Direniş kervanı büyüyor: Amcol işçileri grevde

Edirne'nin Enez ilçesi Sultaniçe köyündeki Amcol Mineral Madencilik'teki 86 işçi önceki gün greve başladı. Patronlarla ücret zammı konusunda uzlaşma gerçekleşmeyince işçiler grevi başlattı. Amcol işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşananları soL'a anlattı...

soL-Edirne

Ekonomik kriz işçi ve patronlar arasındaki mücadeleyi daha da keskinleştirmiş görünüyor. Son haftalarda Flormar, Cargill, Anı Tur, İstanbul Havalimanı, Borusan, Makro Market işçilerinin örgütlü direnişi dikkat çekerken, bu kervana Edirne Enezi'deki Amcol Mineral Madencilik işçileri de katıldı.

Sultaniçe köyü yakınlarında faaliyette bulunan Amcol Mineral Madencilik işçileri, üyesi oldukları Maden İş Sendikası aracılığıyla toplu iş sözleşmesi görüşmesine başladılar. Talep ettikleri zamn oranını alamayan işçiler, önceki gün grevi kararını duyurarak işyeri önünde direnişe başladılar.

Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde yaşananları soL'a anlatan sendika temsilcisi Muammer Akkaya, "Kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Taleplerimiz doğrultusunda hakkımızı alana kadar burada bu greve devam edeceğiz. Hepimiz burada tek yumruk olmuş vaziyetteyiz" dedi. 

'TALEBİMİZ NET: YÜZDE 30 ZAM, YILDA DÖRT İKRAMİYE

Yaklaşık 12 yıldır Amcol Mineral Madencilik'te çalıştığını anımsatan Akkaya, "Üç yıllık sözleşmemiz 30 Haziran tarihinde bitip 1 Temmuz itibariyle toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başladık. Taleplerimizin karşılanmaması ve düşük ücretlerle çalışmaya mecbur bırakılmamız sebebiyle 5 Kasım tarihinde grev kararı aldık. Çoğumuzun aldığı maaş ya asgari ücret ya da bunun 100-200 TL fazlası. Maaşlarımıza yüzde 30 oranında zam ve dört ikramiye talep ettik. Fakat patron ekonomik krizi bahane ederek yüzde 20 zam teklifinde bulundu. Bu teklif zaten enflasyonun altında bir rakam. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi. 

'BİZDEN NE İSTENİRSE YAPTIK, BİZE YÜZDE 30 ZAMMI ÇOK GÖRÜYORLAR'

Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde herhangi bir işten çıkarma olmadığını da ifade eden Akkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bugüne kadar her şeyi yaptık. Bizden istenen kapasiteyi ve üretimi artırma taleplerini yerine getirdik. 2007'de firmanın Amerikan şirketine geçmesinden önce, yıllık 50-60 bin ton üretim kapasitesine sahipken, 2007’den günümüze kadar aynı iş gücüyle yıllık ortalama 180-190 bin ton üretim kapasitesine ulaştık. Bizden ne isteniyorsa yaptık. Ancak bize yüzde 30 zammı çok gördüler." 

Ekonomik krizin aslında patronları etkilemediğini, en çok işçileri etkilediğini söyleyen Akkaya, "Patronlar her krizde, krizi fırsata çevirip işçilerin ücretlerini düşük tutuyor, kârlarını artırıyorlar. Patron ne kadar 'kriz bizi etkiliyor' dese de bu yanlış. Çünkü biz dolar bazında ürün satıyoruz. Dolar yükseldikçe otomatik olarak kârlar da yükseliyor. Ama işçi enflasyondan etkilendi, zamlardan etkilendi. Zaten aldığımız maaşlar çok düşük. Asgari ücret ve biraz üstünde ücretler alıyoruz. Ailelerimizin ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale geldik. Alım gücümüz düşük ve zamlara yetişemiyoruz" dedi.

'ŞİRKETİN KÂR ETTİĞİNİ BİLİYORUZ, KRİZİ BAHANE EDİYORLAR'

Şu an grevden dolayı fabrikada üretimin tamamen durduğunu belirten Akkaya, "Fakat patron, depodaki ürünleri satarak kâr sağlamaya devam ediyor. Satışların yaklaşık yüzde 80’i yurtdışına, geri kalanı yurtiçine yapılıyor. Bunların her ikisi de dolar bazlı satışlar. Yani yurtiçine yapılan satışlar da dolar ile yapılıyor. Bu şirketin dünya çapında yaklaşık 160 şirketi var. CEO’nun şirketimize yaptığı ziyarette aldığımız bilgilere göre fabrikamız bu 160 şirket içerisinde kâr sıralamasında 13. sırada. Ayrıca bu firma Karadeniz bölgesinde de fabrika satın aldı. Fakat oradaki işçilere verilen maaşla bizlere verilen maaş arasında büyük fark var. Onlar ayda 2 bin 300 TL ve yıl içerisinde dört ikramiye alırken, bizler asgari veya biraz üstü maaş ile yılda üç ikramiye alıyoruz. Bu demek oluyor ki bu firma bizlerin taleplerini aslında karşılayabilir. Amacımız fabrikayı batırmak değil hakkımızı almak" diye konuştu. 

'TEK YUMRUK OLDUK, KENDİMİZİ YALNIZ HİSSETMİYORUZ'

Akkaya, haklarını alana dek mücadeleye devam edeceklerini belirterek, "Biz burada asla kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Taleplerimiz doğrultusunda hakkımızı alana kadar burada bu greve devam edeceğiz. Hepimiz burada tek yumruk olmuş vaziyetteyiz. Haklıyız, maden işçisiyiz, kazanacağız" dedi.