Emperyalist istihbarat örgütleri karşısında Küba'nın başarısı

Küba Devlet Güvenlik Bürosu kurucularından, yazar Fabian Escalante Font, Jose Marti Küba Dostluk Derneği'nin konuğu olarak İstanbul'a geldi. "Emperyalist İstihbarat Örgütleri ve Küba'nın Başarısı" konulu söyleşide Escalante, "ABD'nin saldırılarını anlamak için emperyalizmin yapısını anlamak gerekir" dedi.

Haber Merkezi

Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde dün akşam Jose Marti Küba Dostluk Derneği'nin davetlisi olarak gelen Küba Devlet Güvenlik Bürosu kurucularından, Küba İçişleri Bakanlığı özel heyeti eski başkanı ve yazar Fabian Escalante Font'un katılımı ile "Emperyalist İstihbarat Örgütleri ve Küba'nın Başarısı" adlı söyleşi gerçekleşti.

Yazarın eserlerini Türkçeye kazandıran yazar Celil Denktaş, henüz on üç yaşında komünist parti üyesi olan yazar Fabian Escalante'nin yaşamından bahsetti. Yaşından dolayı gerilla mücadelesine katılamayan genç Fabian Escalante'nin şehir içinde çok önemli görevler yaptığına değinen Denktaş, Escalante'nin işkencede çözülmemesinin üzerine ölümü beklerken devrimi gerçekleştiren halkın hapishaneyi yıkmasıyla ölümden kurtulduğunu anlattı.

Devrimin hemen sonrasında dar bir ekiple istihbarat görevinde yer alan Escalante, ellerinde hiçbir şey olmadan karşısındaki CIA'ye boyun eğmemelerinin tek sebebinin halka sahip olmak olarak açıklıyor.

Küba Devlet Güvenlik Bürosu kurucularından olan Escalante, Büro’da değişik görev ve sorumluluklar üstlendi. 1976’da Büro’nun başına getirildi. 1979’da da kendisine, Tuğgeneral rütbesi verildi. Sandinista Halk Devrimi’nin 1980’deki zaferinden sonra Nikaragua’da görev yapmakta olan, Küba İçişleri Bakanlığı Özel Heyeti’nin başkanlığı görevini üstlendi ve burada ABD’nin desteklemekte olduğu “Devrim karşıtı terör”le mücadeleyi örgütledi. 1988 yılında, Küba güvenlik ve istihbarat birimlerinin başkomutanlığı görevine atandı. 1996’da emekli oldu.

Küba Füze Krizi’nin (Ekim 1962) ortaya çıkması, gelişmesi, sonuçları ve bu krizden alınan derslerin tartışılması, incelenmesi için kurulmuş olan Sovyet-Küba-ABD üçlü konferanslarında Küba’yı temsilen görev aldı. Bunun dışında ABD’nin, Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) tarafından desteklenen yıkıcı, terörist faaliyetlerin araştırılması için düzenlenen pek çok uluslararası seminere katıldı, kurulan komisyonlarda görev almış, özellikle de ABD Başkanı John F. Kennedy’nin bir suikast sonucu öldürülmesi olayıyla ilgili araştırma komisyonlarına önemli katkılarda bulundu.

"ABD'NİN SALDIRILARINI ANLAMAK İÇİN EMPERYALİZMİN YAPISINI ANLAMAK GEREKİR"

Celil Denktaş'ın kendisini tanıtmasından sonra söz alan Escalante, Büyük Ekim Devrimi'ni selamlayarak söze başladı.

ABD'nin Küba'ya karşı yürüttüğü faaliyetleri anlamak için emperyalizmin yapısını anlamak gerektiğini söyleyen Escalante, ABD'nin saldırılarının ABD Meclisi ile sınırlı olmadığını, savaşın gerçek sahiplerinin savaş sermayedarları, finans kapitaller, petrol yöneticileri, Pentegon ve istihbarat örgütlerinin bir arada çalıştığı yapı olduğunu anlattı.

Escalente devrimin ilk beş ayını şöyle özetledi: 

"İktidar sahiplerinin mallarının kamulaştırılmasıyla başladı devrim. Mülk sahiplerinin mülklerine el koyuldu. Sağlık ve eğitim tamamen ücretsiz hale getirildi. Kumarhaneler, yozlaşma mekanları kapatıldı. Havana'da çokça bulunan mafya grupları sürüldü. Afganistan'dan gelen uyuşturucunun geçiş noktası olan Havana'da uyuşturucu ve fuhuş devrimin üçüncü ayında tamamen durduruldu. Tarım devrimi yapıldı. Toprak sahiplerinin ellerindeki topraklar kamulaştırıldı. Bütün bunların olması ABD'nin hemen karşı devrim planlamasına yol açıyor. Sonuç olarak elli yıldan fazla süredir ABD suç örgütlerinin varlığının temel sebebi bunlardır. ABD daha devrimden önce Fidel Castro'yu öldürmek için planlar yapmaya başlamıştı. ABD'nin gizli istihbarat örgütleri komünist partiyi yakından takip ediyordu. Devrim yine de başarılı sonuçlanınca hem psikolojik hem de fiziksel harp başlamış oldu."

"DEVRİMCİ HALK, SALDIRILARI BOŞA DÜŞÜRDÜ"

ABD'nin devrimin ilk yılında; Küba'yı karşı girişten işgal (Dominik'ten), devrimi kendi içinden kırmak ve ülke içinde ayaklanma faaliyeti yaratmak üzere üç plana odaklandığını anlatan Escalante, bunların hepsinin devrimci halk ve Küba Devleti tarafından boşa düşürüldüğüne değindi. 

Escalante, ABD'nin bir süre sonra imzaladığı ulusal belgeler doğrultusunda karşıdevrim orduları kurduğunu (Dominik ve çevre ülkelerde) ve bunun sonucunda 61 yılında Domuzlar Körfezi Çıkarması'nı denediğini ancak bunun başarılı olamamasının Küba için önemli olduğunu söyledi.

ABD'nin Küba Devrimi'nin yıkılması için kongre içinde kurduğu özel komisyon ile biyolojik silahtan psikolojik planlara, karadan saldırıya kadar bir sürü deneme yaptığını söyleyen Escalante, psikolojik saldırılara bir örnek verdi:

"Kiliseler üzerinden devletin küçük çocuklara el koyduğu yalanı yayılmış ve kilise tarafından 15 bin çocuk ABD'ye kaçırılmış. Bu saldırıların anlaşılması ile Küba'nın Sovyet füzelerinin yerleştirilmesi kararının niye aldığının anlaşılabiliyor. Küba, kendisini savunmak için bu füzeleri kabul ettiğinde büyük büyük füzeler, Karadeniz üzerinden 186 sefer ile Küba'ya geldi. Onlarca gemi, 40 bin adam Küba'ya Temmuz-Eylül arasında yerleştirildi ancak ABD bunu ekim ayında fark etti. Füze krizinin başlamasının büyük sonuçları oldu. Üçüncü Dünya Savaşı'nı başlatabileceğini anlayan Kennedy, şiddet yerine pasif agresif bir strateji ile Küba'yı yok etme politikasına karar verince, bu Kennedy'nin sonu oldu."

Escalante, Kennedy cinayetinin Küba'nın üzerine yıkılmasının tutmaması üzerine üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi ve kitabından örnekler verdi. 

ABD'nin Kennedy'nin ölümünden sonra dünyanın dört bir tarafında yaşayan sivil Kübalıları hedef aldığını ve bombalar attığını anlatan Escalante, 73 Kübalının içinde olduğu uçağın düşürülmesini, domuzlara yapılan biyolojik saldırıdan, 153 çocuğun ölümüne yol açan hastalık yayma denemelerini ve amborgoyu anlattı. ABD Kongresi içinden görevlendirilmiş ajanların dünyanın dört bir yanında ülkelerle görüşüp Küba ile ticaret yapılmaması yönünde ikna çalışmalarına başlandığını, neofaşist Trump'ın siyaseti ile günümüzde büyük ambargo ve saldırıların devam ettiğini belirten Escalante, dayanışma içinde oldukları Büyük Sovyet Hakları ve Komünist Partilerin önemini anlattı. 

"İNSANA DAYALI İSTİHBARAT ÖNEMLİ"

Escalante, Küba Devrimi'nden sonra karşılıksız kendilerinden destek isteyen komünistlerin yanında olduklarını, Angola'da beyaz üstünlüğüne karşı savaştıklarını, Cezayir'in Fas'a karşı mücadelesinde savaştıklarını, 30 binden fazla Kübalı doktorun adının bile bilinmeyen ülkelerde halk sağlığı için çalıştığını, birlike ve dayanışmanın sosyalizmin olmazsa olmazı olduğunu anlattı. 

Escalante'nin Küba Devrimi ve sürekli karşıdevrimi örgütleyen ABD istihbarat örgütlerinin yaptıklarını anlatmasından sonra soru cevap kısmına geçildi.

Escalante, "Sovyetlerin yıkılmasından sonra istihbarat örgütünün başında biri olarak ne gibi zorluklarla karşılaştınız, psikolojik olarak bunu nasıl karşıladınız" sorusuna şöyle yanıt verdi: 

"Elbette Sovyetler ile çok yakın ilişkilerimiz vardı ancak çok zorluk çekmedik. İstihbaratımız Sovyetlere bağımlı değildi, insana dayalıydı. Örneğin, Porto Rico'lu ABD'de yaşayan  bir komünist ABD ile ilgili istihbarat veriyordu. Komşu ülkelerden halk kendi ülkelerinde olanları yazıp yolluyordu. İnsanların sosyalizme olan inancı ve Küba'ı sevmeleri bunu sağlıyordu. Farklı yollar izledik istihbarat için, geleneksel örgütler gibi değildik. Kardeş halkların dayanışması ve desteği her zaman önemli oldu. Sovyetlerin iç çelişkileri ve kadroların kendi sorunlarının başladığını fark etmiştik. Sorunları çözemediler. Sovyetler bundan çözüldü. İdeolojisini kaybeden, her şeyi kaybeder."

Escalante, "En sıkıştığınız zaman ne zamandı" sorusuna ise "İnsan kötü şeyleri hatırlamaz, unuttum" yanıtını verdi. 

Söyleşinin ardından Escalante, “Fidel Castro’yu öldürmenin 634 yolu” ve “Kennedy Dosyası: Bilinenin ötesinde” adlı kitaplarını imzaladı.