1 Temmuz 2005 tarihinde TBMM’de kabul edilen Özürlüler Yasası’yla kamu kurum ve kuruluşlarının yedi yıl içerisinde yerine getirmesi gereken yükümlükleri unutan AKP, süreyi 3 yıl daha uzatmak için kanun teklifi verdi. Kanun teklifinin önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu gündemine alınması bekleniyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarının ve belediyelerin, yollar, kaldırımlar, yeşil alanlar, yaya geçitleri, resmi yapılar, spor alanları, toplu taşıma araçları gibi yerlerin yedi yıl içerisinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilmesi gerektiğini belirten kanunun gerekliliklerini aradan geçen zamanda yerine getirmeyen AKP, Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç ve Amasya Milletvekili Avni Erdemir’in verdikleri kanun teklifiyle önümüzdeki ay dolacak olan yedi yıllık süreyi üç yıl daha uzatacak.
Yasanın ertelenmesine ilişkin açıklamada bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, yedi yıldır neredeyse hiçbir adım atılmayan düzenlemelere ilişkin oldukça iddialı konuştu:
"Bir yıl gibi bir sürede yapılması gereken hizmetleri, toplu taşımacılık, açık alanlar, kapalı alanları, bir engelli vatandaşımızın ulaşması gereken her yere ulaşabileceği bütün alt yapının oluşturulması gerektiğinin bir çalışmasını yapacağız. Bir üst kurul oluşturacağız. İçinde sivil toplum, konfederasyon başkanları, akademik kurul olacak ve biz bunu denetleyeceğiz. Her ilde, ilçede durum ne raporlayacağız. Yapmayana gereğini biz yapacağız."
Engellilerden ertelemeye tepki
Ertelemeye engelli vatandaşların tepkisinin büyük olduğu görülmekte. Hükümetin çıkardığı kanunun arkasında durması gerektiğini ifade eden engelliler, yedi yılda atılmayan adımların daha kısa zamanda nasıl atılacağını merak etmekte. Sayıları 9 milyona yaklaşan engellilerin önemli bölümü 2005 yılında kabul edilen yasa nedeniyle toplumsal hayata daha rahat katılabilecekleri yönünde beklentiye girmişti.
Hükümetin erteleme girişimine ilişkin Milliyet’e değerlendirmede bulunan Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, adaletle bağdaşmadığını belirttiği yasa teklifine ilişkin şunları söyledi:
“2005’teki yasada engellilere yönelik hazırlıklar için 7 yıl süre verildi. ‘Hadi öyle olsun bekleriz’ dedik. Ama bu uzatmayı hiç beklemiyorduk. Ne adaletle ne hakla ne hukukla bağdaşır. Belediyeler 7 yıl uyudular bıçak kemiğe dayandığında ‘vay biz ne yapacağız’ diyerek telaşa düştüler. Belediyeler 7 yılda basit önlemleri bile almadılar. Hergün açılan çukurlara düşüyoruz. Ama paralı işlerle göstermelik fantezi işleri daha çok sevdiler. Kınıyorum, bunu yapacaklarını düşünmemiştim. Olan yine engellilere olacak.”
Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu uygulamadan habersiz!
Yedi yıllık sürede en basit adımların dahi atılmamış olması üç yıllık ek sürede yapılacağı iddia edilen düzenlemelere kuşkuyla bakılmasına neden oluyor. Çıkartılan yasada özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engelliler için uygun hale getirilmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesine karşın Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın'ın, uygulamadan son bir ay içerisinde haberdar olduklarını, kendilerine bu konuda herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını açıklaması ortadaki sorumsuzluğun boyutlarını gösterir nitelikte.
Engellilerin yararlandığı okul İmam Hatip oluyor
Engelliler için adım atılmamasının yanı sıra yöneticilerdeki sorumsuzluğun engellilerin ellerindeki sınırlı kazanımları da tehdit ettiği görülüyor. Eğitimdeki 4+4+4 düzenlemesi kapsamında İmam Hatip Okulu’na çevrilmesi öngörülen İstanbul’daki Mehmet Sevim Ulusal İlköğretim Okulu’nun engelli öğrencilerin eğitim görebildiği az sayıda okuldan birisi olması, eğitim alanındaki bürokratların da Özürlüler Yasası’ndan habersiz olmalarının yanı sıra engelli öğrencilere karşı tutundukları duyarsız tavrı ortaya koymakta.
Akdağ: “Gözlerin görmediği halde sana iş veriyoruz, şükret”
AKP ileri gelenlerinin engelli istihdamına yönelik tavırları da Özürlüler Yasası’ndaki duyarsızla paralellik göstermekte. Geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanı Recep Akdağ, taşeron bir firmada asgari ücretle çalışan ve durumunun düzeltilmesini isteyen görme engelli bir vatandaşı “Gözleri görmeyen biri olduğun halde sana iş veriyoruz, buna şükretmen gerekirken şikayet ediyorsun” sözleriyle azarlamıştı.
Dinçer’den engelli istihdamına saldırı girişimi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 2010 yılında TBMM’ye sunulan torba yasada İş Kanunu’na “…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar…” şeklinde bir madde eklenmesini teklif ederek patronların idari bir kararla, engelli istihdam etme yükümlülüklerinden kurtarılmasının önünü açmak istemişti. Engellilerin büyük tepki göstermesi sonucu geri çekilen öneri AKP’li görme engelli milletvekili Lokman Ayva'yı bile isyan ettirmişti.
AKP: “Size para veriyoruz, ‘evet’ oyu kullanın”
AKP’nin engelli vatandaşlara bakışına çarpıcı bir başka örnek de AKP Balıkesir İl Başkanı Adil Çelik tarafından sergilenmişti. 12 Eylül 2010 tarihindeki referandum öncesi engelli vatandaşların evlerine gönderdiği mektupta engelliler için evde bakım ücreti ödendiğini vurgulayan Çelik, engellilerden referandumda “evet” oyu kullanmalarını istemişti. Mektupta engellilerin önemli bölümünün muhtaç olduğu evde bakım ücretinin AKP lehine koz olarak kullanılması kamuoyunun tepkisini çekmişti.
(soL - Haber Merkezi)