ABD’nin yeni Küba politikası ajanları

ABD-Küba ilişkilerindeki son gelişmeler Küba politikasında değişimi hararetle savunan Amerikan liberallerini daha bir görünür kıldı. Neredeyse her gün yazı üretiyor, televizyonlara çıkıyor, demeçler veriyorlar. Politika çevreleriyle flört eden, çeşitli medya kuruluşlarında köşe tutmuş, düşünce kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine “gönül vermiş” ya da sermaye gruplarına danışmanlık yapan kişilerden oluşan mütevazi bir ordudan söz ediyorum.

Değişim yanlıları yakın zamana kadar, ABD’nin Küba politikasında, Miami’de konuşlanmış devrim kaçkını zengin Kübalı ailelerin fertlerinden oluşan, intikam hırsını, parayı ve örgütlülüğü başarılı biçimde bir araya getirmiş sertlik yanlısı lobi kadar belirleyici olamamıştı. Aynı lobi bugünlerde Obama’ya ateş püskürüyor, Küba’ya elçi atamaya yeltenirse, o elçinin ödeneğinin Kongre’de onaylanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söylüyorlar. Yani Küba’ya doğru atılacak her bir adımda aktif direniş sergileyecekler. Yine de psikolojik üstünlüğü kaybettikleri sezinlenebiliyor. Liberallerin arkalarına aldıkları rüzgara yarım asırlık abluka ve şiddet politikasının tescilli başarısızlığı, Amerikan kamuoyunun değişimden yana dönmüş olması ve bunun Obamasız ilk seçimlerde Demokrat Parti’nin oylarına olası etkisi damga vurmuş durumda. Küba’nın kıta ülkeleriyle, Rusya ve Çin’le ekonomik bağlarını güçlendirdiği bir sırada Amerikan sermayesinin potansiyel ticari ve ekonomik faydalardan mahrum kalmış olmasının kuyruk acısını da unutmayalım.

İlk kez bu kadar şiddetli esen bu rüzgar ABD’nin Küba politikasının değişmesi yönündeki baskının az çok örgütlü bir hal alabildiğini gösteriyor.

Bir süredir en meşhurları New York Times ve Washington Post olmak üzere bir dizi basın kuruluşunda değişim yönünde kamuoyu oluşturmak için sistematik biçimde yayınlanan haber ve analizler, ülkenin otuzdan fazla büyük tarım ticaret şirketinin “Küba için tarım koalisyonu” adı altında bir basın açıklaması ile ambargonun kaldırılmasını talep etmesi, bazı düşünce kuruluşlarının Ada’daki yeni iktisadi uygulamaları didik didik etmekle kalmayıp “Küba’da demokrasiye geçiş” için sürekli projeler geliştiriyor olmaları bu örgütlülüğün işaretleri. Akil liberaller de bu tabloda üzerlerine düşen görevleri yerine getiriyorlar.

Bunların, evrensel doğruların ve değerlerin taşıyıcısı sıfatıyla takındıkları üst perdeden tutum dışında sinir bozucu bir başka yönleri daha var. Küba’yı çok iyi tanıdıkları, çok fazla sayıda Kübalı ile arkadaş oldukları ve Adayı çok sevdikleri iddiasında olmaları. Bir düzineden fazla kez Küba’ya gittiğini söyleyen, Küba kültürünün yanı sıra Küba’daki özel sektör üzerine kitapları olan yazar Ted A. Henken* esprili bir dille kaleme aldığı “Yeraltından Notlar” isimli çalışmasını internet kullanıcılarıyla paylaşmış. Küba’daki paladarların serüvenini anlatıp, bir kısmının yeraltına itildiğini söylediği bu küçük özel restoranların listesini verirken bize Küba’yı avcumun içi gibi bilirim demiş oluyor.

“Raul Castro ve Yeni Küba” kitabının yazarları Harlan Abrahams ve Arturo Lopez Levy Küba’da geçirdikleri günlere dair sarkastik anekdotlarla Küba’yı ne kadar iyi tanıdıklarını ispatladıkları için Raul döneminde ülkede gerçekten kendi istedikleri yönde bir değişim rüzgarı estiği iddiasına inandırıcılık katmış oluyorlar.

Ve onlar Küba’yı seviyor. Adeta dayak değil ikna yanlısı anne babalar gibi Küba için yumuşak bir geçiş istiyorlar.

Arturo Lopez Levy Küba uzmanı olarak sağa sola verdiği binlerce röportajdan birinde Küba’da bir dış müdahale sonucu radikal bir alt üst oluşla iktidarın devrilmesi durumunda bölgede aç kurt gibi Küba’ya giriş yapmayı bekleyen uyuşturucu kartellerinin varlığına işaret ediyor. Küba’nın eğitimli insan gücünün, biyo-teknoloji gibi kritik sektörlerdeki başarılarının tedrici bir “demokrasiye geçiş” için avantaj yarattığını belirtirken Küba’nın uyuşturucu cennetine dönmüş bölgede kendini nasıl koruyabildiği, bahsettiği avantajları nasıl yaratabildiği konusunda tek bir söze rastlayamıyoruz. Levy’nin diğer liberallerin de paylaştığını düşündüğüm arzusu Küba’nın bugüne kadar her nasılsa yarattığı birikimden vazgeçmeden ve hatta mevcut iktidarın önderliğinde “piyasa ekonomisine ve demokratik bir yönetime” yelken açması.

Küba’da kapitalist restorasyon için araştırma ve proje faaliyetleri yürüten Küba çalışma grubunun katkıcılarından** olan Levy ABD-Küba ilişkilerine yoğunlaşan akil liberal ordusunun en renkli kişilerinden sayılır. Tam olarak çözemediğim ilginç bir kariyeri var. Küba’da 1990’ların başında gelecek vaat eden bir Genç Komünistler Birliği üyesi iken ABD ablukasını yumuşatmak için ABD’nin Körfez Savaşı’na askeri destek verilmesi gerektiğini savunarak tepki çekiyor. Anlatılana göre ceza olarak okuduğu uluslararası ilişkiler bölümünden bir yıl uzak kalıp orduda hizmet veriyor. Daha sonra kendisini Küba hükümetine “politik danışman” olarak görüyoruz. Çok geçmeden bu görevden istifa edip ülkeden çıkışın yollarına bakıyor. Bu arada Küba’daki Yahudi cemaatinin başında çeşitli faaliyetler yürütüyor. Nihayet 2000’lerin başında üniversite eğitimi almak üzere İsrail’e geçiş imkanına kavuşuyor. Orada geçirdiği kısa bir sürenin ardından ver elini ABD. Bundan sonrası kısa bir sürede şöhrete kavuşma ve bir yükseliş öyküsü. Hala doktorasını tamamlamamış olsa da, birden çok üniversitede ders veriyor, çok sayıda yayında kalem oynatıyor. Levy’nin kendisi bu biyografi ile tam bir proje çocuk görünümünde...

Sonuçta Levy ve arkadaşlarını takip etmek sürecin nasıl işleyeceğinden bağımsız olarak yeni Küba politikası deyince ağırlıklı olarak savunulan modele ışık tutuyor.


*Kitaplarından bazıları - Küba: Küresel araştırmalar için el kitabı, Girişimci Küba: Değişen politika manzarası, Kayıt dışılığa mahkumiyet: Küba’nın Özel Dönem’de kendi hesabına çalışma deneyi

** http://www.cubastudygroup.org/index.cfm/home, özellikle Küba’da kendi hesabına çalışan küçük ölçekli işletmecilere mikro kredi desteği ve girişimcilik eğitimleri gibi projelerin üzerinde duruyorlar.