Kılıçdaroğlu PM'ye genç kontenjanından kimi aldı?

CHP'yi destekleyen solcular, özellikle de CHP'nin sol bir parti olduğunu düşünen, Kılıçdaroğlu'nda umut gören CHP'li gençler, Kılıçdaroğlu'nun genç kontenjanından Parti Meclisi'ne aldığı Faik Tunay'la tanışınca kendilerini kötü hissedecekler.

Geçtiğimiz haftasonu yapılan CHP olağanüstü kurultayının ardından yeni seçilen Parti Meclisi konusundaki tartışmalar sürüyor.İlk gün, delegelerden en az oy alan Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’nun PM’de kalıp kalmayacağı tartışılırken, tartışma yavaş yavaş, PM’deki yeni isimlere doğru kaymaya başladı.


CHP Kurultayı'na dair soL haberleri:
Sağcılaşarak halka açılmaya devam
İşte yeni CHP'li: Fethullah Gülen bir bilgedir
Kemal Okuyan: Özgürlükçü sol artık CHP'dir!

Kurultaydan sonra tartışılan bir diğer konu ise, Kurultay salonundaki sol slogan ve pankartlardı. Yandaş medya, CHP Kurultayı'ndaki bu pankartları "Hâlâ eski sol kafanın düşüncelerinden kurtulamamışlar" diye yansıttı. Pek dikkat çekmeyen bir ayrıntı ise, bu pankartların çoğunun CHP'nin çeşitli teşkilatlarındaki gençlik kollarının imzalarını taşımasıydı. Örneğin medyada çok yer verilen "68 ruhuyla halk iktidarınız kuracağız" yazılı pankart, CHP Pendik Gençlik Kolları imzasını taşıyordu.

CHP'nin Gençlik Kolları'nın genel eğilim olarak partiden daha solda durduğu, buralarda birçok samimi solcu gencin bulunduğu bilinen bir gerçek. Kemal Kılıçdaroğlu da son kurultaydaki blok listesinde PM'yi gençleştirdi. Ancak PM'ye alınan gençler, salondakilere pek de benzemiyor.

Yeni PM’nin en genç üyelerinden biri olan Faik Tunay da bu isimlerden biri. 1981 doğumlu Tunay, siyaseti kariyer olarak gören, siyaset basamaklarında hızla yükselmek isteyen hırslı bir genç profiliyle dikkat çekiyor.

Özal hayranı olduğundan siyasete girdi
Faik Tunay, siyasete nasıl girdiğini Ağustos 2009’da Akşam gazetesine verdiği röportajda şöyle anlatıyor: “Politikaya hep ilgim vardı ve 18 yaşıma bastığımda aktif olarak siyasetin içinde olmak istedim. O süreçte, parti politikalarını da okuyarak ve biraz da o yıllarda yaygın olan klasik Özal hayranlığının etkisiyle ANAP'ta başladım siyasete. En alttan, ilçe gençlik kollarından başladım. 2002'de, Türkiye'de ilk kez gençlik kolları seçimi yapıldı. İçinde olduğum liste seçimi kazandı Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldum.”

Tunay’ın devamında söyledikleri de, CHP yönetimi tarafından “tercih edilen” gençlerin yaklaşımlarını örneklemesi bakımından dikkat çekici: “ANAP-DSP-MHP koalisyon hükümetinde Mesut Yılmaz, AB'den sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak AB Konvansiyon toplantılarına gidiyordu her hafta. O sırada Gençlik Konvansiyonu da toplanmaya başlamıştı. Ben de Mesut Yılmaz'la birlikte Gençlik Konvansiyonu toplantılarında ülkemi temsil ettim. Partimi ve ülkemi temsil ederken 21 yaşımdaydım.”

Dönünce Mustafa Sarıgülcü

ANAP seçimlerde barajın altında kalınca Faik Tunay biraz daha uğraştıktan sonra “siyasete ara verir”. Tunay, muhtemelen kariyeri açısından pozitif olacağını düşünerek yurtdışına çıkarak dil öğrenir.

Türkiye’ye geri dönen Tunay, siyaset basamaklarında yükselme arayışına Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yanında devam etmeye karar verir. Geçen seneye kadar da Sarıgül’ün gözdelerinden biri olarak Türkiye Değişim Hareketi’nin önemli isimlerinden biriydi.

- Döndünüz mü? - Hayır, hâlâ sağcıyım
Tunay’ın Akşam’a verdiği röportajda bir diğer dikkat çekici kısım, “Sarıgül yıllardır sol siyaset yapıyor, sizse sağdan geliyorsunuz. Nasıl birlikte çalışabildiniz?” sorusuna verdiği yanıt. Tunay şöyle diyor: “Mustafa Sarıgül ve kuracağı partinin merkezdeki boşluğu dolduracağına inanıyorum. Anavatan Partisi Özal'ın da hep övünerek söylediği gibi 4 eğilimi buluşturuyordu. Çizgimi değiştirmiş değilim. Bunu Başkan da biliyor. Bakın bugün artık sağ-sol keskin çizgilerle birbirinden ayrılmıyor. Mustafa Sarıgül, 70'lerden beri sol siyasetin içinde olan biri ama söylemlerine bakarsanız Turgut Özal'dan çok da farklı bir siyaset izlemiyor. Bu hareketin başında başka bir lider olsaydı ya da klasik sol anlayışa sahip olsaydı, kesinlikle birlikte çalışmam mümkün olmazdı.”

Tunay’ın “Klasik sol anlayışta bir liderle çalışmam kesinlikle mümkün olmazdı” görüşünü mü değiştirdiği, yoksa Kılıçdaroğlu’nu "solcu olmayan bir lider" olarak mı gördüğü henüz bilinmiyor.

Ancak, Tunay, seçim politikasını da “klasik solcu olmamaya” bağlayarak, Kılıçdaroğlu CHP’sinin sağa açılma modeline ne kadar uygun olduğunu şu sözleriyle gösteriyor: “Şişli ilginç bir bölge. Küçük bir Türkiye. Ve siz 3 dönemdir burada kazanıyorsanız, klasik sol siyaset yapmadığınız içindir. Mustafa Sarıgül'e destek verenler arasında sağdan da soldan da insanlar var.”

Siyasi kariyer için gerekirse, serde makyavelizm de var
Öte yandan, Tunay’ın başka ifadeleri, siyaset kariyerinde basamakları tırmanmak için parti değiştirmeyi baştan kabullenmiş olduğuna işaret ediyor: “Nihai hedefiniz nedir, kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Bir siyasetçi bunu açıklamaz. Elbette bir planım var ve bunun için çok çalışıyorum. Siyaset çok başka bir arena. Kendinizi çok iyi yetiştirmeniz, çok donanımlı olmanız, insanlarla iletişiminizin iyi olması, gelecek vaat etmeniz hiçbir şey ifade etmeyebilir. Kendimi geliştirirken ve yukarılara doğru ilerlerken siyasetin bu yanını hep göz önünde bulundurdum. Çok iyi çalışırsınız, partiniz yarım puanla baraj altında kalır milletvekili seçilemezsiniz. Ama başka bir partide isminiz öylesine 15. sıraya konur, partiniz yüzde 40 oy alır ve siz Meclis'e girersiniz.”

Thatcher'la da arası pek iyi!
Faik Tunay, Soğuk Savaş’ın en önemli isimlerinden, İngiltere’de neo-liberalizmin öncülüğünü yapan eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ın kurucusu olduğu Uluslararası Genç Demokratlar Birliği’nde iki dönem başkan yardımcılığı yaptı. Tunay, sosyal hizmet yasalarını değiştirerek, sendikaları etkisiz hale getirerek, ve kamu şirketlerini özelleştirerek İngiltere işçi sınıfına karşı ağır bir saldırı gerçekleştiren muhafazakâr Margaret Thatcher ile fotograflarını ve görüşmelerini gururla sergiliyor.


Facebook’ta hayran sayfası da var

Siyasette yükselmeyi kafasına koymuş olan Faik Tunay’ın şimdiden Facebook’ta bir hayran sayfası da var. Yeni PM’ye alınmayan bir diğer “parlak genç” isim, Korkmaz Karaca’ydı. Facebook sayfasından Tunay’ı tebrik edenlerden biri olan ve Faik Tunay gibi ANAP’ta siyasete atılan Korkmaz Karaca, Cem Boyner ve Mustafa Sarıgül ekibiyle çalıştıktan sonra CHP’ye katılmış, Kılıçdaroğlu’nun önceki PM’sinde yer almıştı. Ancak Korkmaz Karaca’nın bir televizyon programında CHP-BDP ittifakı tartışması üzerine konuştuğu sırada, programa telefonla bağlanan Gürsel Tekin, Karaca’yı azarlamıştı. PM’nin dışında kalan Korkmaz Karaca’dan boşalan muhafazakâr-sağcı, batı hayranı genç PM üyeliği boşluğunu Faik Tunay dolduracak gibi görünüyor.

(soL - Haber Merkezi)