Fuentes’in kemikleri sızlıyordur

Gözde Kök'ün “Fuentes'in kemikleri sızlıyordur” başlıklı köşe yazısı 4 Aralık 2012 Salı tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Dünyanın en ‘yakışıklı’ başkanı bir Latin Amerika ülkesine nasip oldu. Meksika’da geçtiğimiz Cumartesi resmen başkanlık koltuğuna oturan Enrique Piña Nieto’dan (EPN) söz ediyorum. Bir devlet başkanından çok bir pembe dizi yıldızını andırıyor. Jöleden kaskatı olmuş saçları ve yüzünden hiç eksik olmayan sahte bir gülüşü var. Dayanamadım, biraz magazin araştırması yaptım. Burada girmeyeceğim ama ortaya ‘Zenginler de ağlar ‘ gibi bir diziye konu olabilecek bir hayat öyküsünün detayları döküldü. Çarpıcı bir detayı aktarmakla yetineyim: Bir röportajında 2007’de kaybettiği eşinin ölüm nedeni sorulduğunda, tam hatırlayamadığını, epilepsi gibi bir şey olduğunu söylüyor. Bu arada kadının intihar ettiği ya da Nieto tarafından öldürüldüğüne yönelik söylentiler mevcut.

Meksika üst sınıfına mensup politikacı bir aileden gelen EPN, televizyon kanallarına dağıttığı rüşvetlerle gölge düşürdüğü seçim kampanyasında ‘Çünkü sen beni tanıyorsun’ sloganını kullanmıştı. Daha adaylığını resmen açıklamadan özellikle iki televizyon kanalında sabah akşam öyle çok reklamını yaptırdı ki eski ‘Özgür ve Egemen Meksika Eyaleti’ valisini tanımayan kalmadı. Ancak kendisinin Meksika’da hayatı ne kadar tanıdığı şüpheli. İspanyol gazetesi El País muhabiri Meksika’da asgari ücretin ne kadar olduğunu soruyor. Yanıt ‘bilmiyorum’. Peki Meksika mutfağının vazgeçilmezi tortillanın kilosu ne kadara satılıyor? Hiçbir fikri yok. Cevap Latin maçoluğuna yakışır cinsten: “Evin hanımı ben değilim ki!”

EPN’nin cehaleti bununla sınırlı değil. Bundan tam bir yıl önce İspanyolca konuşulan dünyanın en büyük kitap fuarı olan Guadalajara Uluslararası Kitap Fuarı’nda yaşadığı rezalet daha hafızalarda tazedir. Meksika’da adet olduğu üzere EPN de başkanlığa adaylığını koymuş biri olarak bir kitap yazar: ‘Meksika: Büyük Umut’. İşte bu kitabın tanıtımı vesilesi ile katıldığı bir fuar oturumunda, hayatını en fazla etkileyen üç kitabı sıralaması istenir. EPN için çok zorlu dört dakika başlamıştır. Önce ergenlik döneminde İncil’i okuduğunu söyler. Ama sadece belli bölümlerini diye belirtir. Sonra Meksika’nın dünyaca ünlü büyük edebiyatçısı Carlos Fuentes’in romanı Kartal Koltuğu’nu, başka bir Meksikalı yazar Enrique Krauze’a yakıştırır. Takip eden dakikalarda genç izleyicilerin kahkahaları eşliğinde sayıklamaya devam eder ama sonuçta tek bir kitabın ismini bile tam ve doğru şekilde hatırlayamaz. Ertesi gün twitter hesabında iki yazarı karıştırdığını, ikisini de okuduğunu ve tavsiye ettiğini yazar!! Bu tweet’inin üzerine takipçileri bir EPN kitaplığı kurarlar. İçinde “Martin Burger King” gibi hayali yazarların ve olmayan kitapların isimlerinden oluşan büyük bir kitaplık oluşur.

Meksika 100 milyon küsur nüfuslu büyük bir ülke… İstatistiklere göre, halkın yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında, herhangi bir gelecek beklentisi olmadan yaşıyor. Üstelik ülke, devletle uyuşturucu kartelleri arasında süren savaş nedeniyle yüzyıl önceki Meksika Devrimi’nden bu yana hiç olmadığı kadar şiddet dolu, pek çok masum insanın öldürüldüğü bir dönemden geçiyor. İşte böyle bir dönemde Meksika kapitalizmi, EPN gibi cahil bir medya maymununa “yürü ya kulum” dedi.

Kendini “Soy 132” (Ben 132’yim) olarak adlandıran öğrenci hareketi, seçim döneminden bu yana ve en son başkanlık töreni sırasında protestolarıyla Meksika halkının nasıl kandırıldığını gösterse de önümüzdeki altı yıl boyunca EPN Meksika başkanlık koltuğunun sahibi.
Yoksul Meksikalılar parası, aşkları, güzel eşi ve gürbüz çocuklarıyla asla ulaşamayacakları parlak bir hayatın temsilcisi EPN’yi, altı yıl boyunca pembe dizi izler gibi izleyecekler. Geçen Mayıs ayında ölen büyük yazar Fuentes, EPN için “bu kadar cahil biri Meksika’ya başkan olmamalı” demişti. Kemikleri sızlıyor olmalı…