Doğum günü hediyesi

Dün Mihail Gorbaçov’un 87. doğum günüydü. Doğum günü vesilesi ile verdiği röportajda neden kendisini öldürmediğini soran, cesareti yoksa kendisi için bu işi halledebileceğini söyleyen kişilerden mektuplar aldığını anlatıyor. 

Yurtdışındaysa 1992-2008 yılları arasında kendisine toplam 300 ödül, diploma, onur belgesi ve onur nişanı verilmiş. 

Bu zıtlığın sebebini anlamak zor değil. Bugünkü Rusya’da yaşayan insanların önemli bir bölümü Sovyetler Birliği’nin çözülüşünün ülkenin başına gelen en kötü şey olduğunu düşünüyor. Kapitalist batı ise aynı olayı büyük bir zafer olarak kutlamıştı. 

Gorbaçov karşıdevrimde oynadığı rol sayesinde ödüller alıyor, üniversite kürsülerinde seminerler veriyor, zamanın emperyalist liderlerinin övgülerine konu oluyordu. Örneğin eski Alman şansölyesi Helmut Kohl’e göre Gorbaçov olmasa Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi ve birleşik Almanya’nın NATO üyesi olması mümkün olamazdı.

Batıdaki sahte övgülere aldanmış olan Gorbaçov kendi ülkesinde gördüğü muameleye isyan ediyor: “Perestroyka yaşıyor. Şu an onu gömmeye çalışsalar bile, Gorbaçov ve perestroyka gömülemez. Yapamazsınız. Başka kim dünyayı böyle değiştirebilirdi?”

Evet, kim? Ve Gorbaçov’dan başka kim bugün nükleer bir savaşa yelken açmış dünyamızda barışın biricik güvencesi olan ülkeyi dinamitlemiş olmakla övünebilirdi? 

Tabii Gorbaçov tarihsel rolünü böyle açıklamıyor. Ülkesini demokrasi ve ifade özgürlüğü ile tanıştıran, ABD ile nükleer silahsızlanma anlaşmaları yaparak soğuk savaşı noktalayan bir barış elçisi o. Zaten bu yüzden Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmemiş miydi? 

Gorbaçov’un açtığı yoldan devam edilseydi bugün Rusya daha demokratik ve dünya daha güvenilir bir yer olurdu. 

Arada bir de Sovyetler Birliği çözüldü.

Ama kim çözdü, Gorbaçov’a göre belli değil. Belki Yeltsin olabilir. 1983’te kendisini uyarmalarına rağmen bir arkadaşının hatırı için Yeltsin’i Moskova’ya çağırdığını itiraf ediyor. Ama asıl hata bu değildi, asıl hatayı “onu bir muz cumhuriyetine elçi olarak atamamakla” yapmıştı.  Gorbaçov’un karşı-devrimdeki rolü bu kadar anlaşılan. Yeltsin’i bir muz cumhuriyetine elçi olarak göndermeyi akıl etmemek. 

Gorbaçov’un hiç sorumluluk almak istemeyen ama hep övülmek isteyen egosu çok kırılgan. Hadi perestroyka öncesini özleyen dar kafalıları anladık, Putin niçin hak ettiği değeri vermiyor Gorbaçov’a? 

Her yıl 9 Mayıs’ta zafer kutlamalarında yerini alan Gorbaçov 2016’da törenlerde karşılaştıkları halde kendisini görmezden gelen ve sonra onu fark etmediğini iddia eden Putin’e sitem ediyor. Önceki yıllarda açıkça beyan ettiği Putin’e dönük güveni biraz sarsılmış anlaşılan. Geçen yıl yine tesadüfi bir karşılaşmada “bana üç kez randevu verdiniz Vladimir Vladimiroviç, ve görüşmelerin hiçbiri gerçekleşmedi” demiş. Halbuki “eğlenmeye bol zamanı var. İçiyor, dans ediyor, uçuyor, yüzüyor. Bir uzaya gitmekten korkuyor. Onu da yapınca, insanlar bize bir iyilik yap, geri dönme diyecekler...”

Aynı Putin iki gün önce geleneksel Federal Meclis konuşmasında çarpıcı görüntüler eşliğinde Rusya’nın henüz başka kimsenin akıl etmediği yeni nükleer silahlarını anlattı. “Şimdiye kadar bizi dinlemediniz, bakalım şimdi dinleyecek misiniz" dedi, ABD ve müttefiklerine. Putin’i salonda alkışlayanlarsa sınırsız menzili olan ve hiçbir füze savunma sisteminin önleyemeyeceği bu silahların dünyayı yok etme potansiyelini görüp dehşete kapılmış görünmediler, daha çok gururları okşanmış gibiydi. Ne de olsa bu yeni silahlar saldırganlıkta ve tehditte sınır tanımayan ABD ve müttefiklerine karşı caydırma amaçlıydı. 

Keşke bu silahların emperyalist rekabetin parçası olan açgözlü Rus tekellerinin ve onları temsil eden bugünkü iktidarın elinde olduğunu bilmeseydik, o zaman bizim de içimiz rahat edebilirdi belki. 

Gorbaçov’a doğum gününde ironik bir hediye oldu bu yeni silahlar. ABD’yi nükleer silahları arındırmaya ikna eden ve Soğuk Savaş nükleer silahlarının yüzde 80’inin ortadan kaldırılmasını sağlayan oydu. Şimdi yapılan anlaşmalar bir bir geçerliliğini yitiriyordu. 

Çünkü Gorbaçov batılı dostlarıyla kucak kucağa geçici bir süre için dahi olsa insanlığın biricik kurtuluş umudu olan sosyalizmi “silahsızlandırmıştı”. 

* Gorbaçov Vakfı’nın hazırladığı videoda Gorbaçov’un çözülüş ve karşıdevrimi kendi cephesinden nasıl yorumladığını görmek mümkün. Vakfın linki: http://www.gorby.ru/en/