Monsanto’nun korkulu rüyası, Çiftçi Paul

Fransız adaleti geçtiğimiz 13 Şubat’ta dünyanın bir numaralı tohumculuk ve gübrecilik devi, çok sayıda Genetiği Değiştirilmiş Organizma’nın (GDO) tekeli, Amerikan şirketi “Monsanto”yu suçlu buldu. Efsanevi Davut-Calut (David-Golyat) kapışmasını andırır bu hikâyenin küçük Büyük Kahramanı Charente bölgesi Bernac köyü sakinlerinden çiftçi Paul François idi.

Paul François 7 Ocak 1964’te Charente bölgesinin Ruffec kasabasında 6 çocuklu bir çiftçi ailesinin 4. çocuğu olarak dünyaya gelir. 1982 yılında Tarım Okulu diplomasını aldıktan sonra 1987 yılından itibaren ailesinin topraklarında hayvancılık ve tahıl üreticiliği yapmağa başlar. 1992 yılında 436 nüfuslu Bernac köyünde büyücek bir tarım işletmesini devralır. Yoğun, neredeyse endüstriyel tahıl üreticiliği nedeniyle geniş çapta tohum, gübre, haşarata karşı ilaç kullanmaktadır. 27 Nisan 2004’te mısır tarlalarında zararlı otlara karşı ilaçlandırma sırasında fenalık geçirir. Neyseki eşi Sylvie hemşiredir ve tarım ilaç kutusunun üstündeki etiket her bileşeni yazmasa da, kocasının kullandığı ilacın yaydığı gazdan zehirlenebileceğini düşünür. Paul acilen hastahaneye yetiştirilip, oksijen çadırına sokularak kurtarılır. 5 gün sürecek amnezisinin Monsanto’nun ürettiği ve sattığı Lasso isimli tarım ilacından kaynaklandığı anlaşılır. Üstelik Paul’ün kanında izi tespit edilen kuvvetli zehir, klorobenzenin adı bileşenler arasında geçmediği gibi güvenlik önlemlerine dair de hiç bir uyarı etikette yer almaz.

Paul’ün epeydir kullandığı ilaç çoktandır merkezi sinir sistemini köklü ve onulmaz bir biçimde dağlamıştır. Hasta ilk zamanlar sürekli kendini kaybedecek, hatta sık sık komaya girecektir. Müzmin başağrıları, kekemelik, bellek kayıpları artık günlük yaşamının doğal engellerini oluşturmuş durumdadır. Paul kendini toparladığı andan itibaren kimya ve tarım ilaçları devi Monsanto’yu dava etmeye karar verir. Paul bilinçlenme sürecini, “Önceleri ne solcuydum, ne de biyolojik ürüncüydüm. Tam tersine çoğu meslektaşım gibi sürekli daha ne kadar yüksek verim alırım, ne kadar çok kazanırımın hesaplarını yapardım. Ancak kendi başıma gelince söylenenler, uyarılar anlam kazandı”, şeklinde anlatıyor. Monsanto’yu mahkemeye vermesinin kimya lobilerini, meslek odaları, hatta çiftçi sendikalarını bile çok rahatsız ettiğini söyleyen Paul sonuna kadar gitmeye karar vermiş. “Aramızda yılllardır çeşitli hastalıklardan mustarip olanlar doluydu. Kimse sesini çıkartamıyordu. Hepimiz bu ilaç ve tohum tekellerine bağımlıydık...”

“Zira”, diyor Paul François, “1990’ların sonuna doğru AB’nin Ortak Tarım Siyaseti (PAC) nedeniyle tarım ürünlerinin fiyatları donmaya başlamıştı. Aynı verimliliği tutturabilmek amacıyla her yıl biraz daha fazla gübre, kimyevi madde kullanıyordum. Kısacası, üretim maliyetlerim sürekli artıyor, en vahimi topraklar tükeniyor, kısırlaşıyordu. Ortağımla bir hayli zamandır unuttuğumuz, mesleğimizin özüne dönmeye karar verdik. Giderek daha az tarım ilacı kullanıyor ufak ufak eldivenleri, maskeleri filan bir kenara bırakıyorduk... Köyümüzün içinde olduğu Poitou-Charente Bölgesi başkanı Ségolène Royal’in (2007’de Solun Cumhurbaşkanı adayı) ‘Sağlıklı Toprak, Sıfır Tarım İlacı” ilkesini uygulamağa girişmiştik.”

(Kimya Devi ne kelime) Kimya Canavarı Monsanto
1901 yılında John Francis Queeny tarafından kurulup, eşi Olga Mendez Monsanto’nun soyadına ithafen “Monsanto” adını alan şirket 21. Yüzyılın en güçlü tarım biyoteknolojilerini kullananan gruptur. Vietnam savaşı sırasında Amerikan ordusunun kimyevi ürünlerini kullanmasıyla iyice ünlenmiş bu şirket kamuoyunda PCB ve Sarı Ajan isimli tarım ürünleriyle özdeşleşmiştir. Dünyanın her köşesindeki temsilcileri ve müttefiklerinden öteye son derece etkili lobileriyle faaliyet gösteren grup herhangi bir ürününe yasaklanma filan getirildiğinde onların yerine sürekli yenilerini üretir.

Monsanto’nun tüketicilerle çekişmeleri 1947’de Texas City’de meydana gelen bir kazada 500 kişinin ölmesiyle başlar. 1949’da bu kez Virjinya eyaletine bağlı Nitro kentinde bir fabrika yanar gider kül olur. Bunu çeşitli ABD kentlerindeki irili ufaklı kazalar izler. Monsanto’ya karşı açılan mahkemelerin hemen hepsi başarısızlıkla sonuçlanır. Biyokimya canavarı bir biçimde herkesi alt eder. En sıkıştığı yerlerde ilaçları, tohumları yasaklanır, ama kimse ona dokunamaz. Örneğin, Lasso 1985’te Kanada’da, 1992’de Belçika ve İngiltere’de yasaklanmıştır. Fransa için 2007’yi beklemek gerekecektir. Öte yandan 1995-1997 yılları arasında Monsanto patentli Genetiği Değiştirilmiş soja, kolza ve pamuk Roundup Ready’ler ticari kullanım izni alırlar. (1)

Monsanto rezaletlerini anlatan araştırmacı gazeteci-yazar ve belgesel yönetmeni Marie-Monique Robin’in 2008’de hazırladığı “Le Monde selon Monsanto/ Monsanto’ya Göre Dünya” başlıklı belgesel GDO etrafında yaşanan skandallara güzel bir örnektir. (2) Ama aynı yıl yani 2008’e gelinceye kadar Avrupa veya Fransa’da hiç kimse Monsanto’yu mahkum ettiremez. 3 Kasım 2008’de Charente Sosyal Sigortalar Mahkemesi Paul François’nın rahatsızlığının tarım ilaçlarından kaynaklanan mesleki bir hastalık olduğunu kabul eder. 28 Ocak 2010’da Bordeaux Temyiz Mahkemesi kararı onaylar. Paul François ve avukatı için şimdi hedef Monsanto’nun sorumlu sıfatıyla mahkum ettirilmesiydi. İşte geçtiğimiz 13 Şubat’ta Lyon Asliye Hukuk Mahkemesi bu kez Monsanto’nun tarım ilaçlarının yaydığı zehirli gazlardan ötürü sorumluluğuna hükmetti. Monsato en üst temyiz mahkemesine başvururken, Asliye Hukuk Monsanto’nun ödeyeceği tazminatı belirlemek üzere uzman ve yetkili komisyon atadı. Mahkemenin kararı İçtihat niteliği içerdiğinden temyiz kararı resmileştiği an Paul François’nın zaferi küçük bir çiftçinin boyutlarını kat be kat aşacaktır.

Davalara giren, radikal çevreci ve dünya alternatif küreselleşme hareketinin liderlerinden José Bové’nin de kurucularından olduğu Confédération Paysanne/ Köylü Konfederasyonu avukatı Hélène Bras sevincini şu sözlerle ifade etmiş: “Kazanılan dava gerçek bir ilerlemedir. Fransa ve Avrupa’da bir ilktir. Yargıçlar bugüne kadar çiftçilerin bu tip durumlarda başlarına gelenlerde sorumluluğu çiftçilere yüklemekteydi. Monsanto hep ürünlerinin zararsız olduğunun savunurdu. Şimdi sadece Monsanto değil, diğerleri de bu hükümden ders çıkarmak zorunda kalacaklar.

1) http://abonnes.lemonde.fr/planete/article/2012/02/16/monsanto-un-demi-si...
2) http://video.google.fr/videoplay?docid=-8723985684378254371#
..............................................................................
Paris – 25 Şubat 2012 / [email protected]