(Renkli Sinirbilim Atlası’ nın Korteksiya Yolculuğu
alt bölümü başka bir galaksiye ait “seyahatname” notlarından oluşmaktadır.)
Buralardan on milyar ışık yılı uzaklıktaki galaksideki yıldızlardan birinde küçük bir grubun eylemleri tüm galaksinin kafasını karıştırdı. İlk defa hiç bir eksiği, sakatlığı bulunmayan kişiler anlaşılabilir bir nedeni olmaksızın, bilinçli bir şekilde, (bizlerin yanına bile yanaşamayacağı bir netlikte tanımlanmış) yasakları ihlal ediyordu birer birer. Açıkça suç işleniyordu ve bu, şimdilerin moda deyimiyle, galaksinin kavram setinde bulunmayan bir olguydu. Yazılı ya da sözlü tarihin olmadığı, toplumsal belleğin büyük bir titizlik içinde, düzenli aralıklarla temizlendiği galaksinin bu yeni olgunun kökenine inmek gibi ne lüksü ne de olanağı vardı. “Bir tarihimiz olsaydı belki de hemen çözmüştük bu sorunu” diye itiraz eden muhalifler de susturulmuş oldu böylece. “Tarih bizden önceye aittir. Biz tarih üstüyüz. O bir yüktür, yavaşlatır, bize gereken ise hız ve mükemmellik”. Ana argümanları buydu tartışmada. Hem gerekirse o çok önemsediğiniz tarihin hala var olduğu yerlerden alabiliriz istediğimiz bilgiyi, diye ekliyorlardı sonra. Uzun bir tartışma döneminden sonra, başka bir galaksideki bir gezegene, dünyaya bir araştırmacı göndermeye karar verdiler.
Yöntem konusu da epey tartışmalı oldu. Acaba bu temel olguyla ilgili, gene kendilerinin yabancısı olduğu insanlığa ait başka yan olgularla mı incelemek gerekir? Araştırmalar sonucu “irrasyonalite” başlığında odaklanıldı bir süre. Bir görüş bu olgunun, suçla ilgili olduğunu düşünüyordu. Öyle ya rasyonel bir kişi kendisinin koyduğu kendisi için yararlı, gerekli kuralları neden çiğnesin? İnsanları incelemek bu nedenle ilginç olabilirdi. Değil mi ki barış, huzur, adalet getirmek iddiasıyla dört elle sarıldıkları din adına din savaşlarıyla barbarca katlediyorlardı birbirlerini, incelenmesi kesinlikle yararlı olurdu. Başkaları “tutku” başlığını attı ortaya. Bunula ilgili olabilirdi inceledikleri olgu. Diğer bir grup ise böyle seçici başlıklar üzerinden gitmek yerine normal, sıradan bir insanın nasıl algıladığını, nasıl düşündüğünü öğrenmenin yeteceğini savunuyordu. Onlara göre bu temel bilgi yaşadıkları bu şoku anlamalarına olanak sağlayan ipuçları sunabilirdi. Belki daha sonra da suç işleme potansiyelleri yüksek olan insanların incelenmesi olayı kavramalarını iyice kolaylaştırırdı. Uzun tartışmaların sonucunda ikinci görüş ağırlık kazandı. Yapılan istatistikler sonucunda yaş grubu, coğrafi yerleşim, vücut-kitle indeksi ve zeka düzeyine göre seçilmiş örneklerden veri elde edilip bunların analiziyle sonuca varılacaktı.
Ortalamanın epey altındaki boyu dışında görünümü sıradan olup algı yetisi biz fanilerin çok ötesinde olan “ajan” QCW75 görevlendirildi bu iş için. Korteksiya yolculuğu konuldu görevinin adı, insan sinir siteminin en karmaşık bölümüne, Latincesi korteks olan beyin kabuğuna ithafen. İnsanların nasıl düşündüğüne ait elde ettiği verileri galaksisine iletecekti. Bunun için karmaşık yöntemlere, araçlara gereksinimi yoktu ilgilendiği bölgeye bakması ve oraya işitende biraz ürküntü biraz korku uyandıran ses dalgalarını (görevinin en zor yanı buydu zaten) göndermesi yetiyordu. Sadece bununla ilgilendiği bölgeden parçacık düzeyinde bilgi edinebiliyordu.
Henüz insana ve insanlığa ait bilgisi çok ham olduğu için kısa bir sürede görevini tamamlayıp evine dönmeyi düşünüyordu.
Yanılıyordu.
