Geçen haftaki yazımızda, önümüzdeki zorlu “maç”ın neden kaybedilmemesi gerektiğine dair düşüncelerimizi paylaşmış, maç öncesi hazırlık döneminin de iyi geçirilmesi üzerinde durmuştuk.
Seçimlere 10 gün kaldı. Artık hazırlık dönemi bitti ve müsabaka dönemi başladı. Antremanları sıklaştırmalı ve maç hedefimiz doğrultusundaki çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Gerekirse günde üç idmanla hedefe ulaşacak kondisyona ulaşmalıyız.
Maç taktiğimiz özetle şudur
Seçim alanlarında tam saha pres uygulayacağız. Toplu savunma ve toplu hücum ilkesini kullanacağız.
Kuşkusuz gol yollarında çoğalmamızı sağlayacak temel seçim araçlarımızı son on gün daha etkin bir şekilde ve birebir devreye sokmalıyız.
“Oylar boşa gitmesin” dümeniyle karşı tarafın sağ taraftan yapacağı son atakları durdurup, güçlü olduğumuz sol kanattan yapacağımız karşı ataklarla rakip fileleri havalandırmalıyız.
Maç oynanmadan evvel kazanılıp kaybedileceği konusunda fal bakanlara kulak asmamalı kazanma umut ve moralimizi her zaman yüksek tutmalıyız.
Hedefimize ulaşmak için hazırlık döneminde yaptığımız çalışmalar maçı alabileceğimizi hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde göstermiştir. Çalışmalarımız gücümüzü ortaya koymuş ve bizi daha güçlü biçimde hedefe yönlendirmiştir. Hedef, hiçbirimiz için Kaf dağının ardında değil, tamamen avucumuzun içindedir. İlk kez bu seçimlerde komünistler akıttıkları terin karşılığını alacak, halkın vicdanı ve umudu olan parti, sandıklardan çıkacak oylarla, halkın iradesi olduğunu da gösterecektir.
Savunmamızı da asla zayıf bırakmamalıyız. Sandık hileleriyle kalemizde gol görmeyelim. Sandıkları tam güvenlik içine almalıyız. Sandık bölgelerinde öylesine bir savunma ağı kurmalıyız ki, adeta kuş bile uçmamalıdır. Oy hırsızlarının heveslerini kursağında bırakmalı ve tek bir oyumuzun bile çalınmasına izin vermemeliyiz.
Bu inanç ve kararlılıkla müsabaka döneminde hiçbir boşluk bırakmamalı, taktiğimizi maç öncesi ve sırasında son düdüğe kadar eksiksiz uygulamalıyız.
Bir teknik direktör olarak, ortaya koyduğumuz taktiği başarıyla uygulayacağımızdan ve koyduğumuz hedefe ulaşacağımızdan hiçbir kuşkum yok.
Hedefe ulaşmak için görevli olan herkesten vücudundaki son enerjiyi tere dönüştürmesini bekliyorum. Formasını iyi terletmeyerek bizi üzenlere de son 10 gün olduğunu hatırlatıp, tempoyu arttırmalarını bekliyorum. Prensip olarak ceza idmanlarına karşıyım ama sosyalistlerin gözle görülür bir oy artışı sağlayamadığı seçim sonuçları, halkın umusuzluğunu ve çaresizliğini pekiştirir, ülkemizi tam bir ceza idman sahasına çevirir. Seçim sonrası ceza idmanıyla yanmayalım, kendimize ve ülkemize haksızlık yapmayalım.