Erdoğan: El Bab'dan sonra sırada Münbic ve Rakka var

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El Bab harekatından sonrasına dair açıklama yaparak, "El Bab, hallolmak üzere. Bundan sonrası için Münbic ve Rakka olayı var" dedi.

Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar'a gidecek olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, öncesinde açıklama yaparak, "El Bab, hallolmak üzere. Bundan sonrası için Münbic ve Rakka olayı var" dedi.

Erdoğan Bahreyn ziyaretiyle ilgili şunları söyledi:

"Bölgesel dinamikler bağlamında kırılmaların yoğun yaşandığı bir süreçte bu ziyarete çıkıyoruz. İlk durakta Bahreyn bulunuyor. Değerli dostum Bahreyn Kralı geçen yıl ağustos ayında ülkemize resmi ziyarette bulunmuştu. Özellikle 2016 yılında 321 milyon dolar ikili ticaretimizi daha da yukarı taşımayı öngörüyoruz. Savunma sanayi işbirliği de ele alacağımız bir diğer kritik konu. Bahreyn geçtiğimiz aralık ayından bu yana Körfez İşbirliği Konseyi’nin de dönem başkanlığını yürütüyor"

'EL BAB KUŞATILMIŞ DURUMDA'

Erdoğan El Bab için şunları söyledi:

"Şu anda El Bab gerek bizim gerekse ÖSO tarafından dört bir yandan kuşatılmış durumda. Güçlerimiz merkeze inmiş halde. En önemli nokta biliyorsunuz hastane tepesi. Orası alınmış durumda. Şu anda merkeze girilmiş vaziyette. Artık DEAŞ güçleri tamamiyle El Bab’ı terk etme sürecine girdi. Öyle sanıyorum ki bundan sonrası an meselesidir."

Rusya'nın yaptığı hava saldırısında Türk askerlerinin ölmesiyle ilgili olaraksa "bu konuyla ilgili biliyorsunuz açıklamaları zaten yaptık. Bu açıklamalar noktasında benim tabii yapmış olduğum açıklama gerek silahlı kuvvetlerimizin gerekse MİT’in bana verdiği bilgiler çerçevesindedir. Bu çerçevede yaptığımız anlaşma karşılıklı yapılmıştır. Bu açıklamalar bu işin gerçek boyutudur.  unun dışındaki açıklamalar herhalde itibar edilecek açıklamalar değildir. Bu süreç içinde bizlerin işleri çok daha hassas, dikkatli biçimde götürme gayretlerimiz var. CIA Başkanı’nın gelişiyle, ABD Başkanı ile yaptığımız görüşme ve arzu edilmeyen olay sonrası Sayın Putin ile yaptığımız görüşme, genelkurmay başkanlarımızın yaptığı görüşmeler bu hassasiyetin nereden nereye varması noktasında önemli." şeklinde konuştu.

'BÖLGEYİ TERÖRDEN ARINDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim buradaki hedefimiz nedir? Biz bu bölgeyi terörden arındırmaya çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte doğuya yönelik Mümbiç ve Rakka olayı vardır. Şu anda ABD yeni yönetimi ve CIA ile düşüncelerimizi paylaştık ve bu düşüncelerimizin takipçisi olacağız. Hedef burada 4-5 bin km’lik terörden arındırılmış bir bölgedir. Böylece bizim kamplarımızdaki insanları kendi topraklarına döndürmek. 

Ben bu düşüncelerimi Sayın Trump ile de paylaştım. İkinci bir noktada burada uçuşa yasak bölge konusu. Bu bölgeyi uçuşa yasak bölge olarak ilan etmediğiniz sürece orada güvenlik tesis edilemeyecektir. En önemlisi de eğit donat meselesidir. ÖSO bu eğit donat kapsamında yetiştirilmiş bir ordudur. Onlar da orada oranın insanı olma hasebiyle şu ana kadar çok çok faydalı olmuşlardır. Çok da şehit vermişlerdir ama bu noktada ortaya koydukları çaba inkar edilemez."

'HALKIMIZ HENÜZ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ ANLAMA KONUMUNA GELMEDİ'

Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili şunları söyledi:

"Şu anda sağlıklı bir anket döneminde değiliz. Anketler gelmiyor desek yalan olur. Asıl anketlerin bize akışı araziye çıkışla birlikte yoğunlaşacaktır. Ben halkımızın henüz cumhurbaşkanlığı sistemini anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum. Bunu iyice anlatmamız lazım. Bu konuda halkımızın hassasiyetine inanıyorum. Şu anda araziye inilmemesine rağmen halkın birçoğu da kapmış, tabiki evet diyor. Sıkıntıları halkımız da hakikaten neler olduğunu, işin ucunun nereye vardığını iyi biliyor. Bir tarafta bölücü terör örgütü var, bölücü terör örgütüyle hareket eden var. Bölücü terör örgütü hayır diyor. Şu anda Kandil'de olanlarla hareket edenler, onların uzantılarıyla hareket edenler hayır diyor. Benim milletim o Kandil'dekilerle birlikte 248 şehidimi, 2 bin 193 gazimi; öldürenler yaralayanlar var, onlarla birlikte hareket etmeyecektir. 16 Nisan'da evet diyerek gereken cevabı verecektir. 16 Nisan 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır"