düzen. Romancısı, şairi, müzisyeni, bilimcisi yok. Bastırıp parayı senaryo yazdırabiliyorlar bir tek. O da anca bu kadar…

Alınmış mesafe hiç mi yok mu diyorsanız söyleyeyim. Eski rejimin Yeniçerilerini dağıttılar Ergenekon ve Balyoz davalarıyla. Turkuaz üniformalı “Asâkir-i Mansûre-i Muhammedîye” büyük âlim Erhan Afyoncu komutasında yeni rejim için hazırlanıyor şimdi. 

***

Evet yeni rejimde her şey çok tuhaf fark edeceğiniz gibi. Geçen hafta, muhalefetin milliyetçi kanadı öncüsü “Asena” Meral Akşener, "Memleketi orta dünyaya çevirdiler; sanki Yüzüklerin Efendisi setinde yaşıyoruz" diye özetledi durumu. Manidar bir benzetme aslında. Malum, adı geçen dizinin sevimli karakteri Gollum’un yeni sultana benzetilmesi dava konusu bile olmuştu yakın zamanda. Biz söyleyenin aktarıcısıyız.

Bana sorarsanız uzak bir analoji bu. Biri yandaş senaristin eseri, diğeri Oxford Üniversitesi profesörünün. Haliyle Gollum’un hayatta karşılığı var, Ertuğrul veya Osman’ın karşılığı yok. 

Şaka bir yana “Yüzüklerin Efendisi Türk tarihini anlatıyor” diye bir şayia bile çıkardılar vaktiyle. Hikayedeki kısa boylu, esmer Orklar Türkler olabilirdi, misal. Serilerden birindeki sürpriz yapan filler sahnesi Ankara savaşına ve Timur'un fillerine bir gönderme değil miydi sonuçta. Neo Osmanlı Tarih Tezine bakınca olur mu olur…

Yıktılar cumhuriyeti. Yıkanlar orta dünyada, arafta takıldı kaldı. Bu Diriliş Ertuğrullar, Kuruluş Osmanlar, Payitaht Hamitler falan o çaresizlikten.

Bitiyor tarihin yıkıcılarına tanıdığı süre. Son bölümü bizler, aşağı dünyadan gelenlerle çekeceğiz mecburen. “Yüzüklerin Efendisi: Sermaye Kardeşliği” olacak adı….