Madenci yakını isyan etti: Bir kişi hapisten çıksın, kendimi mahkemede asarım

Geçtiğimiz yıl, 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamıyla ilgili görülen davanın 3. duruşmasında sanık avukatlarının facianın sabotajdan meydana gelmiş olabileceği yolunda yaptığı savunma üzerine isyan eden madenci yakını, "Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım" dedi.

 

13 Mayıs 2014’te, Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden katliamıyla ilgili görülen davanın 3. duruşmasının 9. oturumunda, sanık avukatlarının katliamın sabotajdan meydana gelmiş olabileceği yolunda yaptığı savunma üzerine isyan eden madenci yakını, "Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım" dedi.

Sanık avukatlarının katliamın sabotajdan meydana gelmiş olabileceği yolunda yaptığı savunma üzerine hep birlikte ayağa kalkan ve avukatların bulunduğu alana yaklaşmak isteyen madenci aileleri, yanlarındaki çocuklarını da gösterip, "Mezarlığa baksınlar, deliller orada", "Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım", "Delil bu küçük çocuk" diye tepki gösterdi. Madenci ailelerinin tepkisi üzerine salon boşaltıldı.

DHA’nın haberine göre, Soma Katliamında, 301 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında "Olası kastla öldürme", "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma", "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 8’i tutuklu toplam 46 sanığın yargılanmasına, kaldığı yerden devam edildi.

DURUŞMA ÖNCESİ POLİS SALDIRISI
Ölen işçilerin aileri de 9 gündür devam eden dava serisinin son günü olduğu için duruşmanın yapılacağı Akhisar’a toplu olarak geldi. Aileler bir süre yürüyüp kontrol noktasından geçerek salona girdi. Duruşma serisinin son günü olduğu için sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de duruşmanın görüldüğü salonun çevresinde toplandığı görüldü. Bu arada duruşma başladıktan sonra polis dışarıda bekleyenlerin kullanması için sivil toplum örgütleri tarafından açılan bir gölgeliği zorla kaldırmak istedi. Bu sırada polis bir kişiyi gözaltına aldı. Bunu duyan duruşmadaki mağdur avukatları da dışarıya çıkıp polisle tartıştı. Gözaltına alınan kişi serbest bırakılırken arbede güçlükle önlendi.

Şirketin önceki yönetim kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın, olayın ardından düzenlediği basın toplantısında "Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına gelmez" yönündeki açıklamasını da hatırlatan avukatlar, Alp Gürkan hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulmasını, soruşturma dosyasının da dava dosyasıyla birleştirilmesini, üye işçiler adına DİSK’in davaya müdahillik isteğinin kabul edilmesini, TKİ ve MİGEM’den ise, işletmeyle ilgili bazı belgelerin istenmesini talep etti. Duruşma savcısı Burak Kocaoğlu da, sanıkların tutukluluk hali ile tutuksuz sanıkların bu hallerinin devamını, doğrudan zarar görme durumu olmadığı gerekçesiyle sendikanın katılma talebinin reddi yönünde görüşünü açıkladı.

Bunun sonrasında söz alıp taleplerini aktaran tutuklu sanıklardan, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendisine yöneltilen "Şirketin kredi ödemeleri yaptığı sırada, işçilerin tazminatlarını ödemediği" yönündeki suçlamayla ilgili açıklama yaptı. Can Gürkan, "Bu iddia gerçeği yansıtmıyor. Tüm bankalarla geçen ay konsorsiyum paketi yapıldı. Kredi borcu ödemeleri, bir yıl süreyle ertelendi. Tazminat ödemeleri ise, belli miktarlarda taksitlendirme yapıldı ve ödenmeye başlandı" dedi. İşletme Müdürü Akın Çelik de bilirkişi raporunun yanlış olduğuna yönelik suçlamalarını sürdürdü.

Sanıkların talep işlemlerinin tamamlanmasıyla son olarak sanık avukatlarının taleplerine geçildi. İlk sözü alan Akın Çelik’in avukatı Yusuf Koçyiğit’in, savunmasının önemli bir bölümünde sabotaj iddiasını yinelemesine, madenci aileleriyle avukatları tepki gösterdi.

'DELİLLER MEZARLIKTA'

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın uyarılarına rağmen madenci ailelerinin tepkileri sürdü. Bu sırada, savunma yaptığını söyleyen Avukat Yusuf Koçyiğit’in yardım istediği madenci avukatları, "Sabotajı bu kadar konuşursan, salondakiler de tepki gösterir" sözleriyle karşılık verdi. Yusuf Koçyiğit’in bu kez de avukatlara, "Neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz ki" sözü gerilimin daha da artmasına neden oldu. Hep birlikte ayağa kalkan ve avukatların bulunduğu alana yaklaşmak isteyen madenci aileleri, yanlarındaki çocuklarını da gösterip, "Mezarlığa baksınlar, deliller orada", "Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım", "Delil bu küçük çocuk" sözleriyle tepkilerini ifade etti.