Yılın zengin babası!

Bugüne kadar aldığımız en büyük eleştiri, “Memleketin Bülent Arınç’tan başka meselesi yok mu? Alıp dönüp Arınç yazılır mı?” şeklinde olmuştu.

On beş yıldır yaptığımız haberler, yazdığımız yazılar nedeniyle davalar açıldı gerçi. Hiçbiri de “yalan haber” davası değildi. Hakaret davalarıydı.

Onların da, biri hariç, hepsinden beraat ettik.

Neden böyle bir giriş yaptım?

Çünkü bu yazı da bir Arınç yazısı olacağa benzer.

Ama mecburen. Mecburiyetten.

***

Geçen pazartesi gazeteleri okurken, beni bir gülmedir aldı. Adeta gülme krizine girdim. Durduramıyorum.

Haber şu: “Bülent Arınç, yoksul babası seçildi.”

Gül allah gül!... İnsanın sinir sisteminin bozulmaması olanaksız!

Şimdi siz yazıyla çiziyle uğraşan, gazetecilik filan yapan bir insansanız bu habere ilgisiz kalamazsınız.

Yazılacak… İlle de yazılacak…

Düşünsenize: “Arınç, yılın yoksul babası seçildi.”

Çünkü bu konudan sadece “haber”, “köşe yazısı” filan çıkmaz. Mizah çıkar, karamizah çıkar, fıkra çıkar, absürd bir metin çıkar, parodi çıkar, skeç çıkar aynı zamanda!

Böyle bir konuyu ıskalamamanız gerekmektedir.

İlginç olan şu ki, Manisa’nın yerel gazetelerinde ve bazı ulusal gazetelerde Arınç’ın “yoksul babası” seçilmesi, tuhaf, garip, saçma, absürd bulunmamış, tam tersine mal bulmuş mağribi gibi haberin üzerine atlamışlar. Manşete çakı çakıvermişler.

***

Bizim yazının başlığı da, “Yılın zengin babası!”

Evet, ben Bülent Arınç’ın yoksul babası değil, olsa olsa “zengin babası” olabileceğini iddia ediyorum.

Hatta sadece “yılın zengin babası” değil, son yılların zengin babalarından biridir Bülent Arınç.

Zengin babası olmayı da kendisi tercih etmiştir.

Ayrıca “zengin babası” olması için, kendisinin zengin olması da gerekmiyor.

Manisa’nın 47 para babasının Sümerbank Pamuklu Mensucat fabrikasını üçe alıp on üçe satılması sürecine aslanlar gibi destek veren bir zengin babasıdır Arınç!

Sümerbank skandalının mimarlarından biri olan eski Manisa belediye başkanı Bülent Kar’ı, seçim kaybetme pahasına yeniden aday göstererek, skandala siyasal destek veren bir zengin babasıdır Arınç!

Alaşehir’de, Turgutlu’da halinden şikayet etmeye çalışan yoksul çiftçilerin laflarını ağızlarına tıkayıp herkesin önünde köylüyü azarlayan bir zengin babasıdır Arınç!

Manisa’ya her gelişinde para babalarınca karşılanan, onların sofralarında ağırlanan, hiçbir asgari ücretli işçinin yanına bile yaklaşamayacağı bir zengin babasıdır Arınç!

Daha birkaç ay önce, oğluna yedi yıldızlı Rixos Otel’de, İsrail Büyükelçisi Gaby Levy’nin de onur konuğu olarak katıldığı düğün yapan bir zengin babasıdır Arınç!

Turgutlu’daki kızılçam ormanlarıyla kaplı Çal Dağı İngiliz maden şirketine devredilirken, ağzını bile açmayan, gıkını bile çıkarmayan, Gediz Ovası’nın ölümüne itiraz etmeyen, İngiliz sermayesine ses çıkaramayan bir zengin babasıdır Arınç!

Kendi seçim bölgesi olan Manisa, işsizlik oranında Balıkesir’in, Konya’nın, Ordu’nun, Tokat’ın, Trabzon’un, Zonguldak’ın, Samsun’un ve daha birçok kentin önündeyken işsizlik şehrin kahvehanelerini bir kanser gibi sarmışken, işsizliğin çözümüne ilişkin tek bir cümle kurmayan bir zengin babasıdır Arınç!

Kentin “önde gelen”, “ileri gelen”, “eşraf” diye tanımlanan para babası zenginleriyle ahbaplık edip onlara siyasal anlamda meşruiyet kazandırırken diğer yandan sosyal yardımlaşmadan fakir fukaraya sadaka dağıtıp yoksulun gazını almaya çalışan bir zengin babasıdır Arınç!

Milletvekili seçildiği şehirde kepenkler cayır cayır indirilirken, mağaza vitrinleri “devren satılık”, “devren kiralık” levhalarıyla donanırken, Sosyal Yardımlaşma Vakfı bu yıl şu kadar fazla fukaraya yardım yaptık diye övünürken kürsülere çıkıp “Ekonomimiz kalkınıyor, zenginliklerimiz artıyor” diye demeçler veren bir zengin babasıdır Arınç!

***

Arınç’ın “yoksul babası” seçilmesi, kamuoyuna “yoksul babası” diye sunulması, fena halde bir yanılsamadır, bir illüzyondur, bir kandırmacadır!

Arınç’ı yoksul babası ilan eden, kısa adı YOYAV olan Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı’nı da, bu kararlarını gözden geçirmeye davet ediyorum.

***
Ülke her gün daha da yoksullaşırken, seçim bölgende işsizlik tavana vururken, Gediz ovasındaki çiftçi yoksulluk içinde hayatta kalma mücadelesi verirken, kredi kartı intiharları, alacak-verecek cinayetleri alıp başını giderken, 17 bin çiftçinin yaşadığı Saruhanlı’da icra dairesindeki dosya sayısı 16 bin olmuşken, 460 bin dönüm arazinin ekilip biçildiği Saruhanlı’da arazilerin 350 bin dönümü ipotekli hale gelmişken…

Ben olsam utanırım o “yoksul babası” ödülünü almaya…

***

İyi ki adım Bülent değil…

Soyadım Arınç değil iyi ki...

[email protected]