Boynu Bükükler

ODATV baskınıyla birlikte hava döndü mü acaba? İşçiden yana esiyor mu yel anlamında soruyorum bu soruyu. Hani her AKP açıklaması ve icraatı sonrasında topluca çıkardığımız “OHHHAAA!” sesi var ya, “Bu kadar da olmaz!” güveni var ya, işte bu ses ve bu güven sayesinde hava bizden yana dönüyor mu anlamında soruyorum. Veya her toplu “OHHHAAA!”dan sonra ağızlardan sesle birlikte çıkan hava bir yerlerde toplanıp AKP’ye karşı güçlü bir rüzgara dönüşüyor mudur acaba diye merak ediyorum.

Yanıttan emin olmadan önce bu “OHHHAAA!” korosunda en güçlü sesin CHP’den çıktığı da hesaba katılmalıdır. Öyle kahvelerden, evlerden, okullardan, işliklerden gelen örgütsüz, dağınık sesler gibi değil bayağı bir şef yönetimindeki bir koro gibi, Kılıçdaroğlu CHP’si.

“Ucube heykel”den sonra çıkan “OHHHAAA!” hiç de AKP’yi yıldırmamıştı.
Özür hep kabahatten büyük oldu. Demek ki AKP’nin formülü bellidir: “OHHHAAA!” AKP’ye gaz vermektedir.

“OHHHAAA!” ne kadar güçlüyse AKP’nin yelkenleri de o kadar şişmektedir.

ODATV yazarları gazetecilik yaptıkları için zindanlara atılınca değişen şey işte budur: Daha güçlü bir “OHHHAAA!” ve ardından gelen Mehmet Metiner’e sahip çıkma görevimiz.

“OHHHAAA!” Sivri sinek saz, uzaklardan bir ıslık…

***

Bülent Arınç da işte İzmir’de bu formülü uygulamıştır:
İçki yasağı + “OHHHAAA!” = Hayat içki ve seksten ibaret değildir!

Eşittir “İzmir kimsenin tapulu malı değildir!”

Doğru söze ne denir? Bir “OHHHAAA!” daha mı?

***

Rüzgarda sallanan başaklar da herhalde bu kadar bir ses çıkarıyodur: “OHHHAAAooouu!”

AKP’nin gücü örgütsüzlüğümüzden gelmektedir. Ama örgütlülük dediğin öyle bir başak tarlası gibi rüzgar nereden eserse o yana eğilen, bükülen birliktelikler de değildir.

AKP’nin gericiliğine karşı, türban açılımı geliştiren AKP’nin Nihat Doğan’ına karşı Onur Akın arabeskiyle mücadele eden ABD ve Fetullah’a karşı, ABD ve Fetullah’la direnen CHP değildir örgütlülük, mezarlıkta ıslık çalmak değildir.*

“Büyük ve cesur düşünüp”** CHP’ye oy istemek hiç değildir.

Örgütlülük rüzgarla salınan başak tarlasında derinlere kök salmış, dik ayrık otları olmaktır. Bir bakarsın tek tük bir bakarsın tüm tarlaya yayılmış.

Boyun eğen başakları ise ünlü ozanımız Küçük Emrah’ın şarkısından daha iyi ne anlatabilir:

Boynu bükükler
Kimsesiz çaresiz, garip yetimler
Mutluluk nedir bilmezler, hep ağlarlar hiç gülmezler

Nedense hiç sevilmezler boynu bükükler, garip yetimler

Kimsesizdir, çaresizdir, hem zavallı hem sefildir
Talihsizdir, kadersizdir
Boynu bükükler, boynu bükükler
Anasız, babasız garip yetimler
Kader kurbanları, boynu bükükler

Terketmiş hep sevenleri yok olmuş hep hevesleri
Dertle dolmuş yürekleri, boynu bükükler garip yetimler

* CHP'nin seçim şarkısı / Bir Islık da Sen Çal
** Haluk Yurtsever, Büyük ve Cesur Düşünmek Zamanıdır, Cumhuriyet Gazetesi, 9 Şubat 2011