ABD Başkanı Donald Trump'ın, kendisine doğrudan bağlı özel istihbarat birimi kuracağı iddia ediliyor.
ABD basınının son günlerde gündeminden düşmeyen iddia kapsamında, Irak ve Afganistan'da sivil katliamları gerçekleştiren özel güvenlik şirketi Blackwater'ın kurucusu Erik Prince'ın, bu proje için eski mesai arkadaşlarıyla birlikte çalışmaya başladığı söyleniyor.
Birimin amacı ise, Trump'ın çok şikayet ettiği, "Beyaz Saray’a istihbarat akışındaki tıkanıklığı açmak" olacak.
16 ayrı resmi istihbarat teşkilatı bulunan ABD'de, tüm teşkilatların görevi ayrı da olsa kimi zaman birlikte çalışıyorlar.
CIA başkanını kendisi atamış olsa da, iddiayı ortaya atan haber-araştırma sitesi The Intercept'e göre Trump, yerleşik düzenin kendisine doğrudan bilgi akışını engellediğini düşünüyor.
Beyaz Saray'a konu hakkındaki teklifin ilk olarak Blackwater'ın kurucusu Erik Prince'den geldiği belirtiliyor. Blackwater Amerikan yönetimine Irak ve Afganistan'da özel güvenlik hizmetleri vermiş, bu dönemde sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği gerekçesiyle çalışanları yargılanmış ve ceza almış bir şirket.
Şirketin adını değiştirip satan Prince, halen Ortadoğu'da güvenlik ve istihbarat hizmetleri veren bir başka danışmanlık şirketinin sahibi. En büyük müşterisi Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Halife Bin Zayid El Nahyan olan Prince, El-Nahyan'a 7 yıldır hizmet veriyor, emirin adına çeşitli ülkelerle istihbarat ve güvenlik görüşmeleri yapıyor. ABD basınına göre Prince ayrıca, Trump yönetiminin Rusya ile irtibat kurmasına aracılık eden isimlerden biri.
PRINCE, EĞİTİM BAKANI'NIN DA KARDEŞİ
Erik Prince Ağustos ayında da Trump yönetimine, Afganistan'da özel bir harekat birimi kurmayı önermiş, geçmişteki karanlık siciline rağmen Beyaz Saray kendisine yakın bu isimle işbirliğine sıcak bakmıştı. Bir diğer önemli ayrıntı ise, Trump'ın eğitim bakanı Betsy Devos'un, Eric Prince'in ablası olması.
The Intercept'in haberine göre, kurulacak özel istihbarat örgütünün ABD hükümeti adına gerçekleştireceği faaliyetler; Ortadoğu’da terörist grupların liderlerini kaçırıp Amerika’ya getirmek, Avrupa’da IŞİD ve benzeri örgütlere karşı propaganda yapmak, İran ve KDHC benzeri ülkelerde istihbarat faaliyetlerinde bulunmak olacak.
Öte yandan böyle bir örgütün nasıl denetleneceği ve kime hesap vereceğinin hukuki zemini tartışmalı. Çünkü ABD’de bütün istihbarat kurumları gerektiğinde Senato’da yapılan oturumlarda eylemlerini açıklamakla yükümlü.
Erik Prince’in geçmişi ise, "hesap vermekten pek de hoşlanmadığını" gösteriyor. Prince'ın daha önce ABD'deki yetkili mercilere bilgi sızdıran birçok eski çalışanı öldürdüğü iddiası ortaya atılmıştı.
