KENTİN SESİ - MANİSA Yazıları
Adaylar çıktı meydane...
Hepsi birbirinden merdane...
Manisa, seçim sath-ı mailine girdi.
Adaylar eteklerindeki taşları döküyorlar.
***
AKP'li aday, hâlihazırda Manisa'nın Belediye Başkanı olan Bülent Kar. Yakın çevresi, soy adını "inceltilmiş a" ile, yani Bülent Kâr olarak söylüyor. Öyle söylemekte de yerden göğe haklılar. Çünkü Manisa Sümerbank Pamuklu Mensucat fabrikasını 47 para babası arkadaşıyla birlikte Özelleştirme İdaresi'nden üç buçuk milyon dolara alıp, ertesi hafta Hollandalı Redevco firmasına 25 milyon avroya satabilecek kadar "para pul işlerinden" anlayan birisi. Kârlı işlerin adamı. Gerçi bu "ballı özelleştirme" mahkemelik oldu. Bülent Kar, yakınlarının deyişiyle Bülent Kâr da cumhuriyet tarihinin "görevi zincirleme şekilde kötüye kullanma" suçundan yargılanan ilk Manisa Belediye Başkanı ünvanını aldı. Kendisi de nitekim bu "yüze göze bulaştırma" işinden hayli pişman oldu. Geçenlerde "Pişman olduğum tek şey Sümerbank işine bulaşmak oldu" dedi. Birileri Sayın Kar'a, son pişmanlığın fayda vermeyeceğini söylemeli. Bunu da sanırım en etkili bir biçimde 29 Mart'ta sandıkta söylemek gerekiyor.
***
MHP'li aday, Cengiz Ergün. Manisa'da servetiyle tanınan bir isim. Babası Cemal Ergün, vakt-i zamanında kentin çıkışında Uncubozköy diye bilinen semtte, o zamanlar pek de para etmeyen binlerce dönüm araziyi almış. Kent batıya doğru gelişince de Uncubozköy denilen yer, mutena semtlerden biri olmuş. Arsalar değer kazanmış. Ergün sülalesi, paraya "para" değil, "dolar" ve "avro" demeye başlamış. Rivayet muhtelif, Cengiz Ergün'ün 70 trilyonluk serveti olduğu söyleniyor. Seçim kampanyasına da ciddi bir bütçe ayırdığı, belediye başkanı olmayı kafasına koyduğu belirtiliyor. Zengin müteahhit Cengiz Ergün, niçin Manisa Belediyesi'ne talip? Bu sorunun yanıtını arıyor Manisalılar. AKP'li Bülent Kar'ı zorlayacak isim olarak görünüyor seçim meydanında. Kentin işçileri, işsizleri, emeklileri, öğrencileri, öğretmenleri, aydınları, yurtseverleri, hukukçuları, hekimleri, MHP'li aday Cengiz Ergün'e gereken yanıtı, yani "sınıfın", "işçi sınıfının" yanıtını sandıkta vermelidirler.
***
CHP'nin adayı, Türkiye Eczacılar Birliği Saymanı Özgür Özel. Genç bir aday. Başarılı bir eczacı. Kendisini tanırım. On yıldır dostumdur. İyi bir insandır. Gelin görün ki, adayı olduğu siyasi partinin "solla", "solculukla", "yurtseverlikle", "eşitlik ve özgürlük talebiyle", "özelleştirme karşıtlığıyla" yakından uzaktan hiçbir ilgisi kalmamıştır. Kendisine bel bağlayan "emekçi kitleleri" her seçimde kandıran CHP, bu seçimde kimseleri kandıramayacaktır. Bir seçimde "Alevicilik", bir seçimde "Edebalicilik", bir seçimde "Blaircilik" yapan CHP, 29 Mart seçimlerine de "Çarşafçılık" ve "Kuran kursu şakşakçılığı" yaparak gitmektedir. Benim tanıdığım Özgür Özel'in ise, "çarşafa dolanmış" CHP'de ne işi olduğunu anlamış değilim. Öte yandan CHP'nin "sosyal bürokratları" ile "sosyal müteahhitleri" Manisa Belediye Meclisi'nden koltuk kapabilmenin telaşına düşmüşlerdir. Hatta İmar Komisyonu'na girebilirlerse, daha şahane olacağını düşünmektedirler. İşte tüm bu kumpaslara ve sapmalara karşı en iyi yanıtın, yine 29 Mart'ta sandıkta verilebileceğini düşünüyorum.
***
ANAP'ın adayı Adil Aygül de, Manisa'da 1994'ten 2002'ye kadar iki dönem belediye başkanlığı yapmış bir isimdir. Yargıç karşısına çıkmayı hak etmiş belediye başkanlarındandır. İmar planında "sosyokültürel alan" olarak görünen yeri Ford Plaza'ya ucuza satıp kısa bir süre sonra "ticari alan" haline getirmeyi başarmış bir başkandır. Kamuoyunda kısaca "ballı imar değişikliği" diye bilinen bu imar tadilatı, sonradan mahkemelik olmuştur. Adil Bey hakkında dava açılmış ve yargıç karşısına çıkmıştır. Ancak tam o sırada Rahşan Hanım'ın affı çıkmıştır da, Adil Bey o aftan yararlanarak sıyırabilmiştir. Yani "aklanmamış", "aflanmıştır". Şimdi hangi akla hizmet ederek halkın karşısına aday olarak çıktığı pek de anlaşılamamıştır. "Acaba seçilebilir miyim" sorusunun yanıtını, Adil Bey 29 Mart'ta sandıkta alacaktır.
***
Peki böyle bir tabloda Manisa'da kime oy verilecektir.
Birbirinden merdane adayların yarışacağı 29 Mart seçiminde, oy pusulasında mühür nereye basılmalıdır.
Yukarıda paragraf paragraf irdelediğimiz adaylara verilemeyeceğine göre, oylar hangi "doğru adayı", hangi "doğru siyaseti" işaret etmelidir.
Bu kritik sorunun yanıtını haftaya perşembe verelim o halde.